IMF ve Dünya Bankası`nın çok önem verdiği tarım reformu 2001`i bekliyor. Reformun temel ayaklarını oluşturacak 3 yasa tasarısı TBMM gündemine gelmeyi bekliyor.
Tarımsal sübvansiyonların mali yük oluşturduğu ve hedef kitlesine ulaşmadığı gerekçesiyle IMF ve Dünya Bankası`nca en fazla önem verilen yapısal reformlar arasında yer alan tarım reformu, 2001`i bekliyor. Tarım Bakanlığı`nca hazırlanan ve reformun temel ayaklarını oluşturacak 3 yasa tasarısı 2001`de TBMM gündemine gelmeyi, 1 kararname de Bakanlar Kurulu`nun imzasını bekliyor.
Başbakanlığa sevk edilen `Tarım Hizmetlerinin Düzenlenmesine İlişkin Yasa Tasarısı`, `Tarımsal Üretici Birlikleri Yasa Tasarısı` ve `Toprak Sulama ve Tarım Reformu Genel Müdürlüğü`nün Kurulmasına İlişkin Yasa Tasarısı`nın yanı sıra `Doğrudan Gelir Desteği (DGD) Sistemi Kararnamesi`nin yayımlanmasıyla DGD`nin Türkiye çapında uygulamaya gireceği ve reformun yasal altyapısının tamamlanacağı bildirildi.
FF`ye bilgi veren Tarım Bakanlığı yetkilileri, 2001`de TBMM gündemine gelecek en önemli mevzuatın, reformun çerçevesini çizen Tarım Hizmetlerinin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun Tasarısı olduğunu belirttiler.
AB`ye uyum kolaylaşacak
Yetkililer, tasarıyla tarım politikalarının tek elden ve etkin yürütülmesi amacıyla Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu (TDYK) oluşturulmasının öngörüldüğünü belirterek, `Böylece, tarıma kredi sağlayan bütün fonlar ile kooperatif ve bankalarca tahsis edilen kaynakların, bu Kurulca belirlenen politika ve ilkeler doğrultusunda kullandırılması mümkün olacak` dediler. Yetkililere göre, reform kapsamında hazırlanan tasarılar, aynı zamanda Türk tarımının AB`nin Ortak Tarım Politikası`na (OTP) uyumunu da kolaylaştıracak. Tasarıların yasalaşması halinde, destekleme sistemleri yönlendirici olacak ve tarımda sürdürülebilirlik sağlanacak.
Reformun temelini oluşturacak mevzuat
TARIMSAL HİZMETLERİN DÜZENLENMESİ:
Tasarıyla, tarımsal üretimin ve yapılanmanın temel ilkeleri belirlenerek, tarım arazilerinin amaçdışı kullanılmasının ve miras yoluyla da olsa parçalanmasının önüne geçecek yeni tedbirler alınacak. Tasarıda, tarımsal desteklemelere ilişkin ödemelerin yapılacağı ve kaynağının önemli kısmı Genel Bütçe gelirlerinin yüzde 3`ünden oluşacak Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Fonu oluşturulması öngörüldü.
ARAZİ KULLANIMI VE TOPRAK KORUMA:
Tasarıyla, tarımsal arazi büyüklüklerinin optimum ölçülere ulaşması için, arazi toplulaştırmasına olanak sağlanması planlanıyor. Tasarıya göre, ulusal ölçekte arazi kullanım planları oluşturularak, kamu ve özel kesim için bağlayıcı nitelikte kararlar alabilecek `Toprak Koruma Yüksek Kurulu (TKYK)` oluşturulacak. Türkiye çapında teknik, ekonomik ve ekolojik şartlar gözönüne alınarak, `Arazi Toplulaştırma Projesi` hazırlanacak ve optimum ölçülerden küçük parseller, gerekirse Hazine arazileri de kullanılarak optimum büyüklükte parseller haline getirilecek.
TARIMSAL ÜRETİCİ BİRLİKLERİ:
AB`ye uyumda da ön şart olduğu üzere, üreticinin ürün ve ürün grubu bazında dikey ve yatay örgütlenmesi öngörülüyor. Tasarıyla, üreticiler iç ve dış pazar talepleri doğrultusunda yönlendirilerek, ürünlerini değer fiyatından pazarlayabilme olanağına kavuşacak.
DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ:
IMF`ye verilen Niyet Mektubu uyarınca, 2001`de tarım reformu kapsamında uygulamaya konulacak DGD için Hazine Müşteşarlığı`nca hazırlanan kararname taslağı Bakanlar Kurulu`nda imzaya açılacak. Taslağa göre, DGD uygulaması 2001`de Türkiye çapında uygulanacak. Bu kapsamda yapılacak ödemeler ise Ziraat Bankası aracılığıyla Hazine bütçesinden karşılanacak. Taslakta, DGD ödemelerinin toprak büyüklüğüne göre değil, üreticinin işlediği tarım alanı dikkate alınarak yapılması öngörüldü. DGD ödemeleri iki dilim halinde yapılacak. İlk dilim 2001`in ikinci yarısı, ikinci dilim ise 2002`nin ikinci yarısında ödenecek.(FİNANSAL FORUM)