Sistemi Demirbank yıktı

Bigpara Haber
Programımız kapsamında yer alan ana hedeflerin gerçekleştirilmesi konusunda istikrarlı ilerlemeler kaydedilmiştir. 2000 yılı Aralık ayı itibariyle 12 aylık TÜFE enflasyon oranının yaklaşık %8 olacağını beklemekteyiz. Bu oran, program kapsamında hedeflenen %5`in üzerinde olup, hedeflenenin üzerinde gerçekleşmesinin sebebi kısmen uluslararası enerji fiyatlarındaki büyük ve beklenmedik artıştır. Ancak, bu 1999 yıl sonu enflasyon oranının yarısı olup, 1980`li yılların ortalarından bu yana gerçekleşen en düşük enflasyon oranıdır.


Sorry... GSM ve Telekom`da geciktik...

Ancak, özelleştirmeden elde edilen toplam gelir, GSM lisansı ile Türk Telekom`un bir bölümünün satışının sonuçlandırılmasında yaşanan gecikmeler dolayısıyla orijinal program hedefinden düşük olacaktır. Şu anda, özelleştirme gelirinin, orijinal olarak 7.5 milyar ABD Doları olarak belirlenen ilk hedefe karşın, 2000 yılında 3.5 milyar ABD Doları`na ulaşacağını öngörmekteyiz. Bu gecikmeyi telafi edecek önlemler halihazırda alınmış veya alınmak üzere olup (aşağıya bakınız), özelleştirme gelirleri dahil konsolide kamu sektörü faiz dışı fazlasına ilişkin 2000 yılı Aralık ayı sonu performans kriterinde değişiklik yapılmasını talep etmekteyiz.


Biraz hızlı büyüdük

Ekonomik faaliyetlerde, 1998-99 yıllarında yaşanan derin resesyon akabinde, bu yıl -tüketim harcamaları, yatırım ve ihracat kaynaklı- güçlü bir toparlanma yaşanmıştır. Bu toparlanma kısmen deprem sonrasında yaşanan bir hızlanmayı temsil etmekte, ancak daha da önemlisi, yurtiçi harcamaların artmasına sebep olan yılın ilk yarısında faiz oranlarındaki büyük düşüşün etkisini ve ekonominin geleceğine olan güvenin yenilenmesini de yansıtmaktadır. Bu gelişmeler ışığında, 2000 yılındaki reel GSMH büyüme oranının, %-5.5 arasında olan program hedefini aşabilir.


Cari açık büyümesinin tek suçlusu biz değiliz...

Yurtiçi talepteki güçlü toparlanma, uluslararası petrol fiyatlarındaki yükselişle birlikte, ithalatın hızlı bir şekilde artmasına yol açmıştır. İhracat hacmindeki artışın hızlanmasına ve rekor seviyeye ulaşması beklenen turizm gelirlerine rağmen, cari açığın 1999 yılındaki GSMH`nın yaklaşık %`i olan seviyesinden, 2000 yılında, GSMH`nın %`ine çıkması beklenmektedir. Sözkonusu artışın en az %`si beklenmedik dış şoklardan (petrol fiyatlarındaki artış, doların değer kazanması neticesinde Avrupa piyasalarında rekabet gücümüzün olumsuz etkilenmesi ve uluslararası faiz oranlarındaki yükseliş) kaynaklanmaktadır.

Kasım`da gevşedik!


Makroekonomik politikalarımıza olan güvenin artması sonucunda bu açık yılın büyük bir bölümünde kolaylıkla finanse edilmiştir. Kasım ayının ortasına kadar uluslararası tahvil ihraçları, (2000 yılı için planlanan 6 milyar dolarlık düzeyine karşın) 7.5 milyar ABD Doları`na ulaşmış ve program çapraz kurları üzerinden değerlendirilen brüt uluslararası rezervler 3.5 milyar ABD Dolar tutarında yükselmiştir.

Net Uluslararası Rezervler (NUR) ve dış borçlara ilişkin Haziran sonu ve Eylül sonu performans kriterleri tutturulmuştur. Para ve döviz kuru politikaları Kasım ayı ortasına kadar titizlikle sürdürülmüştür. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası`nın Net İç Varlıklar (NİV) seviyesi (1999 yılı sonundan itibaren uygulanmaya başlanan sterilizasyon yapılmaması kuralına uygun olarak) belirlenen dar bant içinde tutulmuş, NİV`a ilişkin olarak belirlenen Haziran sonu ve Eylül sonu performans kriterleri gerçekleştirilmiştir.

Kamu borçlarının GSHM`ye oranı düşüyor


Güçlü mali performans sürdürülmüş ve sırasıyla konsolide kamu sektörü faiz dışı fazlası ve genel dengesine yönelik olarak, (Konsolide kamu sektörü, konsolide merkezi bütçe, seçilmiş bütçe dışı fonlar, mali olmayan sekiz kamu iktisadi teşebbüsü ve üç sosyal güvenlik kuruluşunu kapsamaktadır) programın Haziran ayı sonu ve Eylül ayı sonu kamu maliyesi performans kriterleri ve endikatif tabanlar büyük bir payla gerçekleştirilmiştir. Bütün bir yıl için konsolide kamu sektörü faiz dışı fazlasının, program hedeflerini GSMH`nın % `i kadar aşmasını beklemekteyiz. Faiz oranlarındaki düşüş ve özelleştirme gelirlerinden beklenen yüklü gelir ile birlikte faiz dışı fazladaki bu gelişme, kamu borcu/GSMH oranında bu yıl % puanlık bir düşüş kaydedilmesini sağlayacaktır.

Hükümet, IMF`ye mali çalkantının sorumlusu olarak isim vermeden Demirbank`ı gösterdi. Bankanın tahvil satışına yönelmesi üzerine diğer büyük bankaların da oran açıklamayarak krizi derinleştirdiğini belirtti

Kasım ayının son 10 günü ve Aralık ayı başlarında Türk mali piyasalarında çalkantıların yüksek olduğu bir dönem yaşanmıştır. Daha sonra TMSF tarafından devralınan orta ölçekli bir bankanın (Demirbank kastediliyor) finansal sorunları ve bu bankanın elinde tuttuğu geniş devlet tahvilleri stoğunu ikincil piyasada satması, başlıca piyasa yapıcılarının (Özel sektöre ait büyük bankalar kastediliyor) devlet kağıtları üzerindeki oranları açıklamalarını askıya almalarına yol açmıştır. Bu durum, faiz oranlarının %00-200`e yükselmesine rağmen büyük çaplı bir sermaye çıkışını başlatmıştır.

Endişe ettik, programı deldik!


Aynı zamanda, Merkez Bankası aşırı yüksek faiz oranlarının bankacılık sistemi üzerindeki etkisinden endişe ederek, Net İç Varlıklar arzını program koridorunun çok üstünde arttırmıştır. Bu olaylar, uluslararası piyasaların gelişmekte olan ekonomilere olan olumsuz bakış açısı doğrultusunda döviz rezervlerinde 6 milyar dolarlık bir kayba yol açmıştır.

Faizi patlattık iyi de oldu


30 Kasım`da Merkez Bankası piyasaya likidite sağlamayı durdurduğunu açıklayarak, bu yolla rezerv kaybını durdurmuştur. Ancak, faiz oranları %000`in üzerine fırlamıştır. Finansal piyasalar üzerindeki baskılar ancak politikaların güçlendirildiğine yönelik bir açıklama ve Ek Rezerv Olanağı`ndan faydalanma talebinin açıklanması ile yumuşatılmıştır.

Neden el konulmuştu?


BDDK, Demirbank`ı temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimini 6 Aralık 2000`de Fon`a devretmişti. Bankanın Fon`a devredilmesinin gerekçesi olarak fonlamadan kaynaklanan zararlarının özkaynaklarını aşması, yükümlülüklerini vadesinde yerine getirememesi, likidite krizine düşmesi ve bu durumunun süreklilik arzetmeye başlaması gösterilmişti.

Bize kaynak verin


Bu mektupta ikinci gözden geçirmeden sonraki ekonomik gelişmeler konusunda güncel bilgiler verilerek, bu gelişmeler ışığında 2001-2002 yılları için uygulanacak politikaların amaçları değerlendirilip, bu amaçların gerçekleştirilebilmesini teminen alınması gereken tedbirleri ortaya koymaktadır. Programın üçüncü ve dördüncü gözden geçirmelerinin tamamlanmasını ve Ek Rezerv Olanağı altında 5.784 milyar SDR`lık Fon kaynaklarından yararlanmayı da talep etmekteyiz.

Diğer Ekonomi Haberleri