Dünya Bankası Türkiye Direktörü Chhibber, `BDDK ve Temizel`in bankacılık sektörünün rehabilitasyonu konusundaki yaklaşımını çok olumlu karşılıyoruz` dedi.
Dünya Bankası`ndan (DB), bankacılık sektöründe temizlik operasyonu başlatan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu`na (BDDK) tam destek geldi. DB Türkiye Direktörü Ajay Chhibber, bankacılık sektörünün rehabilitasyonu konusunda hükümetin ve BDDK`nın yaklaşımını çok olumlu karşıladıklarını belirtti. Chhibber, BDDK ve Başkan Zekeriya Temizel`in, sektörün temizlenmesi konusunda görevlerini çok iyi yaptıklarını düşünüyorum. Temizel hakkında ise; doğru insanın doğru yerde görev yaptığı inancındayım. Hızlı bir çalışma içindeler ve kısa sürede sektördeki sağlıksızlıkların giderilmesi konusunda sonuca ulaşacaklarını tahmin ediyorum.
Eylem Planı`nı açıkladıktan sonra daha hızlı hareket edeceklerdir. Aslında sektördeki sorunlar konusunda geç bile kalındı. Ancak, hiç eyleme geçmemektense, geç de olsa başlamak iyidir diye konuştu. FF`nin sorularını yanıtlayan Chhibber, bankacılık sistemini ekonominin damarlarına benzeterek, Bu sistem iyi çalışmazsa, vücudu da iyi besleyemez. Bu sistemdeki bozukluklar, sermayenin doğru yerlere akmasını engeller, kanserleşmelere neden olur. Sistemde yapılan operasyonlarla vücuttaki kanserli bölüm kesildi. Önemli olan, şu anda kanserin vücudun sağlıklı bölümüne sirayet etmesinin de engellenmesi diye konuştu. Chhibber, yapılan operasyonlarla banka sahiplerine önemli mesajlar verildiğini, gerekliyse bankaların mali bünyelerinin toparlanması yolunda sinyal gönderildiğini anlattı. Chhibber, BDDK tarafından açıklanan banka sahipliği ilkelerini de mükemmel olarak nitelendirerek, Böylece bankacılık kültüründe önemli bir değişiklik sürecine girilmiş olacaktır dedi.
KAYGIYI DİLE GETİRMİŞTİK
Chhibber, DB bünyesinde son 3 yıl içinde Türkiye`deki bankacılık sistemine yönelik yapılmış çalışmalar bulunduğunu anımsatarak, bu çalışmalarda bankaların 3 grupta toplandığını, büyük ve verimli bankalar ile küçük ölçekli olsa da sanayiye yönelik çalışan bankalara ilişkin kaygı dile getirilmediğini kaydetti. Chhibber, Bizim kaygılı olduğumuz grup bankalar, zaten TMSF`ye devredilen banka tipiydi. Bu bankalarda, kaynakların sahiplerine aktarılması durum söz konusuydu. Bu durumda kamunun zarar görme riski vardı dedi. Chhibber, kısa vadede öncelikli konunun TMSF tarafından devralınan bankaların bir an önce sisteme geri dönmesi olduğunu belirterek, Bu konunun kısa bir sürede çözümleneceğini düşünüyorum dedi. Orta vadede ise bankacılık sisteminin bir daha artık bu noktalara geri dönmeyeceği sağlıklı bir yapıya kavuşturulmasının amaçlandığını düşündüğünü belirten Chhibber, Bunun için gerekli standartlar, prensipler ve ilkeler de zaten koyuluyor diye konuştu.
TASARILARDA UZLAŞTIK
Kamu bankalarına ilişkin tasarıların TBMM`ye sunulmuş olmasından memnun olduklarını belirten Chhibber, Bu tasarıların TBMM`den olabildiğince hızlı geçeceğini umuyoruz. Kamu bankalarının özelleştirme sürecinin bir an önce başlamasında yarar var. Bu bankaların özelleştirmesinin 3 yıl gibi bir süre zarfında tamamlanabileceğini düşünüyoruz. Vakıfbank özelleştirmesinin daha çabuk olacağı, Ziraat, Halk ve Emlak bankalarının ise biraz daha zaman alacağı görüşündeyiz dedi. Chhibber, tasarıların üzerinde hükümetle genelde uzlaştıklarını, ancak bazı marjinal detayların ileride gündeme getirilebileceğini belirtti. Chhibber, kamu bankalarının özelleştirilmesinin, bu bankalar üzerinde siyasi inisiyatif kullanıldığı ya da bu bankaların kaynaklarının sorunlu bankalara aktarıldığı gibi iddia ve olası uygulamaların önüne geçeceğine de dikkat çekti. Chhibber, tasarıların yasalaşması halinde FSAL-1 kredisinin bu yıl sonuna kadar açılacağını da belirtti. (FİNANSAL FORUM)