`Too good to be true`* tartışması

Bigpara Haber
İSO Başkanı Tanıl Küçük`ün *`Doğru olmak için fazla iyi` sözüyle alevlenen tartışmada ekonomideki olumlu göstergeler sorgulanmaya başlandı

Türkiye ekonomisinin 2001`de yüzde 9.4 küçülmesinin ardından 2002`de yüzde 7.8, 2003 ilk çeyreğinde de yüzde 8.1 büyümesi ve sanayide kapasite kapasite oranının yüzde 80`e çıkması ekonomide bahar havası estirdi.
Doların bir yıl içinde 1 milyon 700 bin liradan 1 milyon 400 bin liraya inmesi ile birlikte enflasyonun yüzde 30`un altına gerilemesi bankalar, şirketler ve özellikle hükümet çevrelerinde iyimserliğin dozunu artırdı. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, Türkiye`nin 500 büyük Sanayi Kuruluşu aratırmasını açıklarken, ekonomik göstergeler için `Too good to be true` yani `Doğru olması için fazla iyi` deyimini kullandı.
Görüşlerini aldığımız Küçük, bu sözleri ile uyarısının her kesimi kapsadığını ifade ederek şöyle konuştu: Büyümenin sürmesine rağmen TL`nin aşırı değerlendiğini gördükçe, geçmiş yılları da dikkate aldığımızda bunun Türkiye için hayırlı olmadığını görüyorum. Artık zikzaklı bir büyüme olmaması gerekir. Son 10 yılda ortalama büyüme hızı yüzde 2.3. Bu İkinci Dünya Savaşı`ndan bu yana elde edilen en düşük büyüme ortalaması. Tren 2001 yılında raydan çıktı. Treni dikkatli götürmemiz lazım.

`1993`te de uyarmıştım`
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr Özer Ertuna da 1950`den beri yaşanan krizler ile TL`nin değerlenmesi ve ödemeler dengesi açıklarının ilişkisine dikkat çekti. 1959, 1979, 1994 ve 2001 krizlerinde aynı durumun ortaya çıktığını vurgulayan Ertuna şöyle dedi: TL 2001 Haziran`ından 2002 Haziran`ına kadar dolar bazında yüzde 16.2, euro bazında da yüzde 3.8 değerlendi. 2002 Haziran`dan 2003 Haziran`ına kadar dolar bazında değerlenme yüzde 34, euro bazında da yüzde 12.6 oldu. Türkiye`de bir yandan ithal edilen mallar ucuzluyor yüzde 30`lara yakın, enflasyonu da koyduğumuzda üretim ve ihracat pahalanıyor. Ertuna, ani bir dalgalanmanın her şeyden kıvılcımını alabileceğini söyledi.


`Açık kriz yaratmaz`
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) öğretim üyelerinden ve `Dünyanın 1000 önemli ekonomistinden birisi` olan Prof. Daron Acemoğlu cari açığa bağlı bir kriz beklentisi içinde olmadığını söyledi.
Acemoğlu, şöyle konuştu:
Türkiye`nin dış açığının tabii ki kontrol altında tutulması lazım. Ancak benim gördüğüm kadarıyla krize yol açacak bir durum yok. Bundan önce krize yol açan şey yalnızca TL`nin değerliliği değil, aynı zamanda bankaların döviz alıp devlet tahvillerine yatırımasıydı. Şimdi bu daha denetim de sıkı. Bu yüzden kriz beklemiyorum. Dövize talep gelse bile bu karşılanabilir. Kuru rahat bıraktığımız sürece problem yok. Problem yine siyasi olarak kurlarla oynanırsa başlayacak.


`Cari açıkla karar olmaz`
Koçbank Başekonomisti Cevdet Akçay cari dengenin döviz kuru üzerinde baskı yaratıp yaratamayacağının sermaye hareketlerine de bakılarak karar verilmesi gerektiğini söyledi. Akçay şöyle konuştu:
Finansman tarafında bir problem yoksa bir senelik bir vade içinde sorun yaşanması için bir sebep yok. Uzun vadeli borçlanma gerçekleştirilebiliyorsa, Hazine uygun oranla borçlanabiliyorsa, doğrudan yatırım da çekebiliyorsanız cari açık problem yaratmaz. Türkiye şu anda bunları fazla gerçekleştirebilir bir durumda değil. Daha kalıcı ve düşük maliyetli finansman bulunmazsa sıkıntı muhtemeldir. TL`nin değer artışından kazananların da kurdaki yukarı baskıyı önlemeye çalışacaklarını akılda tutmalı.


`Çare keskin düzeltme`
Türk Ekonomi Bankası Başekonomisti Selim Somçağ, IMF`nin Türkiye için öngördüğü dalgalı kur politikasının etkisizliğine ve dış dengedeki bozulmaya dikkat çekerek şöyle dedi:
Bu işin sonu keskin bir düzeltmedir. Düzeltmenin 2004`e sarkacağını sanmıyorum. Şu anda 2000`den farklı olarak reel sektördeki açık pozisyon bankacılıktan daha fazla. Döviz borcunda yakalananlar çok etkilenecek. Döviz satıp bono alanlar ise çifte kavrulmuş olacak. Çünkü döviz çıktığında bono faizleri de yükseliyor. Türkiye 2004`e tarihinin ikinci büyük rekor cari açık rakamıyla gidiyor. Hazine`nin dış borç ödemesi rekor seviyede 20 milyar dolar. Bu yıl 13 milyar dolar. Büyüyen ödemeler dengesi yanında Hazine bu 20 milyar doları nasıl ödeyecek?


`Her şey terse dönebilir`
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı, iyimserliğin her alana yayıldığını ancak bunun arkasının boş olduğunu belirtti. Satıcı, Piyasanın kontrolü başkalarının elinde. Dolar 1 milyon 420 bin liraya çıktı. Nedeni yabancı bir bankanın 30 milyon dolarlık alımı. Kura direkt müdahele yanlış ama arkasından bir şoklama yaşanabilir. Türkiye`nin kaderi artık yabancı finans kuruluşlarına bağlı. Kararlarına ekonomik göstergeler değil, siyasi kararlar da yön veriyor. Bir anda her şey terse dönebilir dedi.

Diğer Genel Haberleri