Selim ÖNAY Işık FX Araştırma Uzmanı Tüm yazıları

Dolar in altın out

Piyasalar son zamanlarda yeni ABD Başkanı Trump’ın global ekonomilere ne gibi değişimler getireceği konusuna odaklanmış durumda.

Bigpara Haber

20 Ocak itibariyle yönetimi ele alacak olan Trump, yeni altyapı yatırımları ve vergi indirimler ile ekonomik aktiviteyi canlandıracağını defalarca dile getirdi. Seçimin ardından bu beklentiyi satın alan piyasalar, endekslerde yeni zirveler oluşmasını sağladı. Altın ise bu gelişmelerden zarar gören enstrümanların başında geliyor. Artan risk iştahı ile gerileyen değerli metalde önümüzdeki dönem fiyatlamasının nasıl gelişeceği merak edilen konuların başında geliyor.

ABD cephesinden gelecek olan harcamalar ile ülke enflasyon rakamlarının yukarıya tırmanması beklentisi mevcut. Altın fiyatları ve enflasyon arasındaki ilişkinin de doğrusal olduğunu düşünebiliriz fakat her enflasyon yükselişi altın fiyatlarını yukarıya çekecek bir görünüme sahip olmayabilir. Altın genel olarak piyasalarca sığınma veya da paranın değer kaybından korunma aracı olarak görülür. Fiyatlamadaki değişimlerde çoğu zaman arz talep dengesinin dışında spekülatif hareketlerden ileri gelir.

Önümüzdeki dönemlerde beklenildiği gibi ABD ekonomisi enflasyon yaratabilirse altın fiyatlarında da benzer oranlarda yükseliş görmeyebiliriz. Bu düşüncenin altında ise piyasaların risk algısının durumu yatıyor.

Eğer planlanan gibi ABD ekonomisinde harcamalar artacak ve vergi indirimleri de gerçekleştirilecek olursa hisse senedi piyasaları, oluşan bu ortama yeni zirveler ile cevap verecektir. Yeni zirveler ise yatırımcıların endekslere olan ilgisini çekecek ve ülke endekslerine para girişini hızlandıracaktır. Böylesi bir senaryoda ise para çıkışının gerçekleşeceği enstrümanların başında altın gelecektir. Yani sağlıklı bir şekilde büyüyen ABD ekonomisiyle piyasalardaki risk iştahının yüksek kalmaya devam edeceğini ifade edebilirim.  Grafikte ise 2008 krizinin etkilerinin sona ermesiyle birlikte endeks ve altın ayrışmasının net bir şekilde oluştuğunu görüyoruz. Yani ABD ekonomisinde işler yolunda giderse bu ayrışmanın devam edeceğini söylemek yanlış olmayacak.

Altının etkileşim içerisinde olduğu bir diğer varlık ise dolar endeksi. Eğer dolar endeksi yeni tepeler oluşturmaya devam ederse altında göreceli baskının devam edeceğini ifade edebiliriz. Trump’ın yeni ekonomik planı Fed’in faiz artışını kolaylaştırması bekleniyor. Yapılan harcamalar her ne kadar enflasyona neden olacak olsa da eli rahatlayan Fed, hızlı faiz artışları ile birlikte enflasyonu takip edecek güce sahip olacak. Yeni faiz artışları ise doların önümüzdeki dönemlerde de kuvvetli kalmasını sağlayacak.

Yukarıda bahsettiklerim altın fiyatlarındaki satıcılı seyrin devam etmesi için öne sürdüğüm sebepler. Fakat bu senaryonun hayat bulabilmesi için ABD’deki yeni harcamaların yatırımlara döndüğü varsayımını kabul etmemiz gerekiyor. Eğer bu döngü sanıldığı kadar sağlıklı çalışmaz ise piyasaların güvenli limanlara dönüşü beklenenden çabuk olacaktır. Alternatif senaryoda yapılan harcamalar nedeniyle artan bütçe açığı, beklenilen kadar hızlı faiz artıramayan Fed ve oluşan risk ortamıyla hisselerden hızlı bir şekilde çıkış yapan bir piyasa ile karşılaşıyoruz. Tüm bu gelişmeler ise altına olan talebi yeniden kuvvetlendirebilir. Özetle değerli metaldeki yeni yön için Trump ile birlikte gelen yeni ekonomik hamlelerin yerindeliği ve etkileri önemle takip edilmeli. Zincirdeki halkaların birinin bile zayıf çıkması piyasalara sert rüzgarları beraberinde getirebilir. 

Yazarın Diğer Yazıları