AB Komisyonu`ndan, Dışişleri Bakanı Ali Babacan`ın türban <ımg hspace="10" src="http://i.bigpara.com/i/55big/349abavrupabirligi.jpg" align="right" vspace="5">yasağının kaldırılmasını AB üyeliği ile ilişkilendiren açıklamasına, `Bu yönde bir talebimiz olmadı` yanıtı geldi
Güven Özalp / MİLLİYET
Türban konusunda başından beri mesafeli durmasıyla dikkat çeken AB Komisyonu, üniversitelerdeki yasağın kaldırılması konusunda Ankara`ya herhangi bir telkinde bulunulmadığı mesajı verdi. Komisyondan, Dışişleri Bakanı Ali Babacan`ın hafta sonunda Cidde`ye hareketinden önce türban yasağının kaldırılmasıyla AB üyeliğini ilişkilendiren açıklamasına, Bu yönde bir talebimiz olmadı. Yıllardır yayımladığımız raporlara bakıldığında bu konuya hiç değinilmediği görülecektir yanıtı geldi. TBMM`de önceki gün yapılan oylamayla ilgili soruları yanıtlayan AB Komisyonu`nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn`in sözcüsü Krisztina Nagy, Bu konuda özel bir yorumumuz yok. Türban takılması konusunda AB düzeyinde yasal bir düzenleme yok. Bir üye ülkeden diğerine değişen standart ve uygulamalar var. Bu, Türk toplumu tarafından tartışılması gereken bir konu dedi.
Babacan`ın yasağın kaldırılmasıyla ilgili olarak Türkiye, özgürlükler ve haklar alanında ileri gitmek zorunda olan bir ülkedir. Kendisine seçtiği AB`ye tam üyeliği yakalamak için siyasi reformlar yapmak zorunda olan bir ülkedir açıklamalarına atfen yapılan Basına yansıdığı kadarıyla değişiklik AB`ye yakınlaşmak için yapılmış yönündeki yorum için Nagy, AB olarak bu yönde bir değişiklik talebinde bulunmadıklarını ve bu doğrultuda bir pozisyon takınmadıklarını söyledi.
`AB kriterleri ile bakarız`
Nagy`nin dile getirdiği yaklaşım, BM Genel Kurul çalışmalarına katılmak üzere New York`ta bulunduğu sırada Rehn tarafından da net şekilde ifade edilmişti. Rehn, 28 Eylül`deki açıklamasında, türban tartışmasının Türkiye`nin iç sorunu olduğunun altını çizerek Türkiye, genel bağlamda seçim hakkını ilgili ülkeye bırakan AİHM kararlarına saygı gösterdiği sürece bu konuda agnostiğiz demişti.
Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Marc Pierini de, önceki gün yaptığı açıklamada, Biz konuya AB kriterleri açısından bakarız. Yani hukukun üstünlüğü, demokrasi ve ifade özgürlüğü açısından olaylara bakıyoruz dedi.
ESİAD`ın düzenlediği sunuma katılan Pierini, AB`nin her konuya katılmadığını ve çalışmalarda yer almadığını ifade ederken, başörtüsü konusunu buna örnek gösterdi. Son günlerde sıkça tartışılan başörtüsünün, Türkiye ile görüştükleri konulardan biri olmadığı, ancak Türkiye açısından konunun çok önem arz ettiğini gördüklerini ifade eden Pierini sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu konuların hepsinde nötr pozisyondayız diyemeyeceğim. Sonuç olarak Kopenhag kriterleri var. Biz olaylara Kopenhag kriterleri açısından bakıyoruz. Yani hukukun üstünlüğü, demokrasi ve ifade özgürlüğü açısından bakıyoruz.
Ayrıca reformlar Türk halkının menfaati, iyiliği için yapılıyor. Ama bir yandan da bu reformlar AB koşulları, gereklilikleri ile uyumlu olmalı. Bizim destek verdiğimiz konulardan biri de, güçlü bir sivil toplum alanı oluşturulması. Yabancılar ve diplomatlar olarak iç tartışmalara girmiyoruz, ama takip ediyoruz. Sonuçta, bu iç tartışmaların ulusal muhatapları var.
Babacan`ın `AB standardı` yorumu
Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Kriter dergisine verdiği bir röportajda, türban tartışmalarıyla ilgili olarak şöyle konuşmuştu: AB projesi, siyasi reformlar açısından baktığımızda, bütün bunların hepsini kuşatan bir proje. Yani biz hem AB üyesi olalım, hem siyasi kriterlerde AB standartlarına ulaşalım derken, hem de bazı alanlarda `Türkiye`de bu iş özeldir arkadaş` diyemeyiz. İster adına başörtü deyin, ister başka reformlar deyin, 301, vakıflar deyin. Bunların hepsi, bu refomlar çerçevesindeki konulardır. Yani AB standartlarından farklı bir şey yapmıyoruz. Babacan, türban konusunda AB kurumlarından herhangi bir tepki almadıklarını da vurgulamıştı.