TOBB:Asıl sorun yüksek faiz
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ekonomide sorun yaratan etkenin düşük kur değil, yüksek faizler olduğunu belirtti
Bigpara Haber
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kurun düşük seyretmesi konusundaki eleştirilerin muhatabının Merkez Bankası olmadığını, bu kurumların yıpratılmaması gerektiğini söyledi.
Hilton Oteli’nde düzenlenen “Türkiye Geleceği İhracattadır” konulu panelin açılışında konuşan Hisarcıklıoğlu, bu konuda sorumlunun kamu yönetimi olduğunu savundu. Başkan, enerji, SSK primi gibi yüklerin makul seviyelere çekilmesi, işlevini kaybetmiş bürokratik yapının değişmesi gerektiğini anlattı.
Bugün ihracatçının yaşadığı sorunların temel kaynağının, düşük verimlilik ve vergilerden kaynaklanan maliyet artışı olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu hükümetten taleplerinin mali disipline uyum sağlanması ve yapısal reformlara devam edilmesi olduğunu belirtti.
ASIL SORUN YÜKSEK FAİZ
Bugün asıl problemin kurların seviyesi değil faiz oranlarının yüksekliği olduğuna vurgulayan Rifat Hisarcıklıoğlu, faizlerinin düşüşünün hem reel sektöre, hem de ülke ekonomisine teşvik yaratacağını dile getirdi. Faizlerin emirle düşmeyeceğini ancak hükümetin iktisadi politikasının sonucuyla ekonomiye doğru sinyallerin verilmesiyle faizlerin düşeceğini belirtti.
Ülkenin gelişmesi için döviz tevdiat hesaplarında bulunan 45 milyarın da TL’ye dönmesi gerektiğini ve düşen dolar kurunun da zaten bu dönüşümü başlattığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, döviz kurunun piyasa tarafından belirlenmesinin de doğru bir uygulama olduğunu dile getirdi.
KRİZ BEKLENTİSİ YOK
TL’nin değerlenmesinden dolayı ithalatın artışı ve cari açığın büyümesi karşısında, 2001’dekine benzer bir kriz ortamı yaşanmasına fazla ihtimal vermediğini de açıklayan TOBB Başkanı, serbest kur modelinin getirdiği esneklik karşısında, döviz kurlarının bu durumu düzeltmek için gerekli hareketi yapacağını belirtti.
İthalatın yüzde 90’ının ara ve yatırım malı olduğunu hatırlatan Hisarcıklıoğlu, ithalattaki artışın büyüme ve ihracatta da artışı sağladığını, ithal fiyatlarının düşmesinin de maliyetleri düşürdüğünü, enflasyonun düşmesine olumlu etki yaptığını ve vadeli ithalat payının yılın ilk 4 ayında yüzde 40 artarak 5.2 milyar dolara ulaşarak döviz talebini arttıracağını ve kurda düzeltme ve toparlama sağlayacağını dile getirdi.
Katma değeri yüksek, rekabetin daha az olduğu malların ihracatı arttıkça, ihracatın kura bağımlı olmaktan kurtulacağına işaret eden Hisarcıklıoğlu, kamu harcamaları azaldığı halde yüzde 8’e ulaşan büyümenin de sağlıklı olduğunu kaydetti. (A.A.)
Hilton Oteli’nde düzenlenen “Türkiye Geleceği İhracattadır” konulu panelin açılışında konuşan Hisarcıklıoğlu, bu konuda sorumlunun kamu yönetimi olduğunu savundu. Başkan, enerji, SSK primi gibi yüklerin makul seviyelere çekilmesi, işlevini kaybetmiş bürokratik yapının değişmesi gerektiğini anlattı.
Bugün ihracatçının yaşadığı sorunların temel kaynağının, düşük verimlilik ve vergilerden kaynaklanan maliyet artışı olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu hükümetten taleplerinin mali disipline uyum sağlanması ve yapısal reformlara devam edilmesi olduğunu belirtti.
ASIL SORUN YÜKSEK FAİZ
Bugün asıl problemin kurların seviyesi değil faiz oranlarının yüksekliği olduğuna vurgulayan Rifat Hisarcıklıoğlu, faizlerinin düşüşünün hem reel sektöre, hem de ülke ekonomisine teşvik yaratacağını dile getirdi. Faizlerin emirle düşmeyeceğini ancak hükümetin iktisadi politikasının sonucuyla ekonomiye doğru sinyallerin verilmesiyle faizlerin düşeceğini belirtti.
Ülkenin gelişmesi için döviz tevdiat hesaplarında bulunan 45 milyarın da TL’ye dönmesi gerektiğini ve düşen dolar kurunun da zaten bu dönüşümü başlattığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, döviz kurunun piyasa tarafından belirlenmesinin de doğru bir uygulama olduğunu dile getirdi.
KRİZ BEKLENTİSİ YOK
TL’nin değerlenmesinden dolayı ithalatın artışı ve cari açığın büyümesi karşısında, 2001’dekine benzer bir kriz ortamı yaşanmasına fazla ihtimal vermediğini de açıklayan TOBB Başkanı, serbest kur modelinin getirdiği esneklik karşısında, döviz kurlarının bu durumu düzeltmek için gerekli hareketi yapacağını belirtti.
İthalatın yüzde 90’ının ara ve yatırım malı olduğunu hatırlatan Hisarcıklıoğlu, ithalattaki artışın büyüme ve ihracatta da artışı sağladığını, ithal fiyatlarının düşmesinin de maliyetleri düşürdüğünü, enflasyonun düşmesine olumlu etki yaptığını ve vadeli ithalat payının yılın ilk 4 ayında yüzde 40 artarak 5.2 milyar dolara ulaşarak döviz talebini arttıracağını ve kurda düzeltme ve toparlama sağlayacağını dile getirdi.
Katma değeri yüksek, rekabetin daha az olduğu malların ihracatı arttıkça, ihracatın kura bağımlı olmaktan kurtulacağına işaret eden Hisarcıklıoğlu, kamu harcamaları azaldığı halde yüzde 8’e ulaşan büyümenin de sağlıklı olduğunu kaydetti. (A.A.)