Ticket: Akıllı Kart Projesini Bir Yıl Önceye Aldık

Bigpara Haber
Ticket Restaurant genel müdürlüğü görevini yaklaşık sekiz yıldır yürüten Laurent Delmas(se) ın yerine ağustos ayında Koray Özbay getirildi. Şirket bir yandan piyasaya yeni ürünler sunmak için çalışmalar yaparken bir yandan da şirket içi yapıda yeni oluşumlara gidiyor. Şirketin projelerinden bir tanesi, mart ayında İstanbul`da, mayıs ayında da Türkiye genelinde yemekten, kuru temizlemeye kadar bir çok değişik ürünü kapsayan akıllı kart. 100 milyon dolar olan cironun, bir ay önceki öngörülere göre , yüzde 30 oranında büyümesi hedeflenirken son ekonomik gelişmelerin neticesinde Türkiye`nin büyümesinde meydana gelebilecek değişimler tekrar gözden geçirilerek bu rakamların ne olacağı belirlenmeye çalışılıyor.


Son ekonomik gelişmelerden sonra hedefler ne oldu?

Koray Özbay Büyük bir ihtimalle yüzde 10 seviyelerinde büyürüz, çünkü herkes yemek yiyor. Ancak belki, ekonomi kaldıramayacağı için akıllı kart uygulamasında benzin, telefon, kuru temizleme gibi üç ürünle değil de bunlardan sadece bir tanesi ile geleceğiz. Akıllı kartı ilk yıl, hedeflediğimiz gibi 15 bin tane değil de 10 bin tane çıkartacağız. Şu anda bu ayarlamaları yapmaya çalışıyoruz dedi. 1990 senesinde Türkiye`ye dönen Özbay, yedi sene Unilever`in bilgi işlem ve pazarlama departmanlarında çalışmış. Üç sene DHL in pazarlama direktörlüğünü yaptıktan sonra beyin avcıları tarafından bulunarak Ticket Restaurant`ın genel müdürlüğü görevine gelmiş. Koray Özbay, yeniden yapılanmaya gidilme nedenlerini, organizasyon içi hedeflerini, pazara dönük stratejilerini ve akıllı kart projesini DÜNYA`ya anlattı:


Yerel yöneticiye geçiş;

Özbay, neden sekiz sene sonra yerel bir yönetici ile çalışmanın tercih edildiği sorumuzu şöyle yanıtladı: Bir önceki genel müdür Laurent Delmas çok tecrübeli, bir ülkeye gidip bir işi başlatma konusunda öncü olan bir genel müdür. Ancak zaman geçtikçe piyasa durmaya başlamış ve değişik bir şeyler yapmanın vakti gelmiş. Ayrıca Türkiye`yi, Türk insanlarının ihtiyaçlarını bilmek gerekiyor. Türkle Türk daha rahat konuşur gibi bir düşünceden yola çıkarak işin başına yerel bir genel müdürün getirilmesine karar vermişler. Bizden birkaç ay sonra kurulan ve bizim gibi Fransız kökenli bir şirket olan Sodexho bunu daha önce düşünmüş, işin başında sekiz senedir bir Türk genel müdür var. Laurent Delmas`ın Accor grubu içindeki stratejik gelişmeler, yeni ürün yaratmalar bölümünün başına geçmesi, her çıkaracağımız ürüne destek verecek olanın kendisi olması açısından bizim için büyük bir şans


Akıllı kart projesini bir yıl önceye aldık;

2002 yılında piyasaya çıkarılması düşünülen akıllı kart piyasanın birdenbire açılması ve Multinet`in bu işin içine girmesiyle bir sene önceye alınmış. Özbay, sadece yemeği değil, benzin, kuru temizleme, sigorta, sağlık gibi ürünleri de kapsayacak olan akıllı kart projesi ile ilgili olarak şunları söyledi: Ticket Restaurant, Accor Kurumsal Hizmetler içerisinde sadece bir ürünün ismi. Bunun dışında getirebileceğimiz dört beş tane daha ürün var. Bu ürünlerin çoğu akıllı kartla çalıştığı için öncelikle akıllı karta ihtiyaç var. Bugün bunu uygulamaya çalışan Bonus Card ile Garanti Bankası, yemek konusunda da Multinet var. Piyasa birden bire açılınca ve Multinet`te bu işin içine girince biz de 2002`de çıkarılacak ürünleri 2001`de çıkarmaya karar verdik. Akıllı kartlarla piyasaya çıkmaya çalışırken amacımız sadece yemek işini halletmek değil benzin alımı, kuru temizleme, sigorta, sağlık, göz bakımı gibi yeni ürünler getirmek. Ayrıca yuvalarla ve cep telefonları ile ilgili de bir proje var. Hedefimiz mayıs gibi tüm Türkiye`de bu uygulamaya geçmek, 2001 içerisinde piyasaya yaklaşık 10-15 bin POS ile çıkmak ve 4-5 yıl içerisinde 30 bin ve üstüne getirmek


Yeni bir misyon, yeni bir vizyon;

Altyapıyı, insan değerlerini değiştirerek yeni bir misyon ve vizyon yaratma çalışmalarının üst yönetimde başladığını söyleyen Özbay Bunları aşağıya yansıtabilmek için, İşçimizden çaycımıza kadar tüm departman bireyleriyle toplantılar yapıyoruz. Onların düşüncelerini değerlendirerek, misyonumuzu, değerlerimizi ve stratejimizi belirliyoruz diyerek departmanların yeniden yapılanmasını şu şekilde anlattı:


İnsan Kaynakları değil İnsan Değerleri;

Pazarlama departmanımız, pazarlama departmanı gibi çalışmıyordu. yeni gelen pazarlama müdürü ile beraber daha çok ürün geliştirme, ürün yaratma, marka yaratma konularını düşünerek çalışıyoruz. Bunun yanında iş destek direktörlüğü kurduk, bu direktörlük sadece altında bilgi işlem departmanını değil, kalite departmanını da barındırıyor. Amacımız 2005 senesinde Kalder ödülünü almak. Müşteri hizmetlerine, call-center(çağrı merkezi) yönetiminden, müşteri odaklı çalışmadan, servisten anlayan, bu konuda tecrübesi olan bir müdür getirdik. Orada tek düze, müşteri ihtiyacını anlamaya yönelik bir grup oluşturuluyor. En önemlisi, daha önce finans direktörüne bağlı olan insan kaynakları bölümünü tamamiyle değiştirdik, insan kaynakları kelimesinden hoşlanmadığımız için, insan değerleri adı altında bir departman kurduk. Tüm elemanlarımızı motive edecek, geliştirecek bir sistem kurmaya çalışıyoruz


Hedef: Kalder Ödülünü almak;

Nihai hedeflerinin 2005 senesinde Türkiye`nin en kaliteli şirketi ödülüne ulaşmak olduğunu söyleyen Özbay Olur veya olmaz, ama o yolda ilerlerken yapılacak işler bu şirketi çok iyi yerlere getirecek. Süreçlere, insanların kalitesine yeniden bakılacak, eğitimler verilecek diyerek üç tane olan stratejilerini şöyle anlattı:
*Değer yaratma: Hem restaurantlara hem de restarurantta yemek yiyen insanlara değer katmamız gerekiyor. İnsanlar bizi kullanırlarken bir tecrübe yaşamalılar, alt tarafı ticket diye düşünmemeliler.

*Operasyonel mükemmellik: Değer yaratırken operasyonel mükemmellik dediğimiz bir stratejimiz var. Yeni bir müşteri hizmetleri departmanı, yeni bir pazarlama departmanı, insan değerleri departmanı, prosesler, Kalder`e hazırlık, bütün süreçlerin analizi ve not edilmesi... Bunların hepsi operasyonel mükemmelliğe gidiyor.

*Herkesin herşeyden haberdar olması, kurum kültürünün çok saydam olması: İnsanların taşın altına ellerini sokmaları gerekiyor. Bu şirketin karı nedir, zararı nedir, biz niye kazanıyoruz, niye kaybediyoruz, müşteri niye kaçtı... insanlar bunları bildikleri zaman şirketi daha çok sahipleniyorlar. O yüzden bu şirketteki tüm bilgi akışını üç ayda bir yapılan toplantılarla, e-maillerle sağlıyoruz. İyi gün, kötü gün kimseden saklımız yok, para kazandık para kaybettik, müşteriyi üzdük, üzmedik. Herkes herşeyi bilecek. (DÜNYA)

Diğer Piyasa Haberleri