Şofben ve kombinin mucidi Vaillant`ın Dünya Başkanı Claesöransson, "Türkiye`de büyük başarı sağladık. Çünkü Alman disiplini ile Türk yaratıcılığını buluşturduk" dedi. Dünyada şofben ve kombinin mucidi olan Vaillant`ın dünya başkanı Claes Göransson, Türk insanının kendine has bir iş karakteri olduğunu belirterek, "Türk insanının en önemli özelliği yeniliğe açık ve yaratıcılığı yüksek olması. Bu, bizim getirdiğimiz Alman disiplini ile birleşince Türkiye pazarı en çok büyüdüğümüz pazarlardan biri oldu" dedi. Göransson ile Vaillant ve Türkiye pazarını konuştuk...*Türkiye pazarında gördüğünüz en önemli avantaj ve eksiklikler nelerdir? Avantajları belirlemek için bizim başarı nedenlerimize bakmak lazım. 63 milyonluk genç nüfus. Hane sayısı çok fazla. Daha önemlisi, Türkler yeniliğe son derece açık ve yaratıcılığı üst düzeyde olan insanlar. Biz ise bir Alman şirketi olarak disiplinli bir ekolden geliyoruz. Bizim disiplinimiz ve Türkler`in yaratıcılığı bir araya gelince başarı kaçınılmaz oldu. Türkiye`ye yeni gelen insanlar, Türk insanının mentalitesini inceleyince görüyorlar ki, kendilerine has ve çıktıları çok kuvvetli bir iş karakterleri var. Bu büyük avantaj. Sadece biraz know-how sorunu var. En büyük eksiklik bu. Biz de bunu sağlamaya çalışıyoruz.*Türkiye`de bugünlerde yaşanan en önemli sorun enerji ve doğalgaz açığı. Bu sizin işinizi nasıl etkiliyor? Bunların konjonktürel ve kısa sürecek sorunlar olduğunu düşünüyorum. Çünkü doğalgaz aldığınız ülkelerle uzun vadeli ve bağlayıcı maddeler içeren anlaşmalarınız var. Bu nedenle bizim bulunduğumuz pazarda bir sorun olacağını sanmıyorum. Bence enerji konusunda geleceğiniz ve geleceğimiz parlak.
* Kısa vadede Türkiye planlarınız neler? Kaliteye konsantre olmuş durumdayız. Türkiye pazarı daha yeni kuruluyor. Şu anda henüz beş şehirde faaliyet gösterebiliyoruz. Çünkü bizim işimiz doğalgazla ve doğalgaz ancak bu şehirlerde bulunuyor. Türkiye`de nerede doğalgaz varsa Vaillant da orada olacaktır. Demek ki, bizim için Türkiye`de büyük bir potansiyel var. Eğitimli insan açığını kapatmak için Ankara`da bir tesisat okulu açıyoruz. 2001`de bitecek bir proje, ama sadece bize değil, herkese büyük yararı olacak. Hedefimiz, yılda 160 kişinin bu okulda yüzde 100 Alman eğitim sistemiyle know how alması.`Yatırım üssü olabilirsiniz` * Yatırımlarınız daha çok Almanya`da. Bunları Türkiye`ye de yansıtmayı düşünüyor musunuz? Almanya`da beş ve ortaklık yoluyla İspanya`da yaptığımız bir fabrikamız var. Ama Türkiye`de benzer bir yatırım yapmak için pazar büyük değil. O nedenle yakın vadede çok kolay görünmüyor. Ama büyüklük artınca yatırım düşünebiliriz. Bu biraz da Türkiye`nin göstereceği performansa bağlı. * Doğalgazın olduğu her yere yönelebileceğinizi söylüyorsunuz. Türkiye, gaz kaynağı olan komşularıyla bağlantı kurmak için üs görevi yapamaz mı? Türkiye ne kadar başarılı bir bağlantı noktası olduğunu daha önce gösterdi. Ama Türkiye`de de gerekli yatırım şartlarının oluşması lazım. Bugün için çok yeterli olmamakla birlikte yakın gelecek için muhteşem bir potansiyele sahip. Ekonomik ve politik sorunların üstesinden gelinebilirse yakın gelecekte Türkiye yatırım üssü olabilir. (SABAH)