İMKB, 140 yeni okul yapımı için Milli Eğitim Bakanlığı`na 450 trilyon lira aktarıyor. Borsa, 1998 yılından bugüne kadar Milli Eğitim Bakanlığı`na toplam 270 okul için 765 milyon dolarlık kaynak sağladı. Bu rakam, Milli Eğitim Bakanlığı`nın 2003 bütçesinin yüzde 10`una eşit.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB), 140 yeni okul yapımı için Milli Eğitim Bakanlığı`na 450 trilyon lira aktarıyor. Böylece, İMKB 1998 yılında başladığı proje ile bugüne kadar Milli Eğitim Bakanlığı`na toplam 270 okul için 765 milyon dolarlık kaynak sağladı. Milli Eğitim Bakanlığı`na 450 trilyon liralık destek için protokol dün İMKB`de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın da katıldığı törenle imzalandı. Protokole imzayı Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile İMKB Başkanı Osman Birsen attı.
98`DE BAŞLADI
İMKB, okul yaptırma projesine 1998 yılında başladı. Borsa yönetimi ilk olarak 44 okulun yapımı için Milli Eğitim Bakanlığı`na 32 trilyon lira aktardı. Bu para o günkü kurlarla 119 milyon dolara karşılık geliyordu.
Projenin ikinci aşamasında ise 2000 yılında bu kez 86 okulun yapımı için toplam 200 trilyon lira bağışlandı. Bu paranın da o günkü kurlarla karşılığı 325 milyon dolar düzeyindeydi. Son olarak protokolü dün imzalanan 450 trilyon lira da bugünkü kurlarla 321 milyon dolara karşılık geliyor. Böylece, 5 yılda İMKB`den Milli Eğitim`e verilen destek 765 milyon dolara ulaşmış oldu.
2003 yılında Milli Eğitim Bakanlığı`nın bütçesinin 10.5 katrilyon lira, yani 7.5 milyar dolar olduğu düşünülürse, İMKB eğitime tek başına Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin yüzde 10`u kadar katkıda bulunmuş oldu. İstinye`deki İMKB Konferans Salonu`nda düzenlenen imza törende konuşan Recep Tayyip Erdoğan, eğitim ve bilimin insan ve insanlık için ne denli önemli olduğunu belirtmeye gerek olmadığını vurguladı.
Erdoğan, Diyarbakır, Batman ve Siirt`e yaptığı ziyaretleri hatırlatarak, bu illerdeki okul ve derslik açıklarını vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti: ‘‘Bu açıklar karşısında okuma-yazma oranının Türkiye`de ne denli düşük olduğunu tespit etmemiz, görmemiz mümkün olabilir. Bunu tespit etmek, dertlerimizi çözmüyor. ‘Çözüm için ne yapmamız gerekir` dediğimizde de, bugüne kadar tabii devletin kaynakları buna yeterli olmuyor. Yola çıkarken, bir gerçeği birlikte tespit ettik. O da, güçlü bir dayanışmayı gerçekleştirmemiz şart. Devlet, özel sektör ve ‘üçüncü sektör` dediğimiz vakıf, derneklerin katılımıyla bu işi başarmamız lazım. Peki bu üçlü koordine oluyor mu? Maalesef şu ana kadar Türkiye`de bu üçlü koordine olamadı. Koordine olmaya gayret ettiği zaman da baktık ki, bazı çomaklar sokulmaya başlandı. Halbuki bununla insanımız kazanacak, bununla ülkemiz kazanacaktı.’’
Birsen: Katkımız sürecek
İMKB Başkanı Osman Birsen, İMKB`nin Ulusal Eğitime Katkı Projesi`nin 1997`de 8 yıllık zorunlu eğitimle birlikte başladığını hatırlatarak, bu proje kapsamında ilk aşamada 32 trilyon lira ile 44 okulun inşa edildiğini, ikinci aşamada da 200 trilyon liralık katkıyla84 okulun tamamlandığını anlatarak, bu şekilde İMKB`nin yaklaşık 130 okul yaptırdığını bildirdi.
İMKB`nin 53 il ve 110 ilçede yaptırdığı okullarda 68 bin öğrencinin okuduğunu belirten Birsen, şunları kaydetti:
’’Bu şekilde Milli Eğitim Bakanlığı`na, hiçbir kurumun yapamadığı katkıyı yapmış oluyor Bu katkıların devamı gelecektir. Üçüncü aşama yatırım için Milli Eğitim Bakanlığı`na 450 trilyon lira tahsis ediyoruz. Bu, bizim için bir gurur kaynağıdır ve bir noktada örnek davranıştır.’’
Eğitim özel sektöre kalmalı
Başbakan Tayyip Erdoğan, ‘‘Benim ülkemde hálá eğitim yok, öğretim var. Biz istiyoruz ki, devlet yavaş yavaş eğitimden çekilsin, bu iş tamamen özel sektörde kalsın’’ dedi.
Erdoğan, özel sektörün öğrenci kapasitesinin 1 milyon civarında olduğunu, ancak 600 bin açığı bulunduğunu anlatarak, ‘‘bu açığı kapatmak için seyirci kalınmaması gerektiğini’’ söyledi. Bu konuda bir adım attıklarını, fakir-fukara, garip, guraba ailelerin başarılı çocuklarını özel okullara yerleştirmeyi istediklerini hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu: ‘‘Maliyete bakıldığı zaman, bir öğrencinin devlete maliyeti, özel okullarla yaptığımız anlaşmayla mukayese edildiğinde çok daha fazla. Bir sendika müracaat ediyor. Bir de bakıyoruz ki arkadan bir karar: Eee... ‘Böyle bir şey yapamazsınız`... Ne olsun? ‘Bu, eğitimde fırsat eşitliğine ters düşer`. Tabii bunlar üzerinde ister istemez bizde de bazı soru işaretleri doğuyor. İlmi ve eğitimi teşvik edeceğiz ama kalkıp buna maalesef böyle bir farklı gömlek giydiriliyor. Bunlar, Türkiye Cumhuriyeti`ni idare eden bir yönetim olarak gerçekten bizi üzüyor. Çünkü geç kalıyoruz. Makas açılıyor. Gerçekler ortada. Bugün Türkiye`de 100 kişinin bir arada okuduğu okullarımız var. İnsaflı olmamız lazım. Ve bir geçiş döneminin heyecanını duymamız lazım.’’
Borsacıların Erdoğan`la bedelli askerlik pazarlığı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, törenin ardından beraberindekilerle İMKB`nin seans salonuna geçti. Brokerlar tarafından alkışlarla karşılanan Erdoğan, çalışanlara ‘‘hayırlı işler’’ dileğinde bulundu.
Zaman zaman çalışanlarla şakalaşan Recep tayyip Erdoğan`dan, Ufuk Gürül adlı broker ‘‘bedelli askerlik çıkartılması’’ konusunda yardım istedi.
Bunun üzerine Başbakan Recep tayyip Erdoğan, ‘‘kaç para vereceğini’’ sordu. Önce ‘‘10 bin dolar’’ diyen Ufuk Gürül, daha sonra ‘‘15 bin dolara çıkabileceğini’’ söyledi. Recep Tayyip Erdoğan, Gürül`ün bu sözleri üzerine gülümsedi.
Düz liseden meslek liselerine geçiyoruz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘‘Artık düz liseler döneminden meslek liseleri dönemine geçiyoruz. Buna ağırlık vermeye başladık’’ dedi.
Üç gün önce Bingöl`ü ziyaret ederek okul temeli attığını hatırlatan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
‘‘Çağdaş bir öğretimi ve eğitimi Bingöl`deki çocuklar da gördüğü zaman, onların heyecanı farlı oluyor, idealleri ve ufukları zenginleşiyor. Biz başka bir adımı daha atıyoruz. Artık düz liseler döneminden meslek liseleri dönemine geçiyoruz. Buna ağırlık vermeye başladık. Çünkü bilişim teknolojisi diyorsak, onu düz liselerle halletmemiz mümkün değil. Onun için meslek liselerine ağırlık veriyoruz ve özellikle bilişim teknolojisi... Şu an ara eleman yetiştirmede en zayıf ülkelerden biriyiz. Niye? Çünkü biz meslek liselerini tamamen çökerttik. Bizim bunu tekrar ayağakaldırmamız lazım. Meslek lisesi denince soru işaretleriyle yaklaşılıyor. Nasıl ön yargılarla ve ön kabullerle hareket eden bir topluluk haline geldiğimizi de ifade edeyim. Artık Türkiye bunları aşmalı. Türkiye artık rahatlamalı.’’