Demiralp, bu aşamada bankaların yurtdışı kredilerinin garantiye ihtiyacı bulunduğunu belirtti.
Bankaların yurtdışından alacağı kredilerin Hazine garantisi kapsamına alınacağının açıklanması kafaları karıştırdı. Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp gazetecilerin bu konudaki sorularını yanıtlarken, piyasada ortaya çıkan sorunların bankacılık sektöründeki sıkıntı ve zayıflıktan kaynaklandığını kaydederek, bu aşamada bankaların yurtdışı kredilerinin garantiye ihtiyacı bulunduğunu belirtti. Demiralp,
Buradan gelecek kredilerin bir şekilde bankalara, kreditörlere geri ödeneceği teminatı verilmeli. Aksi halde yurtdışı bankalar ve kreditörler bankalarımıza kredi verirken zorlukla karşılaşabilerler. Yapılan, açılan kredilerin ve verilen teminatların güvenceye alınmasıdır dedi. Demiralp, güvence konusundaki teknik ayrıntıların BDDK tarafından açıklanacağını söyledi. Merkez Bankası Başkanı Erçel de banka bilançolarının pasif tarafındaki mevduatın garantide olduğunu ifade etti ve Türk bankacılık sisteminin açtığı kredilerin güvencede bulunmadığını belirtti. Erçel,
Yurtdışından sağlanan fonlar kapsam içine giriyor. Amaç, ilgili bankanın bunu geri ödemesi ve sağlıklı bir banka yapısıdır dedi. Basın toplantısı çıkışında da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demiralp, likidite sıkıntısına ilişkin sorular üzerine, bankacılık sektörüne likidite sağlamak istediklerini ve böylece sektörü rahatlatmayı amaçladıklarını bildirdi. Demiralp, Ne kadar döviz giriyorsa o kadar çıkıyor. Eğer likidite sıkıntınız varsa o zaman Merkez Bankası`nı da bu konuda döviz olarak besleyin dedi. Demiralp, Mevduata tam güvenceye geri mi dönülüyor? şeklindeki soruya da Onu BDDK tekrar yapacak. Şu anda net bir şey söylemek istemiyorum dedi. Demiralp, yabancı kredilere güvence ile ilgili olarak da şöyle konuştu:
Bu açıklama, tamamen bankacılık sektörünü sağlıklı yapıya kavuşturmak ve bankacılık sektörüne dışarıdan credit line`ların (Kredi zincirleri) açılması imkanına ilişkindir. Kreditörler, büyük bankalar da dahil bankacılık sektörüne line`larını kestiler. Eğer bunları açtıramazsak, bankacılık sektörünü iyi bir düzeye getirmekte sıkıntı çekeriz. Burada kreditörlere mesaj veriyoruz. (Türkiye`deki bankacılık sektörünü sağlıklı hale getireceğiz) diyoruz. Önemli olan ülke parasının geri alınmasıdır. Eğer burada yanlış olursa, bir banka - iki banka, şu anda BDDK`nın yaptığı sistem gibi onları tekrar alacağız, rehabilite edeceğiz ve senin paranı ödeyeceğiz. Burada bütün amaç, bankacılık sektörünü sağlıklı hale getirmek. Getiremezsek, bankacılık sektörüne kredi gelmez. Gelmediği zaman da Türk ekonomisi hem faiz açısından, hem de liktidite açısından büyük sıkıntı çeker. Bütün olay, dış piyasaların, bankalarımıza, bankacılık sektörümüze güvenini sağlamak.
Deppler ise sorular üzerine bankacılık sektörünün ekonomik sistem açısından son derece önemli olduğunu vurgulayarak, mevduat sahipleri gibi kredi açanların da paralarını geri alacaklarını bilmesi gerektiğini söyledi. Deppler, Bu güvence sistemin devamı için şarttır dedi.
GÜVENCENİN İSTİSNALARI NELER?
Başbakan Bülent Ecevit de, bankacılıktaki mevduat garanti sisteminin devam ettiğini belirterek, bankacılık sektörüne açılan kredilerin de hükümetin güvencesi altına alındığını bildirdi. Ecevit, Ancak banka sahiplerinin mevduatları, yasalara göre suç oluşturan fiillerle ilişkili mevduatlar, bağlı krediler ve ortakların öz sermayeleri, bu güvencenin kapsamı dışındadır. Bu güvence, bankacılık sektöründe güven yeniden sağlanan ve bankacılık sektörü daha fazla yardım olmadan da sıhhatli olana kadar yürürlükte kalacaktır. Bu garanti, TMSF tarafından yönetilecek ve hükümetimiz TMSF`ye yeterli miktarda finansman sağlanmasını temin edecektir dedi. (FİNANSAL FORUM)