Akçakoca, İmarbank`taki olaylara `seyirci kalmakla` suçlanıyor.
İmarbank`ın izinsiz Hazine bonosu satışıyla ilgili görevi ihmalle suçlanan eski BDDK Başkanı Akçakoca yazılı savunmasında SPK`nın kendilerine bilgi vermediğini belirtti
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı`nca İmarbank`ın izinsiz Hazine bonosu ve devlet tahvili satışıyla ilgili açtığı davanın iddianamesinde, eski BDDK Başkanı Engin Akçakoca`nın önemli zararlar doğuran işlemlerin sürmesine `seyirci kaldığı` öne sürüldü.
İddianamede, 1997`de devlet iç borçlanma senedi (DİBS) satış yetkisi kaldırılan İmarbank`ın 30 Haziran-3 Temmuz 2003 arasında portföyünde 15 milyarlık DİBS bulunmasına rağmen önemli kısmı açığa olmak kaydıyla
1 katrilyonun üzerinde bono satarak kanunsuz gelir sağladığı kaydedildi. BDDK yetkililerinin, satışlardan haberdar olmalarına rağmen müdahalede bulunmadığı ifade edildi. İddianamede, şöyle denildi: Başkan Akçakoca`nın, izinsiz bono satışının tespiti ve engellenmesi için SPK ve Hazine yetkilileriyle işbirliği imkânını araştırmayarak, zarar doğuracak işlemlerin sürmesine seyirci kaldığı, görevlerini yerine getirmediği, eyleminin görevi ihmal suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır.`` Akçakoca ile yeminli başmurakıp Veysel Oğuz, yeminli murakıp Nazım Demirtaş`ın `görevi ihmal`den üçer aydan birer yıla kadar, eski BDDK Başkan Yardımcısı Teoman Kerman, Değerlendirme Dairesi Başkanı Niyazi Çakır ile yardımcıları Levent Deveci ve Erhan Batur`un da görevi kötüye kullanma suçundan birer yıldan üçer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Akçakoca, savunmasında, bankanın, sermaye piyasasında işlem yetkisinin 1990`da kaldırıldığını, ilgili yazının SPK tarafından Hazine`ye gönderildiğini, ancak BDDK kurulduktan sonra yazının kendilerine ulaşmadığını ileri sürdü. Akçakoca, şunları kaydetti:
`İnceleme yapan da yanıldı`
Görevim içerisinde bankanın yetkisiz olduğu ve açığa bono, devlet tahvili sattığına dair şahsıma intikal eden bilgi ve belge bulunmamaktadır. Yetkiyi iptal eden SPK, başlıca görevlerinden olmasına rağmen, bankanın bono, devlet tahvili sattığı gazete ve televizyon ilanlarıyla açıkça belirtildiği halde, ne BDDK`ya bankanın yetkisiz işlem yaptığını bildirmiş ne bu yayınları durdurmuş ne de cezai soruşturma başlatmıştır. Her türlü teftişin yapıldığı, ancak inceleme yapanların da uğramış oldukları yanılgıdan dolayı hukuka aykırı işlemlerin saptanamadığı bir durumda, yine de ilgili diğer kurumlarla işbirliği yapmamaktan ve yasal olmayan işlemleri ortaya çıkarabilecek bir sistemi kurmamaktan dolayı suçlanmam zorlama bir iddiadan öte bir şey değildir.``