Fransa`nın Ankara Büyükelçisi Garcia, MHP`nin değişimini ilgiyle izlediklerini belirtirken, AB Parlamentosu`nun Türk kökenli milletvekili Ceyhun, MHP`yi dışlayarak sorunların çözülemeyeceğini söyledi.
AB Dönem Başkanı Fransa`nın Ankara Büyükelçisi Bernard Garcia ve AB Parlamentosu Türk kökenli milletvekili Ozan Ceyhun Avrupa`nın MHP`deki değişimi ilgiyle izlediğini söyledi. Türkiye`nin genç bir cumhuriyet olduğunu ve bu nedenle batıya kıyasla milliyetçiliğin önemli bir yer tuttuğunu belirten AB Dönem Başkanı Fransa`nın Ankara Büyükelçisi Bernard Garcia, Türk siyasetçilerinin milliyetçiliğe hâlâ önemli ölçüde atıfta bulunduğunu bunun da söylemlerinde kolaylıkla görebildiğini belirtti. Türkiye Cumhuriyeti genç bir cumhuriyet ve milliyetçiliğin önemli bir yer tutması çok doğal ancak dünyadaki milliyetçilik anlayışının değiştiği bir gerçek. MHP de bu çerçevede değerlendirilmeli diyen Garcia şöyle devam etti:
Dünyada milliyetçilik gerçeği önemli bir evrim geçiriyor. Milliyetçilik Batı`da gitgide yumuşuyor. İşte MHP de bu değişimin ışığında değerlendirilmelidir. MHP dünyadaki bu değişimden kendini soyutlayamaz. Ayrıca soyutlamıyor da. Kendi içinde bir değişim yaşadığını gözlemleyebiliyoruz. Bu süreci ilgiyle izliyoruz. Bu önemli bir gelişme ve ayrıca iktidarda önemli bir sınav veriyor. Gayet başarılı buluyorum. MHP sosyalleşen bir parti ve bunu yapmayı sürdürecektir sanırım. Değerlendirmesine MHP`nin bir değişim süreci içinde olmasının dileyenlerden biriyim sözleriyle başlayan AB Parlamentosu`nun Türk kökenli Alman milletvekili Ozan Ceyhun, Ancak, Türkiye`nin geleceği açısından MHP`nin hangi yöne doğru gelişeceği ve değişeceği sorusunun cevabı çok önemli. Dünün MHP`si olarak kalırsa aynı zamanda Türkiye`nin iç barışı açısından değerlendirildiğinde bu vahim bir gelişme olur dedi.
DIŞLAMAK HATA OLUR;
Türkiye`nin AB üyeliği ve var olan sorunlar göz önünde tuttulduğunda iktidarda olan bir MHP ile tek muhalefet partisi rolüne soyunan bir MHP arasında çok büyük farklar olacağını ifade eden Ceyhun, Bu çerçevede Türkiye`de gerçek anlamda toplumsal bir barış ancak her iki kesimin `şahinleri` arasında gündeme gelecek bir uzlaşma ile mümkün olacaktırdiye konuştu. MHP`nin Kopenhag Kriterleri ile ilgili bir toplantı yapıyor olması ve AB Karma Parlamenterler Komisyonu`nun eş başkanı MHP Milletvekili Kürşat Eser`in bu alandaki çabalarının çok olumlu gelişmeler olduğunu söyleyen Ceyhun, MHP`yi dışlayarak hatta onu radikalizme iterek Türkiye`nin sorunlarının çözülebileceğine inanmak Türkiye gerçegini iyi tanımamak anlamına gelir. Eğer MHP iktidar ortağı olmasaydı acaba bugün Türkiye Helsinki Zirvesi`nde alınan kararı onaylamış bir ülke olabilir miydi bilmiyorum. Ya da Türkiye`yi cok zor durumda bırakacak ve iç çatışmaları kışkırtacak bir idam kararı bekletilebilir miydi diye sormadan edemiyorum dedi.
MHP içinde AB``ye yönelik olarak canla başla çabalayanlar var. Onların rolü çok önemli ve karşıtları ile aynı seviyede muamele görmemeleri için de özen gösterilmelidir diyen Ceyhun MHP`ye yönelik nihai bir açıklama yapmak için neüz erken olduğunu belirtti. Avrupa Birligi düzeyinde bir Haider ve partisi FPÖ`ye tahammül olmadığının çok net görüldüğünü söyleyen Ceyhun, MHP de geçmişinden dolayı Avrupa`da bir çok çevre tarafından `ırkçı parti` diye damgalanmış bir konumda. Diğer yandan Avrupa Birligi, MHP`nin de iktidar olduğu bir dönemde Türkiye`nin Avrupa Birliği üyeliği yolunda ilerlemesi icin yoğun çabalar sarfetmekte bu dikkate alınmalıdır dedi. Ceyhun değerlendirmesini şu sözlerle tamamladı:
Tüm bu gelişmelere rağmen MHP içinde geçmişi doğru bulan kafaların var olduğu gerçeği ve onların söz sahibi oldukları oranda gündeme gelebilecek tehlikeler göz ardı edilmeleli. Kanımca MHP, geçmişten ders çıkarmış, her türlü şiddeti red eden, Türkiye gerçeğinin bir parçası ve hükümet ortağı bir parti olma sorumluluğunun bilincinde bir parti olmalı. MHP, yakından izleyeceğimiz süreçte bir bakıma onun dışındakilerin ona olan bakışını `olumlu veya olumsuz`` olarak bizzat kendisi belirleyecektir (YENİ BİNYIL)