Değişim sizin işiniz, biz yardımcıyız
Bigpara Haber
AB`ye tam üyelik için gerekli olan ekonomik, siyasi yapısal değişimi Türkiye`nin kendi çabalarıyla gerçekleştireceğini söyleyen AB Türkiye Büyükelçisi Karen Fogg, ‘‘Brüksel bu süreçte sadece yardımcı bir rol oynayacak’’ dedi.
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Büyükelçisi Karen Fogg, AB`ye tam üyelik için gerekli olan ekonomik, siyasi yapısal değişimi Türkiye`nin kendi çabalarıyla gerçekleştireceğini, Brüksel`in ise bu süreçte sadece yardımcı bir rol oynayacağını söyledi.
İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) tarafından düzenlenen AB-Türkiye İş Ortaklığı toplantısında konuşan Fogg, Türkiye`nin Avrupa`ya uyum sürecinin yeni bir aşamasında bulunduğunu ve bu aşamada Türkiye`nin göstereceği performansın çok önemli olduğunu ifade etti.
Türkiye`nin güncel ekonomik sorunlarla uğraşırken bir yandan da yapısal değişime ilişkin yasal çalışmaları yaptığını belirten Fogg, ‘‘Türk yetkililerinden, enerji ve telekomünikasyon sektörlerinin liberalize edilmesi, çevre konusunda standartların oluşturulması, istihdam politikaları ve endüstriyel güvenlik gibi alanlarda düzenlemeler bekliyoruz’’ dedi.
‘‘Türkiye`nin AB`ye tam üyeliği sürecinde kilit önem taşıyan Ulusal Programın oluşturulması konusunda Türkiye`nin performansını nasıl buluyorsunuz?’’ şeklinde bir soruya ise Fogg şu yanıtı verdi: ‘‘Bu konuda sabırlı olmalıyız, Ulusal Program mart ayında görüşülmeye başlandı, bu son derece kapsamlı bir çalışma. Türkiye ekonomik krize ilişkin önlemler alırken zaten ulusal programı da kapsayacak makro ekonomik düzenlemeler yaptı. Yıl sonuna kadar da yapısal değişikliklerin yapılması gerekir.’’
YARDIMLAR
Fogg, Türkiye`ye verilen yardım ve kredilerin biçiminin değiştirildiğini ve günübirlik projeler yerine stratejik işler için destek sağlandığını söyledi. AB`nin Türkiye`ye verilmek üzere 450 milyon Euro`luk kesinleşmiş kaynağı olduğunu kayededen Fogg, kriz döneminde Türkiye`ye 150 milyon Euro`luk acil kaynak sağlandığını ifade etti. Fogg Avrupa Yatırım Bankası`nın da AB fonlarından ayrı olarak, bu yıl 200-300 milyon Euro proje desteği sağlayacağını belirtti.
Fogg, Avrupa Yatırım Bankası kredilerinden yararlanmak isteyen Küçük ve Orta Boy şirketlerin (KOBİ) AB Büyükelçiliği ile iletişime geçebileceğini ifade etti. Fogg ayrıca; AB`nin katkısıyla, Kocaeli, Gaziantep ve İzmir`de 3 KOBİ merkezi kurulacağını bu merkezlerin tamamlanması için 18 milyon Euro harcanacağını sözlerine ekledi.
Eriş: FP’nin ilacı Anayasa değişikliği
İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Meral Gezgin Eriş, Fazilet Partisi`nin kapatılmasının AB açısından olumsuz bir gelişme olduğunu ancak sorunun Anayasa değişikliği ile aşılabileceğini söyledi.
FP`nin kapatılmasına ilişkin olarak AB çevrelerinden gelen sorulara muhatap olduklarını belirten Eriş, ‘‘Biz bu sorulara, Anayasa Mahkememiz Türk Anayasası`nın belirttiği esaslara göre kararlar alıyor diyerek yanıtlıyoruz’’ dedi. FP`nin kapatılmasının AB nezninde yarattığı tahribatın giderilmesi ve tam üyelik müzekerelerinin tekrar başlaması için Anayasanın 37 maddesinin değiştirilmesi işleminin sonbahardan önce gerçekleştirilmesi gerektiğini belirten Eriş, şöyle devam etti: ‘‘Bu değişiklikler aynı zamanda tam üyelik müzakerelerinin başlatılması için de önemlidir. Siyasi parti kapatan bir ülkenin Kopenhag Kriterleri`ni yerine getirmesi sözkonusu olamaz.’’
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Büyükelçisi Karen Fogg, AB`ye tam üyelik için gerekli olan ekonomik, siyasi yapısal değişimi Türkiye`nin kendi çabalarıyla gerçekleştireceğini, Brüksel`in ise bu süreçte sadece yardımcı bir rol oynayacağını söyledi.
İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) tarafından düzenlenen AB-Türkiye İş Ortaklığı toplantısında konuşan Fogg, Türkiye`nin Avrupa`ya uyum sürecinin yeni bir aşamasında bulunduğunu ve bu aşamada Türkiye`nin göstereceği performansın çok önemli olduğunu ifade etti.
Türkiye`nin güncel ekonomik sorunlarla uğraşırken bir yandan da yapısal değişime ilişkin yasal çalışmaları yaptığını belirten Fogg, ‘‘Türk yetkililerinden, enerji ve telekomünikasyon sektörlerinin liberalize edilmesi, çevre konusunda standartların oluşturulması, istihdam politikaları ve endüstriyel güvenlik gibi alanlarda düzenlemeler bekliyoruz’’ dedi.
‘‘Türkiye`nin AB`ye tam üyeliği sürecinde kilit önem taşıyan Ulusal Programın oluşturulması konusunda Türkiye`nin performansını nasıl buluyorsunuz?’’ şeklinde bir soruya ise Fogg şu yanıtı verdi: ‘‘Bu konuda sabırlı olmalıyız, Ulusal Program mart ayında görüşülmeye başlandı, bu son derece kapsamlı bir çalışma. Türkiye ekonomik krize ilişkin önlemler alırken zaten ulusal programı da kapsayacak makro ekonomik düzenlemeler yaptı. Yıl sonuna kadar da yapısal değişikliklerin yapılması gerekir.’’
YARDIMLAR
Fogg, Türkiye`ye verilen yardım ve kredilerin biçiminin değiştirildiğini ve günübirlik projeler yerine stratejik işler için destek sağlandığını söyledi. AB`nin Türkiye`ye verilmek üzere 450 milyon Euro`luk kesinleşmiş kaynağı olduğunu kayededen Fogg, kriz döneminde Türkiye`ye 150 milyon Euro`luk acil kaynak sağlandığını ifade etti. Fogg Avrupa Yatırım Bankası`nın da AB fonlarından ayrı olarak, bu yıl 200-300 milyon Euro proje desteği sağlayacağını belirtti.
Fogg, Avrupa Yatırım Bankası kredilerinden yararlanmak isteyen Küçük ve Orta Boy şirketlerin (KOBİ) AB Büyükelçiliği ile iletişime geçebileceğini ifade etti. Fogg ayrıca; AB`nin katkısıyla, Kocaeli, Gaziantep ve İzmir`de 3 KOBİ merkezi kurulacağını bu merkezlerin tamamlanması için 18 milyon Euro harcanacağını sözlerine ekledi.
Eriş: FP’nin ilacı Anayasa değişikliği
İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Meral Gezgin Eriş, Fazilet Partisi`nin kapatılmasının AB açısından olumsuz bir gelişme olduğunu ancak sorunun Anayasa değişikliği ile aşılabileceğini söyledi.
FP`nin kapatılmasına ilişkin olarak AB çevrelerinden gelen sorulara muhatap olduklarını belirten Eriş, ‘‘Biz bu sorulara, Anayasa Mahkememiz Türk Anayasası`nın belirttiği esaslara göre kararlar alıyor diyerek yanıtlıyoruz’’ dedi. FP`nin kapatılmasının AB nezninde yarattığı tahribatın giderilmesi ve tam üyelik müzekerelerinin tekrar başlaması için Anayasanın 37 maddesinin değiştirilmesi işleminin sonbahardan önce gerçekleştirilmesi gerektiğini belirten Eriş, şöyle devam etti: ‘‘Bu değişiklikler aynı zamanda tam üyelik müzakerelerinin başlatılması için de önemlidir. Siyasi parti kapatan bir ülkenin Kopenhag Kriterleri`ni yerine getirmesi sözkonusu olamaz.’’