Türkiye-AB Ilişkileri
Bigpara Haber
Dışişleri Bakanlığı AB Genel Müdürü Alanat: Hizmetlerin, Sermayenin Ve Kişilerin Serbest Dolaşımının, Ülkemizin Tam Üyeliği Perspektifinde Tamamlanmasını Beklememiz Gerekecektir -Maliye Bakanlığı İhale Şubesi Daire Başkanı Kaplan: Hizmetler Ve Kamu Alımları Konusunun Gümrük Birliği Gibi Aceleye Getirilmeden Değerlendirilmesi Gerekiyor
İSTANBUL (A.A) - 20.12.2000 - Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği (AB) Genel Müdürü Büyükelçi Mümin Alanat, başarıyla uygulanan Gümrük Birliği`nin, malların serbest dolaşımı bakımından Türkiye`nin tek pazara büyük ölçüde entegre olmasını sağladığını söyledi. Alanat, hizmetlerin, sermayenin ve nihayet kişilerin serbest dolaşımının ise ülkemizin tam üyeliği perspektifinde tamamlanmasını beklememiz gerekecektir dedi. Türkiye-AB arasındaki hizmetlerin ve kamu alımlarının serbestleştirilmesi görüşmelerini yürüten Türk heyetinin başkanlığını da yapan Alanat, İKV`nin, Türkiye ile AB arasında hizmet ticaretinin ve kamu alımlarının karşılıklı olarak serbestleştirilmesiyle ilgili toplantısına katıldı. Bu konuyla ilgili müzakerelerin çok başında bulunulduğunu kaydeden Alanat, taslak anlaşma metninin, belirli hükümleri itibariyle merkezi ve Doğu Avrupa ülkeleriyle AB arasında imzalanan anlaşmaların geriside kaldığının ve farklılıklar içerdiğinin gözlemlendiğini anlattı. Görüşmeler sırasında, anlaşmanın bütünü için olmasa bile belirli alanlar itibariyle, Türkiye`nin katılım perspektifine daha uygun, daha kapsamlı bir entegrasyona imkan tanıyan ve daha esnek bir yaklaşımın ortaya çıkabileceğini ümit ettiklerini dile getiren Alanat, Türkiye, diğer pek çok alanda olduğu gibi hizmetler ve kamu alımlarında da standartlarını Batı normlarıyla uyumlaştırmanın getireceği ekonomik ve kamusal yararların bilincindedir dedi.
HASSASİYETİN BİLİNCİNDEYİZ
Alanat, özellikle hizmetlerde sağlanacak serbestliğin, beraberinde getirebileceği veya yol açabileceği, kişilerin serbest dolaşımı ve yerleşme hakkıyla ilgili gelişmeler yüzünden, AB üyesi ülkelerde yarattığı hassasiyetlerin de bilincinde olduklarını söyledi. Ancak, AB`nin de bu bağlamda daha önce kabul edilmiş ve uygulanmakta olan hukuki metinlerde yer alan hükümlere halel getirilmemesine ve artık tam üyelik perspektifi içinde küçük ve sınırlı da olsa, AB`nin yükümlülüklerini yerine getirme yönünde bazı adımlar atmaya başlamasına verdiğimiz önemi anlayacağını umuyoruz diye konuştu. Bu hususun, uygulanabilir bir anlaşma üzerinde uzlaşılabilmesi açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Alanat, belirledikleri konuları AB`nin bir kalemde reddetmek yerine, tartışmaya açık bir pozisyon benimseyebileceğini ümit ettiklerini de bildirdi. Hazırlanan Devlet İhale Kanunu tasarısının gözden geçirilmesi aşamasında AB ile diyalog kurulduğunu anlatan Alanat, hem görüşme hem de uyum sürecine katkı sağlanması amacıyla işbirliği ve görüş alışverişinin sürdürülmesinin önemini vurguladı.
AB HEYET BAŞKANI;
Türkiye-AB arasındaki hizmetlerin ve kamu alımlarının serbestleştirilmesi görüşmelerini yürüten AB Heyeti`nin Başkanı John Lonergan da konuşmasında, Türkiye`nin AB mevzuatlarına uyum konusunda, Gümrük Birliği`nin etkisiyle diğer adaylardan bir adım ileride bulunduğunu söyledi. AB`de konuyla ilgili uygulamalardan örnekler veren Lonergan, hizmet ve kamu alımları konusunda varılacak bir anlaşmanın, iki tarafa da yararlı olacağını kaydetti. AB Komisyonu Ticaret Genel Müdürlüğü Kamu Alımları Bölüm Başkanı Paul Vandoren ise kamu alımlarında açıklık ve serbestleşmeyle yüzde 10 tasarruf sağlanabileceğini, bunun da Türkiye açısından 2.5 milyar dolar anlamına geldiğini bildirdi. Bu gelişmenin vergi ödeyenlerin yararına olduğunu ve rekabeti artıracağını dile getiren Vandoren, bunun net sonucu kamu harcamalarının azalmasıdır dedi.
ÖZEL SEKTÖRE ELEŞTİRİ;
Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü İhale Şubesi Daire Başkanı Sami Kaplan da, hizmet ticareti ve kamu alımlarının serbestleştirilmesinin, Gümrük Birliği gibi aceleye getirilmeden değerlendirilmesinin gerektiğini söyledi. Kaplan, özel sektörün, bu konuda kamunun hareket tarzını belirleyecek dataları ulaştırmada yetersiz kaldığını da savunarak, bu anlaşma ortaya çıktığında özel sektörün şunu söyleyeceğine eminim; (Biz böyle olacağını bilmiyorduk. Pazar kaybettik) diye konuştu. Toplantı kapsamında ayrıca mali hizmetler, turizm ve seyahat ile ilgili hizmetler, ulaştırma hizmetleri, müteahhitlik ve ilgili mühendislik ve mimarlık hizmetleri konularında çalışma oturumları da gerçekleştirildi.
İSTANBUL (A.A) - 20.12.2000 - Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği (AB) Genel Müdürü Büyükelçi Mümin Alanat, başarıyla uygulanan Gümrük Birliği`nin, malların serbest dolaşımı bakımından Türkiye`nin tek pazara büyük ölçüde entegre olmasını sağladığını söyledi. Alanat, hizmetlerin, sermayenin ve nihayet kişilerin serbest dolaşımının ise ülkemizin tam üyeliği perspektifinde tamamlanmasını beklememiz gerekecektir dedi. Türkiye-AB arasındaki hizmetlerin ve kamu alımlarının serbestleştirilmesi görüşmelerini yürüten Türk heyetinin başkanlığını da yapan Alanat, İKV`nin, Türkiye ile AB arasında hizmet ticaretinin ve kamu alımlarının karşılıklı olarak serbestleştirilmesiyle ilgili toplantısına katıldı. Bu konuyla ilgili müzakerelerin çok başında bulunulduğunu kaydeden Alanat, taslak anlaşma metninin, belirli hükümleri itibariyle merkezi ve Doğu Avrupa ülkeleriyle AB arasında imzalanan anlaşmaların geriside kaldığının ve farklılıklar içerdiğinin gözlemlendiğini anlattı. Görüşmeler sırasında, anlaşmanın bütünü için olmasa bile belirli alanlar itibariyle, Türkiye`nin katılım perspektifine daha uygun, daha kapsamlı bir entegrasyona imkan tanıyan ve daha esnek bir yaklaşımın ortaya çıkabileceğini ümit ettiklerini dile getiren Alanat, Türkiye, diğer pek çok alanda olduğu gibi hizmetler ve kamu alımlarında da standartlarını Batı normlarıyla uyumlaştırmanın getireceği ekonomik ve kamusal yararların bilincindedir dedi.
HASSASİYETİN BİLİNCİNDEYİZ
Alanat, özellikle hizmetlerde sağlanacak serbestliğin, beraberinde getirebileceği veya yol açabileceği, kişilerin serbest dolaşımı ve yerleşme hakkıyla ilgili gelişmeler yüzünden, AB üyesi ülkelerde yarattığı hassasiyetlerin de bilincinde olduklarını söyledi. Ancak, AB`nin de bu bağlamda daha önce kabul edilmiş ve uygulanmakta olan hukuki metinlerde yer alan hükümlere halel getirilmemesine ve artık tam üyelik perspektifi içinde küçük ve sınırlı da olsa, AB`nin yükümlülüklerini yerine getirme yönünde bazı adımlar atmaya başlamasına verdiğimiz önemi anlayacağını umuyoruz diye konuştu. Bu hususun, uygulanabilir bir anlaşma üzerinde uzlaşılabilmesi açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Alanat, belirledikleri konuları AB`nin bir kalemde reddetmek yerine, tartışmaya açık bir pozisyon benimseyebileceğini ümit ettiklerini de bildirdi. Hazırlanan Devlet İhale Kanunu tasarısının gözden geçirilmesi aşamasında AB ile diyalog kurulduğunu anlatan Alanat, hem görüşme hem de uyum sürecine katkı sağlanması amacıyla işbirliği ve görüş alışverişinin sürdürülmesinin önemini vurguladı.
AB HEYET BAŞKANI;
Türkiye-AB arasındaki hizmetlerin ve kamu alımlarının serbestleştirilmesi görüşmelerini yürüten AB Heyeti`nin Başkanı John Lonergan da konuşmasında, Türkiye`nin AB mevzuatlarına uyum konusunda, Gümrük Birliği`nin etkisiyle diğer adaylardan bir adım ileride bulunduğunu söyledi. AB`de konuyla ilgili uygulamalardan örnekler veren Lonergan, hizmet ve kamu alımları konusunda varılacak bir anlaşmanın, iki tarafa da yararlı olacağını kaydetti. AB Komisyonu Ticaret Genel Müdürlüğü Kamu Alımları Bölüm Başkanı Paul Vandoren ise kamu alımlarında açıklık ve serbestleşmeyle yüzde 10 tasarruf sağlanabileceğini, bunun da Türkiye açısından 2.5 milyar dolar anlamına geldiğini bildirdi. Bu gelişmenin vergi ödeyenlerin yararına olduğunu ve rekabeti artıracağını dile getiren Vandoren, bunun net sonucu kamu harcamalarının azalmasıdır dedi.
ÖZEL SEKTÖRE ELEŞTİRİ;
Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü İhale Şubesi Daire Başkanı Sami Kaplan da, hizmet ticareti ve kamu alımlarının serbestleştirilmesinin, Gümrük Birliği gibi aceleye getirilmeden değerlendirilmesinin gerektiğini söyledi. Kaplan, özel sektörün, bu konuda kamunun hareket tarzını belirleyecek dataları ulaştırmada yetersiz kaldığını da savunarak, bu anlaşma ortaya çıktığında özel sektörün şunu söyleyeceğine eminim; (Biz böyle olacağını bilmiyorduk. Pazar kaybettik) diye konuştu. Toplantı kapsamında ayrıca mali hizmetler, turizm ve seyahat ile ilgili hizmetler, ulaştırma hizmetleri, müteahhitlik ve ilgili mühendislik ve mimarlık hizmetleri konularında çalışma oturumları da gerçekleştirildi.