Şimşek: "Gelen arkadaşımıza güvenim tam"

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek yeni Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'nın atanma sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

CANLI BORSA İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN...

NTV'deki canlı yayında soruları yanıtlayan ve zaman zaman para politikası ve diğer politikalar konusunda tartışmalar olabileceğini ancak önemli olan kurumların iyi işlemesi olduğunu ifade eden Şimşek, "Gelen arkadaşımıza güvenim tam, bu süreçte bir sorun bekleyenler hayal kırıklığına uğramış oldular" diye konuştu.

Merkez Bankası'nın görev tanımının oldukça çok açık ve net olduğunu ve esas olanın fiyat istikrarının esas olduğunu söyleyen Şimşek, bununla çelişmemek gerektiğini iletti.

KREDİ FAİZLERİNDE İYİLEŞME ÖNGÖRÜLEBİLİR

Küresel para politikasında yaşanan gelişmelere de değinen Şimşek, "Normalleşme başka bir bahara ertelenmiş gibi, dünya şu anda düşük enflasyon, düşük büyüme girdabında. Böyle bir durumda bizim zaten bir sadeleşme politikamız vardı, faiz koridorunun daraltılması öngörülüyordu, bu durumda bandın yukarı kısmını indirmek bununla paralel ve uyumlu. Bunun sonucu kredi faizlerinde bir miktar iyileşme öngörülebilir, kalıcı bir iyileşme için birkaç şart daha lazım, her şeyden önce tasarruf oranlarının artması gerekiyor" diye konuştu.

Sermaye piyasalarının çok gelişmediğini ancak geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Mehmet Şimşek, "Bankaların kredi mevduat oranı yüzde 120, yani dışarıdan kaynak gelmezse, içeride tasarruf artmazsa, sistemin kredi hacmi anlamında fazla manevra alanı kalmamış durumda. Merkez Bankası'nın piyasaya verdiği miktar tanımı gereği tabii ki sınırlı olmak zorunda. Merkez Bankası'nın attığı adımlar kredi faizlerini bir miktar aşağı çekmeli, muhtemelen de olumlu etkileyecektir ama önemli olan kaynak girişi ve tasarruf oranının artması" dedi.

YENİ BES SİSTEMİNİN DETAYLARI

Şimşek, yeni BES sistemiyle ilgili şu bilgileri verdi:

Yeni işe girenler otomatik olarak, iş değiştirenler otomatik olarak bir süreliğine (4 veya 6 aylık bir süre) sisteme tabi tutulacak. Maaşlarından cüzi bir miktar kesilip kendi hesaplarına konulacak. Süre sonunda çalışan sistemde kalmak istemem derse çıkabilecek. İşveren kesintiyi alacak, kaynak işçinin adına yönetilecek. Biz bu adımla işçilere gelecekte sadece devletin emeklilik maaşına bağımlı kalmasını ortadan kaldırıyor olacağız. Vatandaşlarımızın cüzi de olsa gelirinden tasarruf etmesi kendi lehinedir.

Devlet olarak bir miktar katkıda bulunacak. Dünya uygulamalarında güçlü bir destek katkısı yok. Biz daha çok devlet katkısı üzerine kurgulanmış bir yapı olacak. Emeklilik hakkı kazandığınızda parayı toplu olarak isterseniz daha düşük, maaş olarak uzun vadeye yayarsanız daha yüksek. Sistemde uzun süre kalırsanız devlet katkısı daha çok olacak. İş değiştiren ve yeni işe giren işçi kardeşlerin tamamı otomatik olarak girecek. Belli bir süre diyelim ki 6 ay kalacak. Bu süre sonunda gönüllülük esası olacak. Devlet katkıda bulunacak. Bu 90'lı yıllırdaki zorunlu tasarruftan farklı süreklilik arz etmeyecek. Belli bir süreliğine olacak. İşçinin hesabı işçinin tercihlerine göre yönetilecek. Devlet sadece katkıda bulunup denetimini yapacak.