Destekleme primi `şimdilik` kurtuldu
Bigpara Haber
Tarımda fiyat destekleme mekanizmalarından sonra destekleme primlerinin de tamamen kaldırılmasını isteyen Dünya Bankası (DB), prim sisteminin bir süre daha uygulamada kalması için ikna edildi. Taraflar arasında yürütülen ve kredinin serbest bırakılmasına esas olacak proje dökümanları üzerindeki müzakerelerde DB, kütlü pamuk, yağlık ayçiçeği, soya fasulyesi, kanola ve zeytinyağı için uygulanan prim sisteminin 2002 yılından itibaren kaldırılması istemişti. Görüşmelerde Türk tarafının prim sisteminin bir süre daha uygulamada kalması önerisi DB tarafından olumlu bulunarak, sisteminin 2002 yılında yapılacak müzakerelerde ele alınması kararlaştırıldı.
Uzun müzakerelerden sonra
FF`in edindiği bilgiye göre, müzakerelerde Tarım Bakanlığı uzmanlarının, çiftçiye verilecek Doğrudan Gelir Desteği`nin (DGD) (nerede kullanırlarsa kullansınlar) şeklinde değil de tarımsal faaliyetlerde kullanılması koşulu ile verilmesini istedi. Uzmanların, üreticinin eline geçen paranın tarım dışı alanlarda kullanılabileceği endişelerini dile getirerek, bu durumda tarımın en önemli ihtiyacı olan kaynak eksikliğinin devam edeceği, üreticinin en az maliyetle en yüksek verim alabileceği ürünlere yönelebileceği bu durumda da, ülkenin ihtiyacı olan ürünlerde açıklar artarken, ihtiyaç bulunmayan ürünlerde gereksiz stoklar oluşabileceği yönünde görüş bildirdikleri anlatıldı. Bu talebin DB tarafından kabul edilmemesi üzerine Türk uzmanların DB`den, prim verilen ürünlerin Türkiye`nin dünya ile rekabet edebilmesi açısından büyük önem taşıdığı, prim sisteminin daha ileriki yıllarda kaldırılmasını, aksi takdirde devletin tarımda yön verici fonksiyonunun ortadan kalkacağını söyledikleri ifade edildi. Uzun müzakerelerden sonra DB, prim sistemi ve telafi edici desteklemelerin 2002 yılında görüşülmesine ikna edildi.
Uzun müzakerelerden sonra
FF`in edindiği bilgiye göre, müzakerelerde Tarım Bakanlığı uzmanlarının, çiftçiye verilecek Doğrudan Gelir Desteği`nin (DGD) (nerede kullanırlarsa kullansınlar) şeklinde değil de tarımsal faaliyetlerde kullanılması koşulu ile verilmesini istedi. Uzmanların, üreticinin eline geçen paranın tarım dışı alanlarda kullanılabileceği endişelerini dile getirerek, bu durumda tarımın en önemli ihtiyacı olan kaynak eksikliğinin devam edeceği, üreticinin en az maliyetle en yüksek verim alabileceği ürünlere yönelebileceği bu durumda da, ülkenin ihtiyacı olan ürünlerde açıklar artarken, ihtiyaç bulunmayan ürünlerde gereksiz stoklar oluşabileceği yönünde görüş bildirdikleri anlatıldı. Bu talebin DB tarafından kabul edilmemesi üzerine Türk uzmanların DB`den, prim verilen ürünlerin Türkiye`nin dünya ile rekabet edebilmesi açısından büyük önem taşıdığı, prim sisteminin daha ileriki yıllarda kaldırılmasını, aksi takdirde devletin tarımda yön verici fonksiyonunun ortadan kalkacağını söyledikleri ifade edildi. Uzun müzakerelerden sonra DB, prim sistemi ve telafi edici desteklemelerin 2002 yılında görüşülmesine ikna edildi.