Yeni Ekonomi Yeni Türkiye
Bigpara Haber
Avrupa Birliği`nin başkenti Brüksel, geçtiğimiz hafta Ankara-İstanbul-Türkiye üçgeninde ilginç bir sınav verdi.
Avrupa Parlamentosu`nun Türkiye için hazırladığı Katılım Ortaklığı Belgesi`nin daha mürekkebi kurumadan, gözardı edilen bir gerçeğin altı çizildi. Türkiye Genç İşadamları Derneği, Avrupalı meslektaşlarıyla YES for Europe platformunda bir araya geldiler. Yeni ekonominin ve doğal olarak Türkiye`nin Avrupa Birliği`ne tam üye olma sürecinin tartışıldığı zirvede, İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, gerçekten etkileyici bir konuşma yaptı. Yeni ekonominin, gelişmekte olan ülkelere, gelişmiş ülkelerle arasındaki gelir uçurumunu kapatma fırsatı vereceğini söyleyen Özince, Türkiye`nin AB`ye çoktan kendisini kabul ettirmiş kişi ve kuruluşları bulunduğunu hissettirdi. Özince ile bankacılık sektöründeki fırtınayı, sektörün geleceğini, İş Bankası`nın projelerini konuşma fırsatı bulduk. Gelin, Özince`nin perspektifinde kısa bir ufuk turu yapalım:
*İş Bankası iştirakleriyle, aktifleriyle Türkiye`nin en büyük sanayi grubu. Hem mali sektörde, hem de reel sektörde misyonumuzu aynı anda sürdüreceğiz.
* Bankacılıkta sübvansiyon dönemi artık sona erdi. Kamu bankalarının asgari 3 yıl özelleştirilmesinin beklendiği, sıkı mevzuat şartlarının hüküm sürdüğü bir ortamda bankacılık kolay olmayacak.
* Sadece İş Bankası`nın 1 milyar doları yurtdışında yatıyor. Bilançosu sağlam, müşteri bulayım, hemen kredi veririm. Veriyoruz da zaten.
* Yeni aldığımız GSM lisansı, halkın şirketine dönüşecek. Bankadan biliyoruz. Bir şirket ne kadar çok ortaklı oluyorsa, geleceği o kadar güvende oluyor.
* 3. GSM`e cesaretle 2.5 milyar dolar vergisiyle birlikte 3 milyar dolar teklif ettik. İtalyan ortağımız, Türkiye`nin her yerine yatırım yapalım. Bu, 2.5 yıllık bir lisans. İlk birkaç yıl kâr etmesek de olur diyor.
* Türk Telekom özelleştirmesinde gecikme var. Ancak özelleşmiyor, elde kalacak gibi kaygıların yanı sıra 16 milyon abonesi ve bilgi birikimi olan şirket tabii ki değerini bulmalı.
* Eze Zeytincilik yeni adı ve performansıyla belli bir yol aldı. Leasing borçlarını ödedi.
*Sağlık sektöründeki yatırımımız Bayındır Tıp Merkezi`nden memnunuz. Yeni hastaneler de hizmete girecek.
* Petrol Ofisi`ni büyütmekte kararlıyız. Madeni yağ sektöründe pazar payımızı arttırmak için dünya çapında bir yabancı ortakla görüşme yapıyoruz.
Sohbet böyle uzayıp gidiyor. Özince, bir noktaya daha dikkati çekiyor. Bireysel kredilerin, bankaların riskini yaydığını belirtiyor ve sözlerini şöyle tamamlıyor: Türk insanı borcuna sadık. Deprem bölgesinde ölen müşterilerimizin bile kredi kartı borcunu sonradan yakınları ödedi.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
* Milyonlarca çalışanın dört gözle tasfiyesini beklediği zorunlu tasarruf hesaplarından 2001 yılında ödenecek nemanın azalacağını, tasarrufu teşvik kesintilerinin İşsizlik Sigortası Fonu`na aktarıldığını,
*İç borçlanmaya her yıl Bütçe Kanunu ile getirilen sınırlamaya karşın, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu`na verilen 6.1 milyar dolarlık özel tertip tahviller için bu kez Bankalar Kanunu`ndan gelen yetkinin kullanıldığını,
* Özelleştirme İdaresi`nin Türk Hava Yolları çoğunluk hisselerini satış için bu yıl bitmeden ihaleye çıkacağını ancak MHP`li Ulaştırma Bakanlığı`ndan kaygı duyulduğunu,
*IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli`ye uygulanan yakın korumanın, Hazine Müsteşarlığı`nda yaşattığı sıkı yönetimin giriş çıkışlarda hâlâ sürdürüldüğünü.
(SABAH)
Avrupa Parlamentosu`nun Türkiye için hazırladığı Katılım Ortaklığı Belgesi`nin daha mürekkebi kurumadan, gözardı edilen bir gerçeğin altı çizildi. Türkiye Genç İşadamları Derneği, Avrupalı meslektaşlarıyla YES for Europe platformunda bir araya geldiler. Yeni ekonominin ve doğal olarak Türkiye`nin Avrupa Birliği`ne tam üye olma sürecinin tartışıldığı zirvede, İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, gerçekten etkileyici bir konuşma yaptı. Yeni ekonominin, gelişmekte olan ülkelere, gelişmiş ülkelerle arasındaki gelir uçurumunu kapatma fırsatı vereceğini söyleyen Özince, Türkiye`nin AB`ye çoktan kendisini kabul ettirmiş kişi ve kuruluşları bulunduğunu hissettirdi. Özince ile bankacılık sektöründeki fırtınayı, sektörün geleceğini, İş Bankası`nın projelerini konuşma fırsatı bulduk. Gelin, Özince`nin perspektifinde kısa bir ufuk turu yapalım:
*İş Bankası iştirakleriyle, aktifleriyle Türkiye`nin en büyük sanayi grubu. Hem mali sektörde, hem de reel sektörde misyonumuzu aynı anda sürdüreceğiz.
* Bankacılıkta sübvansiyon dönemi artık sona erdi. Kamu bankalarının asgari 3 yıl özelleştirilmesinin beklendiği, sıkı mevzuat şartlarının hüküm sürdüğü bir ortamda bankacılık kolay olmayacak.
* Sadece İş Bankası`nın 1 milyar doları yurtdışında yatıyor. Bilançosu sağlam, müşteri bulayım, hemen kredi veririm. Veriyoruz da zaten.
* Yeni aldığımız GSM lisansı, halkın şirketine dönüşecek. Bankadan biliyoruz. Bir şirket ne kadar çok ortaklı oluyorsa, geleceği o kadar güvende oluyor.
* 3. GSM`e cesaretle 2.5 milyar dolar vergisiyle birlikte 3 milyar dolar teklif ettik. İtalyan ortağımız, Türkiye`nin her yerine yatırım yapalım. Bu, 2.5 yıllık bir lisans. İlk birkaç yıl kâr etmesek de olur diyor.
* Türk Telekom özelleştirmesinde gecikme var. Ancak özelleşmiyor, elde kalacak gibi kaygıların yanı sıra 16 milyon abonesi ve bilgi birikimi olan şirket tabii ki değerini bulmalı.
* Eze Zeytincilik yeni adı ve performansıyla belli bir yol aldı. Leasing borçlarını ödedi.
*Sağlık sektöründeki yatırımımız Bayındır Tıp Merkezi`nden memnunuz. Yeni hastaneler de hizmete girecek.
* Petrol Ofisi`ni büyütmekte kararlıyız. Madeni yağ sektöründe pazar payımızı arttırmak için dünya çapında bir yabancı ortakla görüşme yapıyoruz.
Sohbet böyle uzayıp gidiyor. Özince, bir noktaya daha dikkati çekiyor. Bireysel kredilerin, bankaların riskini yaydığını belirtiyor ve sözlerini şöyle tamamlıyor: Türk insanı borcuna sadık. Deprem bölgesinde ölen müşterilerimizin bile kredi kartı borcunu sonradan yakınları ödedi.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
* Milyonlarca çalışanın dört gözle tasfiyesini beklediği zorunlu tasarruf hesaplarından 2001 yılında ödenecek nemanın azalacağını, tasarrufu teşvik kesintilerinin İşsizlik Sigortası Fonu`na aktarıldığını,
*İç borçlanmaya her yıl Bütçe Kanunu ile getirilen sınırlamaya karşın, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu`na verilen 6.1 milyar dolarlık özel tertip tahviller için bu kez Bankalar Kanunu`ndan gelen yetkinin kullanıldığını,
* Özelleştirme İdaresi`nin Türk Hava Yolları çoğunluk hisselerini satış için bu yıl bitmeden ihaleye çıkacağını ancak MHP`li Ulaştırma Bakanlığı`ndan kaygı duyulduğunu,
*IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli`ye uygulanan yakın korumanın, Hazine Müsteşarlığı`nda yaşattığı sıkı yönetimin giriş çıkışlarda hâlâ sürdürüldüğünü.
(SABAH)