Ambargo sona eriyor

19.12.2000 - 00:00 | Son Güncelleme :

ABD başta olmak üzere, Batı dünyasının İran ve Irak`a karşı uyguladığı çifte dizginleme (kıskaçlama) politikasına yeni yılda elveda denilmesi bekleniy


ABD başta olmak üzere, Batı dünyasının İran ve Irak`a karşı uyguladığı çifte dizginleme (kıskaçlama) politikasına yeni yılda elveda denilmesi bekleniyor. Diplomatlar ve analistlere göre, her ikisi de ABD`nin hala kara listesindeki ülkeler arasında yeralan İran ve Irak`a uygulanan yaptırımların 2001`de gevşetilecek olması, çifte dizginleme politikasını sarsacak. ABD`nin yeni seçilen devlet başkanı George W. Bush`un, artık sürdürülmesi pek mümkün görünmeyen politikalardan çıkış yolu aramasıyla, hem İran hem de Irak`a yönelik ekonomik yaptırımların yeni yılda gevşetilmesi ya da sona erdirilmesi bekleniyor. Bazı uzmanlar ise ABD`nin bu konudaki politikasının değişmesi öncesinde Irak`a yeni bir Amerikan askeri harekatına girişilebileceği görüşünü dile getiriyorlar.


Tecrübeli bir Avrupalı diplomat, ABD`de devlet başkanlığı seçimlerini Al Gore kazansaydı, Irak politikasını çok çabuk değiştirirdi, fakat, Cumhuriyetçiler, Saddam Hüseyin rejimine sert politika izlenmesini vaadettikleri için, Bush ile bu biraz zaman alacak diyor. Aynı diplomata göre, Bush yönetimi ve Cumhuriyetçi Partililer arasında birkaç aylık tartışmadan sonra, aynı sonuca varılıp, Saddam`ı hava saldırıları, yaptırımlar ya da güçsüz Irak muhalefetiyle sarsamazsınız, politika değişiminin zamanıdır denilecek. Amerikan çıkarlarına ve Ortadoğu`daki Batı yanlısı devletlere karşı ikiz tehlike olarak görülen İran ve Irak`ın tecrit edilmesi stratejisi olarak 1993`de geliştirilen çifte kıskaç, dizginleme politikası İsrail ve onun ABD`deki destekçilerinin nüfuzu altındaydı. Bu politika, ABD ile Avrupalı müttefikleri arasında gerginlik yarattı, Avrupa ülkeleri, petrol şirketlerinin İran`daki yatırımlarını engellemeye çabalayan ABD`ye direndi.


IRAK`A AMBARGOYA ULUSLARARASI MUHALEFET BÜYÜDÜ;
Irak`a uygulanan ambargo ve yaptırımların gevşetilmesi hususunda uluslararası baskı gücü büyüdü, Avrupalı şirketler de İran`da peşpeşe sözleşmeler imzaladı. Diplomatlar, ABD`nin Irak`a yaptırımlar politikasının kenarından köşesinden delindiğine, hatta, en sadık müttefiklerden İngiltere`nin Amerikan politikasından çıkış stratejisi geliştirdiğine dikkat çekiyor. Bush yönetiminin, ilk dönem mevcut stratejinin devamına çalışacaksa da, Londra Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Ortadoğu Programı Başkanı Rosemary Hollis`in sözleriyle, belagat (retorik, teorik planda konuşma) ile tecrübe, pratik çatışacak. Hollis`e göre, Bush yönetimi Irak politikasını gözden geçirirken, şu üç faktör fikrini değişirebilecek: İsrail-Filistin krizi bölgesel dinamikleri değiştirdi ve ABD, artık, bölgede müdahale için aynı güce, kaldıraca sahip değil. İkincisi, Saddam rejimi, artık, tecrit edilmiş değil, fakat, petrol fiyatlarının yükselişi sayesinde, para, güç ve nüfuz kazanıyor, komşularıyla ilişkilerini iyileştirdi, Arap dünyası da, İsrail desteğinden ötürü ABD`ye öfkeli. Üçüncüsü, Amerikan askeri kesimi ve Avrupalı müttefikleri, Irak`a karşı hava kuvvetlerini ya da Irak`daki muhalif güçleri kullanmanın bir işe yaramayacağı ve fiyaskoyla sonuçlanacağı görüşünde. Diğer uzmanlar da, dünya piyasalarında petrol fiyatlarının yüksek, fakat, petrol arzının kısıtlı seyrettiği bir konjonktürde, Bush yönetiminin uluslararası petrol piyasalarını alt-üste etme riskinden kaçınacağını tahmin ediyor.


Askeri seçenekler vadesini tamamlayınca ya da buharlaşınca, Bush yönetiminin, Irak`ı dizginlemede siyasi maliyeti daha az ve daha sürdürebilir yöntemlere bakması bekleniyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, Bush yönetiminin devlet başkanlığı görevine resmen başlaması öncesinde, gelecek ay Irak yönetimiyle diyaloğu yeniden başlatıp, iki yıldır sürüncemedeki silahların teftişi konusundaki tıkanıklığın nasıl aşılabileceğini araştıracak. Diplomatlara göre, Batı, Irak`ın sivil amaçlı malların ithalatına yasağı kaldırırken, askeri ve her iki amaçla da kullanılabilecek malların ithalatı yasağın korunmasına, Irak`ın petrol gelirlerinin BM`deki özel hesap (escrow account) kanalıyla kontrolünün devamına, aynı zamanda da, Saddam ve belli başlı yardımcılarının siyasi tecriti için savaş suçlarından yargılanması talebinin devamına karar verecek.


İRAN MESELESİ;
İran`da reformist Muhammed Hatemi`nin 1997`de cumhurbaşkanlığına seçilmesinden beri, bu ülke ABD`nin gündeminde ve BM`nin Uygarlıklar Arasında Diyalog Yılı ilan ettiği 2001`de, Hatemi`nin bu konudaki girişim önerisi de, fırsat yaratabilir. Clinton yönetimi, İran`a yaptırımların küçük bir kısmını bu yıl zaten kaldırdı ve ABD`nin İran`ın içişlerine karışılmasından duyduğu pişmanlığı dile getirdi. Ancak, İran`daki katı, tutucu kanat ile ABD`nin kendi iç siyasi meseleleri(özellikle Kongre`deki İsrail, Yahudu lobisi) ilişkilerin yeniden açılmasını engelledi. Uzmanlar, Hatemi`nin Mayıs ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci kez seçilmesi halinde, İran-ABD ilişkilerinde dönüm noktasının 2001`in ikinci yarısında açılabileceği tahminini yapıyor. ABD`de İran-Libya Yaptırımlar Yasası`nın geçerlilik süresi de Ağustos 2001`de doluyor. Ancak, İsrail ve Lübnan`daki şiddet olaylarının İran tarafından desteklendiği görülürse, bu durum, ABD-İran yakınlaşması ya dauzlaşmasını yine engelleyebilecek.
 

Hisse Başarıyla eklendi