Üyelikte İkinci Kritik Adım

Bigpara Haber
Çarşamba günü Avrupa Birliği, Türkiye`nin birliğe üyeliği için kritik öneme sahip Katılım Ortaklığı Belgesi`ni açıklıyor. Belgede Tükiye`nin üyelik için yapması ve yapmaması gerekenler yazılı.


Türkiye`nin Avrupa Birliği`ne üyelik konusunda dönmesi gereken birinci köşe Helsinki Zirvesi idiyse ikincisi de 8 Kasım 2000 Çarşamba günü Katılım Ortaklığı Belgesi (KOB)`nin açıklanması olacak. Avrupa Birliği Komisyonu`nun Genişlemeden sorumlu Komisyoneri Günter Verheugen, Türkiye saati ile 15:30`da başlayacak olan oturumda Avrupa Parlamentosu`na Türkiye`nin AB`ye katılım sürecine ilişkin stratejisinde AB`nin beklentilerini ve bunların yerine getirilmesi için öngörülen zamanlamayı yansıtan Katılım Ortaklığı Belgesini (KOB) takdim edecek. Burada yaptığımız temaslardan da anlıyoruz ki Türkiye`nin geleceği açısından çok şeyler ifade edecek bu belge üzerindeki pazarlıklar hafta sonu da devam etti ve belki son dakikaya kadar devam edecek.


Komisyoner Verheugen, Türkiye KOB`unu Avrupa Birliği`ne üyelik yolunda ilerleyen ve KOB`ları daha evvelden yürürlüğe girmiş olan diğer 13 ülkenin İkinci Düzenli Gelişme Raporları ile birlikte sunacak. Dolayısıyla, Avrupa Birliği kamuoyu, açıklanacak Türkiye stratejisinden çok bu ülkelerin gösterdiği gelişmenin, genişleme açısından ne manaya geleceği ile ilgili. Zira, Avrupa Birliği Konseyi`nin Biarritz`deki son toplantısında su yüzüne çıktığı gibi, aday ülkelerin Birliğe kabule mevcut üyeler açısından bir sürü dert açacak.


BÜYÜK ÜYE - KÜÇÜK ÜYE;

Bunların başında Avrupa Birliği kurumlarında yeniden düzenlemeler ve icra ve yasama organlarındaki temsil haklarının yeniden dağılımı geliyor. Bu konu, şüphesiz beraberinde büyük üye ­ küçük üye ayırımını ve dolayasıyla Avrupa Birliği`ne kim hakim olacak mücadelesini kuvvetlendiriyor. Aday ülkeler de Verheugen`in açıklayacağı İkinci Düzenli Gelişme Raporları`nın kendileri açısından ne anlama geleceğini merakla bekliyorlar. Çünkü, söylenenlere göre, Verheugen`in çarşamba günü Avrupa Parlamentosu önünde, önde olduğu söylenen aday ülkelerle bile yapılmakta olan müzakerelerin 2002 yılından önce bitirilemeyeceği ve ilk yeni üyeliklerin 2004 yılından önce mümkün olamayacağı şeklinde bir ikazda bulunması bekleniyor.


Türkiye ile ilgili olarak, Ankara`nın, KOB`da üyelik şartını Kıbrıs konusuna bağlayan hükümler olduğu takdirde AB ile Türkiye arasındaki ilişkilere engel konulacağı şeklindeki ikazları konuşuluyor. Öyle gözüküyor ki Türkiye artık Kopenhag Kriterleri konusundaki tartışmalarda daha olumlu ve yapıcı bir tutuma girmiş . Yani bu çerçevede belirtilen siyasi kriterleri AB`nin görmemezlik edilemez ve olmazsa olmaz gerçekleri olarak kabul etmiş durumda ve dolayısıyla olumlu gelişme beklentileri yükselmiş durumda. Kıbrıs konusunda ise, özellikle Türkiye ve Yunanistan arasında, biraz daha diplomatik müzakereye gerek var.


İŞ BAŞLIYOR;

Katılım Ortaklığı Belgesi`nin açıklanması AB yolunda ikinci önemli köşe diyoruz. Çünkü KOB, katılım öncesi mali yardım ve Birlik Programlarına iştirak hakkı ile birlikte katılım öncesi stratejisini kuvvetlendiren önemli bir faktör. KOB, Türkiye`nin AB`ye üyeliğe hazırlanabilmesi için hangi öncelikli alanlarda, ne gibi gelişmeyi, hangi zaman dilimi içinde göstermesi gerektiğini değerlendirecek. Aynı zamanda AB`nin Türkiye`ye bu süreç içinde nasıl yardımcı olacağını da gösterecek. 20, en fazla 22 sayfa olacak olan Belge, demokrasi, makroekonomi, kurumsal düzenleme, ekonominin yeniden yapılandırılması ve topluluk müktesebatına uyum konusunda Türkiye`nin kısa, orta ve uzun vadedeki tam ve kesin taahhütlerini içerecek. Önümüzdeki günlerde de Türkiye, yayınlayacağı Ulusal Program ile bu taahhütlere nasıl uyacağını belirtecek ve iş başlayacak.


İşte, bu iş başlayacak lafı çok önemli. `İş`in başlaması ile Türkiye, konuşmaktan ve yapmaktan çekindiği, üzerinde konuşması gerekip de konuşmadığı, yapması gerekip de yapmadığı konuları konuşmaya ve yapmaya başlayacak. Türkiye`nin önünü tıkayan değerler, gerekçeler, bakışlar, tartışma şekilleri, dinleyişler, toleranslar, yorumlar değişecek. Değişmezse, fakirlik devam edecek; hem gelirde, hem düşüncede... (YENİ BİNYIL)

Diğer Politika Haberleri