Uzanlar`ın faturası 8.5 katrilyonu aştı

Bigpara Haber
BDDK çözüm üretmeden açıklama yapmak istemiyor. Ama güvenilir kaynaklardan teyit edilen bilgilere göre İmar Bankası`nda kayıtdışı hesaplarda tutulan mevduatın büyüklüğü 8.5 katrilyon lirayı geçti...

Bırakın Türkiye Cumhuriyet tarihini, dünya bankacılık sisteminin en büyük organize dolandırıcılığı ile karşı karşıyayız veya basın tarihinin en balon bilgisiyle...

İmar Bankası kayıtlarında görülmeyen mevduatın 5 milyar dolar olduğuna dair haberler üzerine, 24.07.2003 tarihli köşe yazımda bu tespiti yapmıştım. Rakam telaffuz etmek yerine BDDK`nın resmi açıklamasını beklemek gerektiğini söylemiştim. Aynı yazıda şube müdürlerinin (en azından bir çoğunun) haberi olmadan bu tip bir suçun işlenmesinin güç olduğunu hatırlatmıştım.

Dün, güvenilir bir kaynak ile yaptığım görüşme, maalesef dünya tarihine geçebilecek büyük bir sahtekârlıkla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Çünkü siyasi iradeden bağımsız bankacılık otoritesi bu tespiti yapmış durumda.

ŞUBE MÜDÜRLERİNİN DURUMU
BDDK`nın açıklama yapmamasının nedeni ise şöyle açıklanıyor

Olayı nasıl çözeceklerini bilmiyorlar. Resmi açıklamanın yaratacağı panik, makro dengeler açısından sıkıntı yaratabileceği gibi, bankacılık sistemi açısından da tedirginlik kaynağı olabilir. Uzun vadeli Hazine bonosu karşılığında mudilerin parasının büyük bankalara kaydırılması için çalışmalar yapılıyor. Böylece ödenmesi mümkün olmayan bir nakit çıkışının önüne geçilmek isteniyor.

Bu arada İmar Bankası şubelerinin müdürlerinin peşpeşe istifa etmeleri de soru işaretleri yaratıyor. Çünkü incelemelerin şube bazında yoğunlaştırılması sonrasında, kayıtdışı mevduatta özellikle bazı şube müdürlerinin haberdar olduğu bilgilerine ulaşılmış durumda.

Olayın fotoğrafı şöyle çekiliyor

Uzan Ailesi yıllardır kayıtdışı mevduat toplamak için banka içinde örgütlenme yapmış.

Özelleştirmeden satın aldıkları tüm fabrikalar ve Telsim`in lisans parasının bile bu kayıtdışı tutulan paradan geldiği sanılıyor. (Uzanlar 590 milyon doları Telsim lisansı olmak üzere özelleştirme kapsamında 1.2 milyar dolarlık alım yaptı. Bu şirketler arasında 8 tane çimento fabrikası var.)

KAYIT DIŞI MEVDUAT YÜKSEK
Ailenin kullandığı kayıtdışı mevduat ise yüksek faiz cazibesiyle bankada tutulmuş. Bu kaynak yıllar içinde yüksek faizlerle şişerek bugüne gelmiş. Mudilerin bankada tutulması için çaba gösterilmiş. En azından kayıtdışı mevduatın 8.5 katrilyona ulaşmasında bu faktör önemli rol oynamış.

Devletin İmar Bankası Yönetim Kurulu`na denetim elemanı koymasına rağmen bu durumun yıllardır ortaya çıkmamasının mazereti ise şöyle

Yeminli mali murakıplar önce banka genel merkezlerine gider ve mali durum raporu hazırlar. Yani bankanın varlık ve alacaklarının borç ve yükümlülükleri karşılayıp karşılamadığına bakılır. Dolayısıyla mevduatın miktarı da incelenir. Çifte kayıt var ise murakıp bunun için Ceza Kanunu Raporu düzenler. Ancak şu ana kadar böyle bir rapor yazılmamış. Nedeni ise mevduatta bir aykırılık tespit edilmemiş. Kendilerine genel müdürlükte sunulan bilgiler inandırıcı gelmiş. Dolayısıyla şubeler incelenmemiş. Ancak 950 trilyon lira resmi mevduata rağmen sadece İstanbul ve Ankara`da bulunan iki şubede toplam 1.5 katrilyon lira mevduat gözüküyor.

Peki kayıtdışı mevduat nasıl tutuluyor?

Ulaşılan bilgi ve belgelere göre sistem şöyle çalışıyor

İmar Bankası`nda mevduat açıldığında bu durum diğer bankalarda olduğu gibi genel merkeze bildiriliyor. Para merkezin kayıtdışı tutulan bilgisayarına işleniyor. Dolayısıyla şubelere günlük olarak gönderilen raporlarda, şubenin gerçek mevduatı yer almıyor.

Bu işlemin yapıldığı şubenin yetkililerinin bunu görmemesi mümkün değil. Pek çok şube müdürünün suça doğrudan iştirak etmese bile, sessiz kalarak suç işledikleri düşünülüyor.

169 şube ve 1518 bin personele sahip olan İmar Bankası`nda sık sık yapılan denetimlere rağmen, kayıtdışı mevduat, fiktif hesap gibi bilgilere ulaşılamamasının, yeminli mali murakıplar arasında da büyük tartışma ve sorgulamalara yol açtığını belirtelim.

Bir başka bilgi daha aktaralım Mevduatın tümüne güvence verilmemiş olması durumunda bile faturanın büyük olacağı belirtiliyor. Buna göre 6.5 katrilyon liralık bölümünün 50 milyar liranın altındaki mevduat sahiplerine ait olduğu ortaya çıkmış.

Barajların geliri faturayı azaltacak
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, İmar Bankası`nda karşı karşıya kalacağı büyük faturayı nasıl karşılayacak? Aslında kamu beklediğinin üzerinde bir faturayı öderken, yine beklediğinin çok üzerinde bir gelir elde ettiği de dikkate alınmalı. ÇEAŞ ve Kepez`in elinden alınan imtiyaz sözleşmesinden bahsediyoruz. Türkiye Elektrik Üretim A.Ş., iptal edilen imtiyaz sözleşmesinin ardından ÇEAŞ ve Kepez`in işlettiği 11 baraja el koydu. Bu 11 barajın yıllık elektrik üretim kapasitesi 4.5 milyar kilovatsaat.

11 baraj ürettiği elektriği Adana, Mersin, Hatay, Antalya ile Kahramanmaraş ve Burdur`un bazı bölgelerinde faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarına kilovatsaati 128 bin liradan satıyor. 2058 yılına kadar bu barajlar Uzanlar`ın kontrolündeki şirketlerde kalacaktı. Yani gelirler bu şirketlere akacaktı. Şimdi ise yıllık 570 trilyon liralık gelir doğrudan devlet kasasına girecek. Devlet sadece işletme giderlerini karşılayacak. Çünkü özellikle bu barajların içinde yer alan ve yıllık 2 milyar kılovatsaat üreten Berke Barajı`nın yapım maliyeti için alınan krediyi ÇEAŞ ödeyecek. Ödeyebilirse tabii... Dolayısıyla devlet net gelir elde edecek. Bu da devletin İmar Bankası nedeniyle katlanacağı sanılan ağır faturasını azaltıcı bir etki yaratacak. Ancak çıkan faturayı Fon dolayısıyla Hazine ödeyecek. Elektrik gelirleri ise TEÜ kasasına girecek.

Diğer Genel Haberleri