Tüsiad Yönetimi Değişiyor

Bigpara Haber

-Ocak Ayında Yapılacak Genel Kurulda Görevini Bırakacak Olan Yik Başkanı Eczacıbaşı, Yönetim Kurulu Başkanı Yücaoğlu`Nun Da Görevi Bırakmak İstediğini Söyledi -Bülent Eczacıbaşı: Toplumun Her Kesiminde Ne Yazık Ki Yasadışı Davranışlara Girenler Var, İşadamlarından Da Çıkabiliyor

İSTANBUL (A.A) - 14.11.2000 - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği`nin (TÜSİAD) yönetimi, Ocak ayında yapılacak genel kurulda değişiyor. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanlığı`nı Ocak ayında bırakacak olan Bülent Eczacıbaşı, Yönetim Kurulu Başkanı Erkut Yücaoğlu`nun da bu görevinden ayrılmak istediğini bildirdi. Bülent Eczacıbaşı, A.A muhabirinin sorularını yanıtlarken, 19 Ocak`da İstanbul`da yapılacak TÜSİAD`ın 31. Olağan Genel Kurulu`nda YİK başkanlığını bırakacağını söyledi. Eczacıbaşı, isim üzerinde uzlaşıldı mı? sorusu üzerine, şöyle konuştu: Daha henüz birşey yok ama çalışmalar var. Güler Sabancı`nın başkan olması için arzu var. Kendisi çok tecrübeli. Süresi gelmiş olmasına rağmen yönetim kurulu başkanı olmak istememişti. Şimdi konsey başkanlığına doğal aday. Çünkü belirli süreden beri başkan yardımcılığını yapıyor. Fakat, kendisinin istekli olup olmadığını daha henüz bilmiyorum. Bülent Eczacıbaşı, yönetim kurulu başkanlığı ile ilgili bir soru üzerine, bu konuda henüz bir netliğin bulunmadığını ifade etti. Eczacıbaşı, Başkan Erkut Yücaoğlu`nun bu görevi bırakacağı kesinleşti mi sorusu üzerine de, kesinleşti, evet, bırakmak istiyor dedi.

-İŞ ALEMİNDEKİ KİRLENME...-

Eczacıbaşı, bugüne kadar işadamlarının hep siyasetteki kirlenmeden bahsettiğini, ancak son olaylarda işadamlarının da kirlenmede önemli yer tutuklarının gözlemlendiğini hatırlatan A.A muhabirinin, Son Egebank olayında Nail Keçili tutuklandı, TÜSİAD Haysiyet Divanı`na verildi. Hüseyin Bayraktar da gözaltında. Kendisi 1,5 ay önceki son TÜSİAD YİK toplantısında TÜSİAD`dan destek istemişti. Gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusuna şu yanıtı verdi: TÜSİAD, bütün üyeleriyle ilgili değerlendirmeleri yapacaktır ve Yönetim Kurulu gereken durumlarda Haysiyet Divanı`nın gerekenleri yapmasını da isteyecektir. Bunun hangi üyeler için geçerli olacağını benim şu anda bilmem söz konusu değil, ama yasalara veya TÜSİAD`ın iş ahlakı ilkelerine aykırı bir durum tespit edilirse o zaman bu işlem yapılacaktır. Bazen konunun yanlış yorumlandığını görüyorum; (Bu insan mahkum olmadı ki neden Haysiyet Divanı`na verildi) gibi... Haysiyet Divanı`na verilmenin tek başına bir suçlama veya üyeliğine son verme olarak yorumlanmaması gerektiğini ifade eden Eczacıbaşı, Haysiyet Divanı`nın konuyu inceleyip, hiçbir işlem yapma gereği duymayabileceğini de kaydetti.

-KARALAMAMAK GEREKİYOR-

Eczacıbaşı, şöyle devam etti: Bugün Nail Keçili ile ilgili olay budur. Haysiyet Divanı`nın verdiği bir karar, ihtar, üyeliğine son verme yoktur. Ama Haysiyet Divanı bunu incelemektedir. Bence önemli noktalardan biri bu. Haysiyet Divanı inceliyor diye bir insanı karalamamak lazım. İkinci nokta da şu; TÜSİAD, konuya sadece yasalar açısından bakmak durumunda değil. Bir insanın mahkum olması veya olmaması tabiiki çok önemli ama Haysiyet Divanı çalışması açısından tek faktör değildir. TÜSİAD`ın bir de iş ahlakı ilkeleri vardır. İş sadece mahkemede suçlu bulunmakla sınırlı olsaydı Haysiyet Divanı`na gerek olmazdı. İş ahlakı ilkelerine de gerek olmazdı. Mahkum olanı atardınız, aklananı da aklardınız, olurdu biterdi. Ama, durum böyle değil. Ayrıca, gözönüne alınması gereken iş ahlakı ilkeleri var. İş ahlakı ilkeleri nedeniyle de üyeliğin sona erdirilebileceğini vurgulayan Eczacıbaşı, işadamlarının ülke kaynaklarının batırılması, bankaların hortumlanmasında rol almalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusu üzerine de şöyle dedi: Bu her kesimden olabilir. (İşadamlarının tümü namusludur, hiçbir yanlış işe karışmamışlardır) diye bir şey söylemek çok yanlış olur. Toplumun her kesiminde ne yazık ki yasa dışı davranışlar içine girenler var. İşadamlarından da çıkabiliyor.

Diğer Genel Haberleri