Yılmaz: Kıbrıs Sorunu Çözülmeden Ne Ada Ne de Rum Kesimi AB`ye Giremez
Bigpara Haber
Anap Genel Başkanı Yılmaz: -Türkiye, Kendisini Avrupa`Dan Dışlamak İstiyenlerin Oyununa Gelmeyecektir -Diplomasinin Yöntemleriyle Çözülmesi Gereken Sorunları İç Siyasetin Üslubu İle Değerlendirme Yanlışına Düşmemeliyiz -Kıbrıs Rum Kesimi Ve Yunanistan, Sorunu Çözümsüzlükte Bırakarak Rum Kesiminin Tek Başına Ab`Ye Alınacağı Hayalinden Vazgeçmelidir -Kıbrıs Sorunu Çözülmeden Ne Bir Bütün Olarak Ada`Nın, Ne De Rum Kesiminin AB`Ye Girmesi Mümkündür -Bizim İçin Ab`Ye Üyelik Bir Mecburiyet Veya Mahkumiyet Değildir
ANKARA (A.A) - 05.12.2000 - ANAP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Türkiye`nin kendisini Avrupa`dan dışlamak isteyenlerin oyununa gelmeyeceğini söyledi. Yılmaz, partisinin TBMM Grubu toplantısında Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirdi. Katılım Ortaklığı Belgesi`nin (KOB) açıklanması sonrası yaşanan sıkıntılara rağmen Türkiye-AB ilişkilerinin Helsinki zirvesinde ulaştığı olumlu sürecin devam ettiğini anlatan Yılmaz, Türkiye kendisini Avrupa`dan dışlamak isteyenlerin olyunlarına gelmeyecektir dedi. Yılmaz, diplomasinin yöntemleriyle çözülmesi gereken sorunları, iç siyasetin üslubu ile değerlendirme yanlışına düşülmemesini isteyerek, şunları söyledi: Türkiye, AB konusunda fazlasıyla soğukkanlı olmayı öğrenmek zorundadır. AB üyeliği yolunda önümüze konulan engelleri, iç politikanın duygusal malzemesi haline getirmenin ülkemize bu süreçte zarar vereceğini görmeliyiz. AB`ye giriş süreci bütün ülkeler için çok uzun bir süreçtir.
Çünkü, AB`nin yapısı gereği hemen her konuda bir pazarlık süreci işlemektedir. Kararlar, bu pazarlık sürecinde şekillenmektedir. Hatta AB`nin bir zirvesinde alınan kararlar, yapılan pazarlıklarla bir sonraki zirvede değişebilmektedir. Türkiye, üyelik süreci boyunca bu hususa azami dikkat göstermek zorundadır. Yılmaz, Türkiye`nin duygusal tepki vererek belki bir defa kazanaBileceğini, ama duygusal tepkinin sonuçta kaybettireceğinin gözardı edilmemesini istedi. Hele iç politikanın bir aracı olarak duygusal tepkiler ortaya koyarsak bu süreci çıkmaza sokarız diyen Yılmaz, bundan sonra vakit ve enerjilerin ulusal programa yönlendirilmesi gerektiğini söyledi. Yılmaz, Katılım Ortaklığı Belgesi`nde yer alan, Türkiye`nin iç bünyesine ilişkin konuları tartışmanın kimseye bir faydası olmadığını ifade ederek, AB`ye girecek her ülkenin topluluğun normlarına uymak zorunda olduğuna dikkati çekti.
KRİTERLER;
AB`nin Kopenhag ve Maastrich başta olmak üzere, bilinenve tüm ülkeler için geçerli olan kriterlerini yerine getirmek konusunda kararlı olduklarını belirten Yılmaz, asıl sıkıntının bu kriterler dışında şartlar icat etmeye yönelik girişimler olduğunu söyledi.
KIBRIS;
Yılmaz, Kıbrıs konusuna değinirken de Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan`ın, sorunu çözümsüzlükte bırakarak Rum Kesimi`nin tek başına AB`ye alınacağı hayalinden vazgeçmelerini isteyerek, şöyle konuştu: Hele sorunun Türk tarafının tek taraflı tavizi ile çözüleceği düşüncesini akıllarından bile geçirmemelidirler. Kıbrıs sorunu çözülmeden ne bir bütün olarak Ada`nın, ne de Rum Kesimi`nin AB`ye girmesi mümkündür. Avrupa ülkeleri bu gerçeği Kıbrıs Rum Kesimi`he artık söylemek durumundadırlar. Kıbrıs`ta bir çözüme varılması için bu düşüncenin kabulü zorunludur.
MECBURİYET VEYA MAHKUMİYET...
Yılmaz, hem Türkiye`de hem de Avrupa`da Türkiye`nin AB`ye üyeliğini istemeyen çevreler bulunduğunu vurgulayarak, bu çevrelerin oldukça etkili bir konumda bulunduklarını söyledi. Bu çevrelerin her fırsatta konumlarını kullanarak Türkiye-AB ilişkilerini çıkmaza sokma gayreti içinde olduklarını kaydeden Yılmaz, Milli değerlerimiz ve üniter yapımız konusundaki hassasiyetimizi rencide etmeye yönelik çıkışların amacı, AB`den kandi irademizle uzaklaşmamızı sağlamaktır dedi. Türkiye`nin bu oyuna gelmemesi gerektiğini ifade eden Yılmaz, Bizim için AB`ye üyelik bir mecburiyet veya mahkumiyet değildir, yürüdüğümüz yolda bize avantaj sağlayacak bir yardımcıdır diye konuştu. (SON)
ANKARA (A.A) - 05.12.2000 - ANAP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Türkiye`nin kendisini Avrupa`dan dışlamak isteyenlerin oyununa gelmeyeceğini söyledi. Yılmaz, partisinin TBMM Grubu toplantısında Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirdi. Katılım Ortaklığı Belgesi`nin (KOB) açıklanması sonrası yaşanan sıkıntılara rağmen Türkiye-AB ilişkilerinin Helsinki zirvesinde ulaştığı olumlu sürecin devam ettiğini anlatan Yılmaz, Türkiye kendisini Avrupa`dan dışlamak isteyenlerin olyunlarına gelmeyecektir dedi. Yılmaz, diplomasinin yöntemleriyle çözülmesi gereken sorunları, iç siyasetin üslubu ile değerlendirme yanlışına düşülmemesini isteyerek, şunları söyledi: Türkiye, AB konusunda fazlasıyla soğukkanlı olmayı öğrenmek zorundadır. AB üyeliği yolunda önümüze konulan engelleri, iç politikanın duygusal malzemesi haline getirmenin ülkemize bu süreçte zarar vereceğini görmeliyiz. AB`ye giriş süreci bütün ülkeler için çok uzun bir süreçtir.
Çünkü, AB`nin yapısı gereği hemen her konuda bir pazarlık süreci işlemektedir. Kararlar, bu pazarlık sürecinde şekillenmektedir. Hatta AB`nin bir zirvesinde alınan kararlar, yapılan pazarlıklarla bir sonraki zirvede değişebilmektedir. Türkiye, üyelik süreci boyunca bu hususa azami dikkat göstermek zorundadır. Yılmaz, Türkiye`nin duygusal tepki vererek belki bir defa kazanaBileceğini, ama duygusal tepkinin sonuçta kaybettireceğinin gözardı edilmemesini istedi. Hele iç politikanın bir aracı olarak duygusal tepkiler ortaya koyarsak bu süreci çıkmaza sokarız diyen Yılmaz, bundan sonra vakit ve enerjilerin ulusal programa yönlendirilmesi gerektiğini söyledi. Yılmaz, Katılım Ortaklığı Belgesi`nde yer alan, Türkiye`nin iç bünyesine ilişkin konuları tartışmanın kimseye bir faydası olmadığını ifade ederek, AB`ye girecek her ülkenin topluluğun normlarına uymak zorunda olduğuna dikkati çekti.
KRİTERLER;
AB`nin Kopenhag ve Maastrich başta olmak üzere, bilinenve tüm ülkeler için geçerli olan kriterlerini yerine getirmek konusunda kararlı olduklarını belirten Yılmaz, asıl sıkıntının bu kriterler dışında şartlar icat etmeye yönelik girişimler olduğunu söyledi.
KIBRIS;
Yılmaz, Kıbrıs konusuna değinirken de Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan`ın, sorunu çözümsüzlükte bırakarak Rum Kesimi`nin tek başına AB`ye alınacağı hayalinden vazgeçmelerini isteyerek, şöyle konuştu: Hele sorunun Türk tarafının tek taraflı tavizi ile çözüleceği düşüncesini akıllarından bile geçirmemelidirler. Kıbrıs sorunu çözülmeden ne bir bütün olarak Ada`nın, ne de Rum Kesimi`nin AB`ye girmesi mümkündür. Avrupa ülkeleri bu gerçeği Kıbrıs Rum Kesimi`he artık söylemek durumundadırlar. Kıbrıs`ta bir çözüme varılması için bu düşüncenin kabulü zorunludur.
MECBURİYET VEYA MAHKUMİYET...
Yılmaz, hem Türkiye`de hem de Avrupa`da Türkiye`nin AB`ye üyeliğini istemeyen çevreler bulunduğunu vurgulayarak, bu çevrelerin oldukça etkili bir konumda bulunduklarını söyledi. Bu çevrelerin her fırsatta konumlarını kullanarak Türkiye-AB ilişkilerini çıkmaza sokma gayreti içinde olduklarını kaydeden Yılmaz, Milli değerlerimiz ve üniter yapımız konusundaki hassasiyetimizi rencide etmeye yönelik çıkışların amacı, AB`den kandi irademizle uzaklaşmamızı sağlamaktır dedi. Türkiye`nin bu oyuna gelmemesi gerektiğini ifade eden Yılmaz, Bizim için AB`ye üyelik bir mecburiyet veya mahkumiyet değildir, yürüdüğümüz yolda bize avantaj sağlayacak bir yardımcıdır diye konuştu. (SON)