Türkiye`nin AB Katılım Ortaklığı Belgesi`yle (KOB) ilgili tartışmalar AB ülkelerini iki cepheye ayırırken, Yunanistan Dışişleri bakanı Yeorgos Papandreu, Atina`nın ısrarından kaynaklanan hatasını anlamış olsa gerekir ki; AB dışişleri bakanlarına ayrı ayrı gönderdiği mektubunda Yunan hükümetinin 8 kasım`da açıklanan KOB`u aynen kabul edebileceğini bildirdi. Yunan hükümet çevreleri, Papandreu`nun mektubunu, Atina`nın, Türkiye`nin asla kabul etmeyeceğini açıkladığı Ege ihtilaflarıyla ilgili paragrafların belgeye eklenmesi ya da Kıbrıs maddesinin güçlendirilmesi konularını açıkta bıraktığı ve bu konularda ısrar etmeyeceği şeklinde değerlendirdiler. Ancak Papandreu aynı mektubunda, AB ülkelerinin AB`ye aday ülkeler arasında ayrım yapılmamasını isterken, bazı aday ülkelerin (Türkiye`yi ima ediyor) hassasiyeti olduğu gerekçesiyle AB ilkelerinden taviz verilmemesi çağrısında da bulundu ve bu konunun bir an önce kapatılmasını istedi.
NİCE, HELSİNKİ KADAR ÖNEMLİ;
4 Aralık Nice toplantısında, Türkiye`nin Katılım Ortaklığı Belgesi son şeklini alarak onaylanacak. Şu sıralarda Türkiye ile AB ve AB ile Yunanistan arasında süregelen müzakerelerde tarafları incitmeyecek bir formül üzerinde çalışılıyor. AB çevreleri, Yunanistan`ın Türkiye`yi aşırı derecede rahatsız eden konularda fazla ısrar etmeyeceğinden söz ediyor. Ancak Nice toplantısının ileriye yönelik başka bir önemi de AB ülkeleri liderlerinin, AB`deki karar alma mekanizmaları üzerinde yapılmasını düşündüğü değişikliklerden kaynaklanıyor. AB`de bugüne kadar kararlar, AB ülkelerinin tayin ettiği 15 komiserin oy birliğinden geçiyordu. Yani her bir ülkenin komiseri veto hakkını kullanarak AB`nin nihai karar almasını engelleyebiliyordu. Nice`te karar alma mekanizmasının çoğunluk sistemine dönüştürülmesine ilişkin öneriler görüşülecek. Ayrıca 2006 yılına kadar sayıları 15`ten 28`e çıkacak olan AB üyelerinin komiser sayılarının da aynı oranda artıp artmayacağı kararlaştırılacak. Yunanistan, Portekiz, Lüksemburg gibi küçük ülkeler çoğunluk sistemine ve komiser sayısının 15`te kalmasına karşı çıkıyor.
KIBRIS MÜZAKERLERİ SÜRMELİ;
Öte yandan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş`ın Kıbrıs toplumlararası görüşmelerinden çekilme yönündeki sözleri, Rum tarafında, Atina`da ve AB`de rahatsızlık yarattı . Atina`yı ziyaret eden AB dönem başkanı Fransa`nın lideri Jacques Chirac, Denktaş`ın açıklamalarından sonra Umarım Kıbrıs müzakerelerinin devamı için kızgınlık değil; mantık yolu seçilir dedi. Yunan Savunma Bakanı Akis Tsohacopulos, bir soru üzerine yaptığı açıklamasında Kıbrıs müzakerelerinin kesilmesi, ne Rumlar`ın ne de Kıbrıs Türkleri`nin çıkarına hizmet eder şeklinde konuştu. Rum tarafı ise yazılı açıklamasında Türkiye, Denktaş`ın olumsuz yöndeki kararlarına destek vermekle hem AB`ye şantaj yaptığı, hem de Kıbrıs sorununun çözümünü zorlaştırdığı öne sürüldü ve Denktaş`ın bu niyetinin hayal kırıklığı yaratmasına rağmen, Rum tarafının 5. tur görüşmelere katılmaya hazır olduğu belirtildi. Aynı açıklamada BM ve AB`den Kıbrıs müzakerelerinin sürdürülmesi için gerekli müdahaleleri yapmaları istendi. (YENİ BİNYIL)