TBB: Borç ödememeyi özendirmeyin
Bigpara Haber
Türkiye Bankalar Birliği (TBB), borcun ödenmemesini savunmak ve özendirmenin kabul edilemez olduğunu bildirdi. TBB, kredi kartı faizi ve temerrüt faizi konularında bankalara ve bankacılık sistemine yönelik eleştirilere yanıt vermek için bir açıklama yaptı.
Açıklamada, 2001 yılının Şubat ayındaki ekonomik kriz sırasında uygulanan oranlar gerekçe gösterilerek banka sisteminin itibarını zedelemenin doğru ve gerçekçi olmadığı, yasalarla belirlenmiş kurallarçerçevesinde karar vericiler ve piyasaların hür iradeleri sonucunda oluşan ekonomik kararlara müdahale edilmesinin kabul edilemez olduğu kaydedildi.
Bu çerçevede bankalar ile müşterileri arasındaki sözleşmelere de müdahale edilemeyeceğinin vurgulandığı açıklamada, bu tür yaklaşımların beklenen sonuçları vermediğinin Türkiye ve birçok ülkedeyaşanan tecrübelerden bilindiği kaydedildi.
RİSK PAYI VAR
Tasarruf sahiplerinin tercihlerinin sonucu olarak banka sisteminin kaynaklarının çok kısa vadeli olduğuna işaret edilen açıklamada, faiz oranlarında sık sık yaşanan ani ve aşırı dalgalanmaların bankaların borçlanma maliyetini etkilemesi sonucu borç verme faiz oranının da değiştiği ve oranların piyasa koşullarında alıcı ve satıcılar tarafından belirlendiği vurgulandı.
Kredi faiz oranları belirlenirken, kamusal yükler, bankaların yapısı ve çok daha önemlisi müşterinin ve işlemlerin özellikleri ve bankanın risk anlayışından kaynaklanan bir risk priminin eklendiği kaydedilen açıklamada, ‘‘Yüksek risk nedeniyle kredi kartına uygulanan faiz oranı ve temerrüt faiz oranı diğer borç verme oranlarına göre daha yüksektir’’ denildi.
Açıklamada, temerrüt faizinin işlevinin borcun zamanında ve taraflarca sözleşme ile kabul edilen koşullarda ödenmesini sağlamak ve borçluyu ödemede temerrütten caydırmak olduğu vurgulanarak, bankaların zamanında tahsil edemedikleri alacakları için karşılık ayırmak ve sermaye bulundurmak zorunda olduğu, bunun da bankaların müşterileri ve hissedarları için haksız bir durum yarattığı kaydedildi.
Açıklamada, 2001 yılının Şubat ayındaki ekonomik kriz sırasında uygulanan oranlar gerekçe gösterilerek banka sisteminin itibarını zedelemenin doğru ve gerçekçi olmadığı, yasalarla belirlenmiş kurallarçerçevesinde karar vericiler ve piyasaların hür iradeleri sonucunda oluşan ekonomik kararlara müdahale edilmesinin kabul edilemez olduğu kaydedildi.
Bu çerçevede bankalar ile müşterileri arasındaki sözleşmelere de müdahale edilemeyeceğinin vurgulandığı açıklamada, bu tür yaklaşımların beklenen sonuçları vermediğinin Türkiye ve birçok ülkedeyaşanan tecrübelerden bilindiği kaydedildi.
RİSK PAYI VAR
Tasarruf sahiplerinin tercihlerinin sonucu olarak banka sisteminin kaynaklarının çok kısa vadeli olduğuna işaret edilen açıklamada, faiz oranlarında sık sık yaşanan ani ve aşırı dalgalanmaların bankaların borçlanma maliyetini etkilemesi sonucu borç verme faiz oranının da değiştiği ve oranların piyasa koşullarında alıcı ve satıcılar tarafından belirlendiği vurgulandı.
Kredi faiz oranları belirlenirken, kamusal yükler, bankaların yapısı ve çok daha önemlisi müşterinin ve işlemlerin özellikleri ve bankanın risk anlayışından kaynaklanan bir risk priminin eklendiği kaydedilen açıklamada, ‘‘Yüksek risk nedeniyle kredi kartına uygulanan faiz oranı ve temerrüt faiz oranı diğer borç verme oranlarına göre daha yüksektir’’ denildi.
Açıklamada, temerrüt faizinin işlevinin borcun zamanında ve taraflarca sözleşme ile kabul edilen koşullarda ödenmesini sağlamak ve borçluyu ödemede temerrütten caydırmak olduğu vurgulanarak, bankaların zamanında tahsil edemedikleri alacakları için karşılık ayırmak ve sermaye bulundurmak zorunda olduğu, bunun da bankaların müşterileri ve hissedarları için haksız bir durum yarattığı kaydedildi.