Arif Esin; Ermeni sorununda gelinen nokta

12.10.2000 - 00:00 | Son Güncelleme :


Bakınız, internetle biraz aşınalığınız varsa bilirsiniz, hangi tarihle ilgili siteye girseniz ermeni soykırımı hakkında bilgiler görürsünüz, bu bizim söylemimizi müdafaa etmekteki beceriksizliğimizin bir göstergesi.

Ermeni soykırımı iddiaları karşısında alınabilecek tedbirler bir musubet bin nasihata bedeldir dedirtecek cinsten çünkü ülkemizin çıkarları için bu adımlardan bazılarının atılması zaten gerekliydi. Mesela bize çok büyük zararlar vermesine karşın ekonomik olarak hiçbir kazancımızın olmadığı Irak sorunu konusunda. Açılmaya başlanan hava korudoruyla insani yardım yapılması ayrıca ahlaken de gerekliydi çünkü artık Fransa dahi bu ambargonun amaçlarını aştığını savunuyor. ABD ise İncirlik üssü gibi önemli yardımlardan mahrum kalmanın eksikliğini anlayacaktır, biraz kıymetimiz bilinsin. Irak ile ilişkilerin gelişmesine bir şekilde başlanması gerekir. Tabii, ABD`nin de elinde birçok koz olduğunu dışişlerimiz unutmayacaktır ve tedbirli davranacaktır.

Ermenistan`a gelince yaptıkları resmi açıklamalar son derece riyakar ve küstahça. Velhasıl bu musubet faydalı oldu, Ermenistan ile iyi ilişkiler ancak bizim gerekli tepkileri vermemiz ve onların bu düşmanca ve saçma iddialarından ve tutumlardan vazgeçmeleri halinde gelişir.

Tasarının kendisine gelince, bir takım yazarların bu konunun aslına dair incelemeler yaptığını görüyoruz oysa bunun hiçbir önemi yoktur çünkü olay tamamen politik, tarihsel bir yönü falan yok aslında. Ve bu tasarıdan hiçbirşey çıkmaz, ancak Türkiye aleyhine yeni bir aşağılayıcı koz çıkar, tabii eğer uluslararası planda da kabul görürse. Bence bu aşamada en çok dikkat edimesi gereken bize karşı resmen düşmanca davranan Avrupa Parlementosunun tavrı. Güneydoğu sorununu yapmaları gereken yardımlarla ilişkilendiren, Kıbrıs konusunda yapıcı tutumu rerredip açıkça Rum tarafını destekleyen AP bu konuda direkten döndü. Ama kimi yazarlarımızın savunduğu gibi bu kazanılmış bir zafer değildir çünkü iddialar zaten son derece saçma. Olaya tarihsel açıdan bakmak da bizim aleyhimizedir çünkü mesele tamamen siyasi.

Avrupa Parlementosunun Türkiye Raporu`nda böyle bir maddenin yer alması bir facia olurdu. Ve yine bu kadar tartışmaları bile bir rezalet sayılmalı. Bakınız öyle bir hava yaratıldı ki sanki Türkiye`nin Daniel John-Bendit denen ne idüğü belirsiz adama ihtiyacı varmış gibi. Bakın bir parlementer çıkıp ne açıklama yapmış: Bu konu Türkiye`nin karşısına AB`ye tam üyelik için bir koşul olarak çıkarılmayacaktır. Böyle rezalet bir açıklama olamaz.

Yapılması gereken tek açıklamayı ise yunan asıllı alman parlementer yapmış: Ermeni sorununun Türkiye-AB ilişkilerini ilgilendirmediği için raporda yer almaması gerektiği. İşte AP tarafından söylenmesi gereken tek söz buydu ve bunun dışındaki hiçbir sözün söylenmemesi gerekirdi. Türk dışişlerinin de tavrı bundan ibaret olmalı ve bu güne kadar olduğu gibi bu iddia bir saçmalık olarak nitelendirilmeye devam etmeli. Kimi köşeyazarlarımız da AP`nin kararını kutlayacaklarına düştüğümüz vaziyetin vehametini düşünsün. Ayrıca AP Türkiye Raporu`nda hiç ama hiç hoş olmayan hususlar mevcut, bunlara da yarın değineceğim.(FİNANSAL FORUM)


 

Hisse Başarıyla eklendi