Her yıl ihracatını katlayan altın sektörü markalaşmaya yöneliyor. İki yıl içerisinde oluşturulacak markaların, yurtdışında perakende zincirlerde pazarlanması amaçlanıyor.
Altın sektörünün geleceğini markalaşmakta gören altın ihracatçıları, dünyada markalaşma öneminin henüz kavranmadığını belirttiler. Türkiye`nin önünde çok önemli bir fırsat olduğunu belirten sektör temsilcileri, yılda 300 tonluk ihracat gerçekleştirerek dünya lideri olan İtalya`nın önüne geçebileceklerini vurguladılar. Yaklaşık 100 tonluk ihracat ile Türk ekonomisine yılda yaklaşık 1 milyar dolar girdi sağladıklarını kaydeden Dünya Altın Konseyi (WGC) Türkiye Genel Müdürü Murat Akman, yurtdışında kuracakları perakende zincirlerde bu markaların pazarlanacağını açıkladı.
Dünya takı piyasasında pek fazla markalaşma olmadığını da söyleyen Akman, Türk altın sektörünün bu durumdan yararlanması gerektiğini kaydetti. Türkiye`deki firmaların günde 5 yeni takı ürettiğini belirten Akman, `Sektörümüzde yavaş yavaş franchising sistemi devreye girmeye başladı. Bunların sayısı daha da artacak ve böylece belirli bazı perakende markalar oluşmaya başlayacak. Ayrıca bu franchisingler dünyaya yayılacak` dedi.
Akman, malı üretip toptan satmanın belirli bir marjı olduğunu söyleyerek, `Halbuki malı perakende satabilirseniz, çok daha fazla gelir elde edebilirsiniz` dedi. Turistlere takı satmanın bu açıdan önemli olduğuna dikkat çeken Akman, ` Çünkü perakende fiyatından satabiliyorsunuz. Halbuki ABD`deki bir toptancıya mal satarsanız toptan fiyatından daha ucuza satmış oluyorsunuz. Sektörün daha fazla para kazanması ve daha fazla istihdam yaratabilmesi için perakende satışların öne çıkması gerekiyor` diye konuştu.
MARKALAR PERAKENDE SATILACAK;
Oluşturulacak markaları perakende zincirleri kurarak pazarlayacaklarını kaydeden Murat Akman, `Bunları ABD veya Avrupa`da açıp markalarımızı tüketiciye ulaştıracağız. Sektörümüzün hedefi perakendeye ağırlık vererek markalaşmak ve kendi tasarımlarımızı bütün dünyaya tanıtmak` dedi.
100 TRİLYONLUK İHRACAT;
Yılda yaklaşık 1 milyar dolar döviz girdisi sağlayan sektörün krizlerden ihracata yönelerek çıktığını ifade eden Akman, `1999 yılında en büyük satış kalemlerimizden biri olan turistik satışlarımızı tamamen kaybettik. Hem turist az geldi, hem de gelen kesimin geliri yüksek değldi. Dolayısıyla, turiste hiç altın satamadık. İç piyasada da deprem ve ekonomik kriz vardı. Fakat altın sektörü bu durumu ilginç bir şekilde değerlendirdi ve ihracata ağırlık verdi. ABD, Orta Doğu ve Japonya`da ofisler açıldı ve bir dış ticaret şirketi kuruldu` diye konuştu.
ALTINLA İLGİLİ İLGİNÇ NOTLAR;
Tarih boyunca çıkarılan ve bugün yeryüzünde bulunan 125 bin ton altının tamamı eritilse, bir kenarı 18 metre olan bir küpün içine sığabilir. Dünyada her yıl 3 bin ton altın yeryüzüne çıkarılıyor. Bu altınların yüzde 80`i altın takı üretiminde, yüzde 4`ü altın para, yüzde 6`sı altın külçe olarak yatırımcılara dönerken, yüzde 11`i ise endüstri ve dişçilikte tüketiliyor. Tarihte ilk altın para M.Ö. 560 yıllarında Anadolu`nun Ege sahillerinde, Lidya Krallığı tarafından basılmış. Bir kibrit kutusu kadar altın ile bir tenis kortunun tamamını kaplamak mümkün. Yılda 300 tonun üzerinde altın tüketiliyor. (FİNANSAL FORUM)