TBMM`de önceki gece kabul edilen ve mali sektöre olan borçların yeniden yapılandırılması ve özel bankalara kamu kaynağı aktarılarak sermayelerinin güçlendirilmesini öngören yasayı değerlendiren Akçakoca, aktarılacak kaynağın 4 milyar dolar civarında olacağını ve bu kaynağın Hazine tarafından kağıt olarak verileceğini yineledi. Yasanın bazı maddelerinin dünkü görüşmeler sırasında genel kurulda önergelerle değiştirilmesi konusunda Akçakoca, tasarının son şekli ile ilk şekli arasında çok önemli bir değişiklik olmadığına işaret etti.
Kapsamlı yönetmelik çıkacak
Yasa ile ilgili olarak bundan sonraki süreç hakkında da konuşan Akçakoca, Bundan sonraki gelişme, sayın Cumhurbaşkanımızın onayına bağlı olarak şekillenecek. Ama biz dün sabahtan itibaren çalışmaya başladık. Çünkü çok kapsamlı bir yönetmelik çıkarmak mecburiyetimiz var. Tarafların yetki, sorumluluk ve rollerini açıkça belirten bir yönetmelik hem bankaların, hem hakim ortakların, hem denetim şirketlerinin, hem fonun hem de BDDK`nın. Amacımız, yasa sayın cumhurbaşkanımızın onayından sonra yayınlanır ise ertesi gün veya birkaç gün içinde bu yönetmeliği çıkartıp uygulamaya geçebilmek. Çünkü başından beri dediğim gibi, bu konuda kararlı olmak kadar süratli davranabilmek de önemli. Bu nedenle seri bir şekilde hareket etmek istiyoruz. Çalışmaları başlattık dedi.
Operasyonun ne zaman tamamlanacağı konusunda da amaçlarının tüm rakamların haziran sonu bilançolarına yansımasını temin etmek olduğunu belirten Akçakoca, Eğer olmazsa ise, dünyanın sonu değil. Müracaat için altı aylık bir süre koyduk. O zaman da mecburen eylül sonuna yansıtmak gerekecek. Ama her seferinde bir üç aylık dönemi yakalamakta yarar var diye düşünüyorum dedi.
Amaç, sağlıklı özkaynak yapısı
Bankacılıkta 5 - 6 sene sonunda 500 - 600 milyar dolarlık bir sektör büyüklüğüne ulaşmak istediklerini kaydeden Akçakoca, eylül sonu itibariyle 111 milyar dolar olan sektörün aktif büyüklüğünün, yıl sonunda 120 milyar dolar olabileceğini, ancak bunun da şu aşamada önemi olmadığına dikkat çekti. Bankalarda amaçladıklarının sağlıklı bir özkaynak yapısı olduğunu belirten Akçakoca şöyle konuştu; Böylece yabancı kaynaklarını daha rahat harekete geçirebilsinler. Reel sektöre destek o zaman söz konusu olacak; artık bankalar paranın tekrar sistemde dönmeye başlamasına aracılık etmeye başlayacak.
Bankalara iyi sinyal verildi
Akçakoca, destek verilecek bankaların sektördeki aktif büyüklüğünün asgari yüzde 1 olması şartının, verilen önergeyle sermaye yeterlilik radyosu 0 - 5 arasında olanlarda aranması, yüzde 5`in üzerindekilerde ise aranmaması şeklinde değiştirilmesinin, aktarılacak kaynak tutarı açısından önemli bir etkisi olmayacağını belirtti. Bu konuda Akçakoca, Çünkü büyüklüğün aranmadığı ortamda yüzde 5 ana sermaye oranını tutturmayı gerektiriyor. Dolayısıyla bizim için önemli olan ilk oran sermaye yeterlilik oranı. Bizim açımızdan o kadar fazla büyük bir önemi yok. Ama katkı sermaye bakımından önemi var. Yani piyasalara vermek istediğimiz mesaj bakımından önemi var. Evet biz özkaynak oranını ana sermayede tutturan bankalara katkı sermaye desteği de vereceğiz diye iyi bir sinyal vermiş olacağız, o bakımdan olumlu bir katkısı var diye konuştu. Yüzde 1 büyüklük koşulunun sermaye yeterlilik oranı yüzde 5 ve üzeri bankalar için aranmayacağı ibaresinin neden baştan tasarıya konulmadığı sorusunu da Akçakoca şöyle yanıtladı: Bunu baştan koymamış olmamızın sebebi, daha fazla birleşme temin etmek açısından... Fakat başta bunu yüzde 8`te kestiğimiz için. Baştan bunu yüzde 8`de kesebilirdik. Yüzde 5`te kestiğimz için artık yüzde 5`i tutturan ve önemli olan sermaye yeterlilik oranı dediğimize göre, burada durmakta bir beis yok.