ABD dün Paris Kulübü`ne bir çağrıda bulunarak, borç para verilen ülkelere ilişkin olarak daha fazla şeffaflık ve bilgi sağlama talebinde bulundu. Böylece borçların yeniden yapılandırılması çerçevesinde finansal piyasaların rolünün ne olduğuna ilişkin belirsizliğe karşı mücadele edilebilecek.
Paris Kulübü söz konusu hükümetlere borç veren endüstrileşmiş ülkelerin hükümetlerinden oluşuyor. Klüp fakir ve orta derecede gelir sahibi hükümetlerin borçlarını ödeyebilmek için finansal yardım başvuruları yaptığı bir kurum.
ABD Hazine Bakan Yardımcısı Timothy Geithner`e göre, piyasa katılımcıları arasında IMF ve Paris Kulübü`nün rolüne ilişkin olarak aşırı derecede bir belirsizlik söz konusu. Bu belirsizlik, ülkelerin kaynakları bitince finansal sorumluluklarını yeniden yapılandırdıkları noktadan kaynaklanıyor. Gelişmekte Olan Piyasalar Birliği`nin New York`taki merkezinde bir konuşma yapan Geithner, resmi sektörün, Paris Klübü`nün takvimi belirlenirken üzerinde anlaşılan kilit finansal terminoloji temelinde, süratli ve sistematik açıklamalarda bulunmasını, önerdi.
Geithner, kamu ve özel sektörlerin borçlar karşısındaki tavrının karşılaştırılması gereken sorunlar ortaya çıktığında, Resmi sektör, kıyaslama süreci ve yargılama sırasında kullanılan genel faktörleri kamuoyuna açıklamalı, dedi.
Resmi sektör, Paris Kulübü`nün bir ülkeye verdiği borçların çapı ve durumu hakkında piyasaya zamanında bilgi vermeli. Ayrıca ödemelerin ne zaman yapılacağı ve geriye kalan borçların detayları da kamuoyuna açıklanmalı.
ABD Hazine Bakan Yardımcısı bu adımlarını, piyasalarda güven yaratacağını söyledi. Piyasalar bu bilgilerin sistematik olarak sağlanacağını bildiği zaman rahatlayacak. Paris Kulübü, çoğunluğu Fransız Hazine Bakanlığı`ndan gelen küçük bir sekreteryaya sahip. Bazı özel sektör bankerlerine göre Kulüp, çok eski yöntemlerle ve aşırı bir gizlilik içinde hareket ediyor. Klüp borç veren hükümetlerin hepsine eşit bir şekilde davrandığı izlenimini vermeye çabalıyor. Ancak bazen, özel bankerler Kulüb`ü kendisine üye ülkelere yarar sağlayacak anlaşmalar yapmakla suçluyor. Bu durumlarda özel sektördeki bankerler zarar görüyor.
Özel sektör bankerlerinden sık sık duyulan bir başka şikayet ise şöyle:
Bir ülke borçlarını ödeyemeyecek bir duruma düştüğünde özel bankerlerin verdiği borçları silmesi isteniyor. Oysa Paris Kulübü borç silmiyor.
Paris Kulübü ise, özel sektör kredi kuruluşları yeni kredi vermekten vazgeçtiği noktada kendisinin devreye girdiğini belirtiyor. Kulübe göre yaklaşımında herkese eşit muamele edebilmesinin arkasında bu var. (FİNANSAL FORUM - FİNANCİAL TİMES)