Doğu Akdeniz’in iki ezeli rakibi Türkiye ve Yunanistan’ın <ımg hspace="10" vspace="5" align="right" src="http://i.bigpara.com/i/55big/hesapyabancigrafiktablo.jpg">kaderlerinin, son krizle ayrıldığını yazan ekonomi dergisi Business Week, Yunanistan krize girerken, Türkiye ekonomisinin yükseldiğini vurguladı. Dergideki analizde, tarihte ilk kez Yunanistan’ın borç riskinin Türkiye’nin borç riskini aştığına da dikkat çekildi.
Business Week dergisi, Doğu Akdeniz’in iki ezeli rakibi Türkiye ve Yunanistan’ın kaderlerinin, son ekonomik krizle ayrıldığını bildirdi. Ekonomi dünyasının önde gelen dergilerinden biri olan Business Week’te yayınlanan analizde, Yunanistan krize girerken, Türkiye ekonomisinin yükseldiği vurgulandı.
Yazıda, tarihte ilk kez Yunanistan’ın borç riskinin Türkiye’nin borç riskini aştığına dikkat çekilirken, Türkiye’nin risk priminin, sadece Yunanistan değil, diğer Avrupa Birliği üyesi ülkeler Macaristan, Romanya ve Bulgaristan’dan daha düşük olduğu kaydedildi. Yunanistan’ın kredi notunun düşürülmesine rağmen, Türkiye’nin kredi notunun yükseldiği, cari işlemler açığının da Yunanistan’ın çok altında olduğu ifade edildi.
Brezilya ile aynı
Analizde, Türkiye’nin, küresel kriz öncesi gerçekleştirdiği bankacılık reformlarıyla küresel kredi darlığından kurtulabildiği, bankaların hükümetten para almak zorunda kalmadığı, Yunanistan’ın ise vadesi yaklaşan yüksek miktarlı borçlarını uzatmak zorunda kalacağına dikkat çekildi. Türkiye’nin, yükselen bir piyasa olarak, Brezilya ve Hindistan ile aynı kategoride değerlendirildiği ifade edildi.
KOMŞU SIKINTILI GÜNLER YAŞIYOR
Yunanistan’da giderek derinleşen ekonomik kriz sık sık eylemlere neden oluyor. Eylemlerde zaman zaman polisin göstericilere sert müdahalelerde bulunması dikkat çekiyor.
Türkiye için en iyi çözüm AB üyeliği
Business Week’teki analizde Türkiye için en iyi uzun vadeli çözümün Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyelik olduğuna da dikkat çekildi.
Yunanistan’ın 2008 yılında 9.7 milyar dolarlık savunma harcaması yaptığı, Türkiye’nin ise aynı dönemde 11.7 milyar dolar harcadığının hatırlatıldığı yazıda, demografik ve ekonomik avantajlara sahip Türkiye’nin, büyüme motoru olarak Avrupa Birliği’nin rekabet gücünü arttıracağı da vurgulandı.