BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 1.238,87 puan azalırken, toplam işlem hacmi 24,7 milyar lira seviyesinde gerçekleşti.
Bankacılık endeksi yüzde 0,13, holding endeksi yüzde 1,23 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 2,37 ile turizm, en çok gerileyen ise yüzde 4,71 ile inşaat oldu.
120.585,55 puana kadar yükselerek 17 Şubat'tan bu yana en yüksek seviyesini gören BIST 100 endeksi, bu seviyeden gelen satışlarla 118.000 puanın hemen üzerinde dengelendi.
Analistler, yen tip koronavirüs (Kovid-19) tedavisine ilişkin olumlu haber akışının yanı sıra ABD yönetiminin yeni teşvik paketi görüşmeleri ve AB liderlerinin kurtarma programı ve bütçe konusunda anlaşmalarının küresel pay piyasalarını pozitif etkilediğini belirtti.
Çin ve ABD arasında yaşanan gerilimin küresel risk iştahını gölgelediğini ifade eden analistler, piyasaların salgın ve jeopolitik gelişmelere ilişkin haber odaklı seyir izleyeceğini kaydetti.
Yarın yurt içinde veri gündeminin sakin olduğunu, yurt dışında ise ABD'de 2. el konut satışları verisinin takip edileceğini söyleyen analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksi için 116.500 ve 117.000 seviyelerinin destek, 121.000 puanın direnç konumunda bulunduğunu bildirdi.
BORSADA YÜKSELİŞ SÜRECEK Mİ?
Eral Karayazıcı - Gedik Portföy - Fon Yönetim Müdürü
Borsa İstanbul yurt dışında süren talepli seyrin etkisi altında yükselişini sürdürüyor. Bugün test edilen 120 bin 345 seviyesi 19 Şubat sonrasının en yüksek değeri olarak kayda geçti. Şüphesiz hemen her yatırımcı bu hareketin sürüp sürmeyeceğini merak ediyor.
Öncelikle Borsa İstanbul’da son yıllarda gerçekleşen rallilerin ortak özelliğinin aşağıdan yukarı yüzde 60-65 oranında değer artışı olduğuna dikkat çekmek isterim. Pandemi tabanı olan 82 bin puanın yüzde 60 üzeri 132 bin puana civarına denk gelir ve yılın ikinci yarısında bu bölgenin de test edilmesi şaşırtıcı olmaz. Çok ötesi derseniz bence kolay değil.
Peki, sert bir değer kaybı yaşanabilir mi? Var olan bilgi seti ile borsa endeksinde yüzde 5-10’u aşacak geçici geri esnemelerin riskinin de düşük olduğu görüşündeyim. Bu bakıma ben yılın ikinci yarısında ana temanın ılımlı pozitif&yatay sayılacak bir yörüngede gelişebileceğini ve hisse senedi bazında tercihlerin iyi&kötü sonuçlar adına çok daha belirleyici hale geleceğini düşünüyorum.