Aycell`e neler oluyor?

17.05.2002 - 09:08 | Son Güncelleme :


Abonelerine zamanında fatura gönderemeyen Aycell`de hızlı bir kadrolaşma yaşandığı belirtiliyor. 2001 yılını 53 trilyon zararla kapatan şirketin, sahte aboneler nedeniyle ciddi zarar ettiği konuşuluyor


Türk Telekom`un GSM Şirketi Aycell`deki yanlış politikalar, dördüncü cep telefonu operatöründe umutları söndürdü. Üst üste yaşanan yönetim değişikliği, MHP`nin kadrolaşma istekleri, alt yatırım hizmetlerinin tamamlanamaması, Telsim, Turkcell ve Aria gibi diğer cep telefonu şirketleriyle rekabet ortamının yaratılamaması nedenleriyle Aycell`deki sıkıntılar bitmiyor.

14 Aralık 2001`de ticari olarak faaliyete başlayan Aycell, öncelikle İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Adana ve Muğla`da altyapı yatırımları gerçekleştirilecek, roaming sisteminden yararlanmak için diğer GSM firmalarından hizmet satın alacak ve kısa sürede 2 milyon, 2005`e kadar 6 milyon, 2024`e kadar da 11 milyon abone hedefine ulaşacaktı. Abone sayısı dahi tam açıklanmayan Aycell`de, (şu anda 100 bin abone olduğu söyleniyor) abonelere fatura gönderilemediği gibi, abonelerin çoğunun sahte olduğu, ücretsiz abonelik dağıtıldığı ortaya çıktı.


SAHTE ABONELİK
Radikal Gazetesi Yazarı Ruhi Sanyer Sahte Fatura konusunda köşesinde şunları yazdı:

Aycell bayileri titiz bir yöntemle seçilmedi. Dağıtılan bayiliklerde sahte abone patlaması yaşandı. İddialara göre, Aycell abonelerinin yüzde 50`si sahte. GSM jargonunda sahte abone konuşma ücretini ödemeye niyetli olmayan ve bu nedenle de sahte kimlik kullanan ya da yanlış adres veren kişi anlamına geliyor. Bazı bayilerin bu konuda ilgisiz davranmasının nedeni, her abone için Aycell`den 10 milyon lira aktivasyon primi almaları. Bayi, aboneyle ilgili bilgileri faksla merkeze bildiriyor. Bu bilgilere dayanılarak telefon konuşmaya açılıyor ve bayi primini alıyor. Bayinin, abonenin orijinal belgelerini iki gün içinde Aycell`e göndermesi gerekiyor. Evraklar gelmediğinde telefon görüşmeye kapatılıyor. Sahte abonenin bu bir iki günde yaptığı görüşmenin faturası bazen 1.5 milyarı buluyor.

Sanyer, sahte abone yapan bayilerin şu ana kadar bir soruşturmaya uğramadığını da belirtiyor.

2001 yılında 53 trilyon lira zarar eden Aycell`in hedeflediği abone sayısına ulaşamaması, var olan abonelerden de zamanında tahsilat yapamaması nedeniyle 2002 yılını çok ciddi zararlarla kapatabileceği vurgulanıyor. Aycell`de personel alımı konusunda da ilginç gelişmeler yaşanıyor.

Personel alımı sırasında özellikle MHP milletvekillerine form göndererek isim isteyecek kadar ileri gidildiği öne sürülüyor.


Ekinalan gitti
Konuşulanlara göre, MHP`nin kadrolaşmada etkin olma çabası sonucunda ilk olarak da Aycell Genel Müdürü Mehmet Ekinalan`ın görevden alınmasıyla başlayan zincir Genel Müdür Yardımcıları Ali Ferdağ Birinci ile Ramazan Tezcan`ın da alınmasıyla ve daha alt düzeyde yeni atamalarla sürdü.

Aycell Genel Müdürlüğü`ne Fahrettin Aydın atandı. Oktay Vural`ın siyasi danışmanı Ferhat Özbek Aycell Personel Dairesi Başkanlığı`na getirilirken, MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin`in yeğeni Murat Ekinci Aycell Satış Birimi Sorumlusu olarak göreve başladı. Türk Telekom Genel Müdür Yardımcısı Elahattin İçer`in yeğeni Özgür İçer, Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz`ün yeğeni Recep Öksüz, Ulaştırma Bakanlığı Haberleşme Genel Müdürü Hasan Tüfekçi`nin yeğeni Selcen Tuncer, MHP İzmir Milletvekili Yusuf Kırkpınar`ın danışmanı Gökhan Genç Aycell`de göreve başladı. Beşiktaş Ana Bayiliği de Türk Telekom Genel Müdür Yardımcısı Elahattin İçer`in ağabeyi Selahattin İçer`e verildi.


116 bin kart depoya kaldırıldı
Aycell`de çöpe atılan ilginç uygulamalardan biri de Dolunay projesi. 2001`in Nisan`ında Aycell Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Karaarslan faturasız hatlara ait SİM kartların isminin `Dolunay` olmasını kararlaştırır ve Patent Enstitüsü`ne başvurularak isim tescili yaptırılır. Sözkonusu isim Yönetim Kurulu kararı olmaksızın 300 bin dolar değerinde SİM kartın üzerine bastırılır. Ancak, sonra isimden vazgeçilir. Kullanılmaz hale gelen 116 bin kart depolara kaldırılır.
 

Hisse Başarıyla eklendi