Avrupa Japonları üzdü

30.12.2000 - 00:00 | Son Güncelleme :


Japon üreticiler Avrupa pazarından istedikleri payı bir türlü alamıyor. Bunda en büyük etken Avrupa`da Japon dizaynlarının demode bulunması.

Geçen yıl bu zamanlarda Japon otomotiv üreticileri Avrupa piyasasını fethetmeye hazırlanıyordu. Japonlar 2000`i Avrupa`da şeytanın bacağının kırılacağı yıl olarak belirlemişti. Toyota, Mitsubishi, Honda ve Nissan 2000 yılına yeni modeller ve yeni ortaklıklarla girdi. Umutların artmasında Avrupa Birliği`nin Japon otomobillere uyguladığı kotaları kaldırmasının da büyük payı bulunuyordu. Tüm olumlu faktörlere rağmen beklenen olmadı ve mali yılın ilk yarısında dört Japon otomotivcinin Avrupa`daki operasyonel zararı 470 milyon dolara ulaştı. Toyota`nın Avrupa Genel Müdürü Yohio Ishzaka Bu bizim için uykudan uyanma zamanının geldiğini gösteriyor diye konuşurken yılın tümü için de iyimser olmalarına elverecek bir durum olmadığını belirtiyor.


Euro`nun azizliği:

Japonların yaşadığı satış sorunun temelinde döviz kurlarının olduğu belirtiliyor. Avrupa piyasasında satılan Japon arabaları İngiltere ve Japonya`da üretiliyor. Sterlin ve yenin 2000 yılını euro`ya karşı değer kazanarak geçirdikleri düşünüldüğünde mesele tüm açıklığıyla ortaya çıkıyor. Kurların yarattığı baskı Japon üreticiler için ek bir maliyet oluşturdu. Mazda`dan Shigeharu Hiraiwa Tam kotalardan kurtuluyoruz diye sevinirken bu sefer de euroya karşı değer kazanan yenden gol yedik diyor. Bununla birlikte Japonların Avrupa`da kapanan kısmetini sadece döviz kurlarıyla açıklamak mümkün değil. Mitsubishi en çok satan iki modelini kur dezavantajından etkilenmeyen Hollanda`da üretiyor ancak bu durum da Japon üreticinin Avrupa`da felakete uğramasını engelleyemedi.
Japon üreteciler kendilerini bildi bileli Avrupalı tüketicinin dizayn konusundaki beğenilerinden ıstırap çekiyor.


Avrupa piyasasında yaşanan sorunların temelinde pek çok kişiye göre demode ve ruhsuz olarak nitelendirilen dizaynlar yatıyor. Paris`teki bir Peugoet satıcısı olan Yves Mignieres`e göre `Japon arabaları hiçbir zaman seksi olamadı. Bu, Avrupa piyasasında çok ciddi bir dezavantaj. Son yıllarda Avrupalı tüketiciye hitap eden tek bir Japon otomobili aklıma geliyor: Toyota Yaris.` Yaris pek çok Avrupalı otomobilsevere göre fark edilen dış hatları ve işlevsel ön paneliyle ancak Volkswagen, Fiat ve Ford`dan beklenebilecek bir sıra dışılık sergiliyor. Yaris`in Avrupa`daki tüm başarısı Toyota`nın satışları azalan diğer modelleriyle gölgeleniyor. Büyük umutlarla piyasaya sürülen Mazda Demio ve Mitsubishi Karizma orta sınıf segmanda beklenen başarıyı yakalayamadı. Sorunları ağırlaştıran bir diğer faktör ise dizel araçların giderek daha popüler hale gelmesi. Japonlar dizel piyasasında diğer üreticilerin aksine zayıf.


Japon üreticilerin dizayn konusunda zorlanmasına neden olan faktörlerden birisi de Avrupa`daki üretim merkezlerinin İngiltere`de olması. Gözlemciler kıta Avrupası`ndaki tercih ve beğenilere uzak olan ada ülkesinin daha çok Kuzey Amerika piyasasının zevkine göre dizaynlarla tüketicinin karşısına çıktığını belirtiyor. Nedenler ne olursa olsun ortada bir gerçek var: Piyasaya girmelerinin üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen Japon üreticilerin Avrupa`daki toplam payları yüzde 11`de takılıp kaldı. Bu oran ABD`deki yüzde 29`luk pazar payı ile karşılaştırıldığında sorunun ciddiyeti anlaşılıyor.


2001`de ne yapacaklar?

Toyota: Avrupa`da bulunan toplam 3 bin 440 olan `showroom` sayısı iki bine indirilecek. Şirket ayrıca Yaris modelini üretmek için Fransa`da bir fabrika açmayı düşünüyor.

Nissan: Avrupalı ortağı Renault ile güçbirliği yaparak Micra modelini Renault Clio ile aynı platformda üretecek.

Mitsubishi: Ortağı DaimlerChrysler ile ilk olarak Avrupa`da kısa süre sonra satışa sunulması beklenen bir kompakt otomobil modeli üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.

Honda: İngiltere`de üretilen otomobillerinde kullanılan yedek parçaların üretemini Kıta Avrupası`na kaydıracak. Böylece öngörülemeyen kur risklerine karşı bir kalkan edinecek. (RADİKAL)


 

Hisse Başarıyla eklendi