`Siyasi krizden uzak durursak global likidite Türkiye`ye yönelebilir`
Sabancı Holding`in 2007 finansal sonuçları ve 2008 beklentilerinin açıklandığı basın toplantısına Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ve İcra Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü katıldı.
Yolumuz Avrupa yolu olmalı
Büyütmek için tıklayınız |
Güler Sabancı, sınır ötesi kara operasyonun ekonomiye etkisine ilişkin de, operasyonun ekonomiye herhangi bir şey getirmediğini ve piyasaların da sakin olduğunu belirtip `herşeyin başı güvenlik` vurgusunu yaptı.
`Resesyon tehlikesi var`
Dünyada 2007 sonlarında patlayan suprime mortgage krizinin var olan bu yapısal problemleri ve dengesizliklerin üzerine geldiğini ifade eden Sabancı, tam derinliği ve çapı bilinmeyen bu krizin mali piyasalarda güveni sarstığını kaydetti. Sabancı beklentileri etkileyen bu durumun karamsarlığa yol açtığını, ciddi bir küresel yavaşlama hatta resesyon tehlikesini ortaya çıkardığını vurguladı. Sabancı şöyle konuştu:
ABD de tüm parasal ve vergisel desteklere rağmen büyümenin yavaşlaması önemli bir sıkıntıdır ve küresel büyümenin düşüşünün sınırlı kalması ancak özellikle gelişmekte olan ülkelerin kuvvetli büyümesi ile sağlanabilir. Dünya genelinde enerjiye olan talep petrol fiyatlarının artmaya devam edeceğini ve yalnız petrol değil tüm hammadde piyasalarında fiyat artışı olacağını bunun da enflasyonist baskısı oluşturacağını görmekteyiz. Bunlar 2008 yılında dünyada çok ciddi belirsizlikleri işaret etmektedir.
Sabancı`dan `işsizlik artabilir` uyarısı
Türkiye`nin önündeki fırsat ve tehlikelere de dikkat çeken Sabancı, şu değerlendirmede bulundu:
AB ve IMF önemli: Öncelikle AB`ye tam üyelik ile ilgili sürecin aksatılmadan devam ettirilmesi, farklı bir yapıda olsa da IMF ile ilişkilerin sürdürülmesi dünyanın bu belirsizliğinde bizim için çok önemli.
Avrupa`da yavaşlama yok: Türkiye`nin en büyük ticaret ortağı olan Avrupa`da büyümede önemli yavaşlama öngörülmüyor. Bu da bizim için bugünkü ihracatımızın devam edebileceğini gösteriyor.
Sabancı, Türkiyenin karşılaşabileceği tehditlere ilişkin de şunları söyledi: Petrol ve hammadde fiyatlarındaki artışların getirebileceği enflasyonist baskılar ile yapısal olarak verimliliği artıracak mikro bazlı refomları gerçekleştiremememiz önemli bir tespit.
`Ekonomi öncelikli olmaktan çıktı`
Bunların neticesinde işsizliğin artması tehlikesini de görüyoruz. Bu dönemde özelleştirmelere devam ederken önceliğin enerjide olmasına özen göstermeliyiz. 2001 krizinden sonra uygulanan program sonrası sağlanan siyasi istikrar ile bu programın devamlılığı sağlanmıştır. 2007`de AB süreci yavaşlamış, uzun süren seçim dönemi ve sonrası yaşanan güvenlik sorunları gündemi ekonomi öncelikli olmaktan çıkarmıştır.