Saydamlığa gölge düşürüldü
Bigpara Haber
Toplumsal Saydamlık Derneği`nin kurucusu Erciş Kurtuluş`a ait Vega Danışmanlık, kendisiyle iş yapan şirketleri kollamış.
Banka yolsuzluğuyla başlayıp enerji sektörüne kadar uzanan yolsuzlukların şu ana kadar ortaya çıkan mali portresi 4 katrilyona ulaşırken, `Temiz Türkiye` sloganıyla yola çıkarak, Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği`ni kuran Erciş Kurtuluş da çamura battı. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) mevzuatına göre, halka açık şirketleri denetleme yetkisi bulunan Erciş Kurtuluş`a ait Vega Bağımsız Denetim ve Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş`nin yaptığı incelemeler sonunda verdiği raporların güvenilmez olduğu anlaşıldı. SPK`nın hazırladığı raporda, şirketin bilgi ve belgelerinin kurula gönderilmediği, ayrılan denetim elemanlarının bildirilmediği, denetimlerin sürekli tek ekipçe yapıldığı, raporların yetersiz olduğu, denetim sırasında yeterli kanıt toplanmadığı ve denetim raporlarının içerik yönünden güvenilir olmadığı ifade edildi.
Gerçekleri yansıtmıyor:
Vega`nın Tümteks ve Boyasan`da yaptığı denetlemede muhasebe kayıtlarıyla oynanmasının raporlara yansıtılmadığını da belirten SPK raporun-da, Tümteks`in 31 Aralık 1997, 30 Haziran 1998 ve 31 Aralık 1998 tarihli mali tabloları ile Boyasan A.Ş`nin 30 Haziran 1998 ve 31 Aralık 1998 tarihli mali tablolarının muhasebe kayıtları üzerinde gerçekleştirilen gerçeğe aykırı işlemler ve mevzuata aykırı hükümler içermesi nedeniyle gerçeği yansıtmadığı ve mali tablolar hakkında, kuruluş (Vega) tarafından hazırlanan bağımsız denetim raporlarında bu hususların eleştiri konusu yapılmaması nedeniyle bunların gerçeğe aykırı nitelik taşıdığı belirlenmiştir deniliyor. Raporun sonuç bölümündeyse tüm olanlardan başta Erciş Kurtuluş`un sorumlu olduğu ifade edilerek, söz konusu denetçilerin artık halka açık şirketlerin denetiminde görevlendirilmemeleri ve ayrıca konuyla ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığı`na şikâyette bulunulacağı belirtiliyor.
Vega`dan ses çıkmadı:
Bağımsız denetmenlik görevine son verilen ve SPK ile mahkemelik olan Vega`nın yöneticileri ise konuşmak istemedi. Raporlarda, önemli sorumluluğu olduğu belirtilen Fahriye Kürani, bu konuda konuşabilecek Erciş Kurtuluş`un yurtdışında olduğunu belirtti. Vega`nın avukatı Metin Günday ise, konunun yargı aşamasında olduğunu belirterek müvekkillerinin konuşmayacağını söyledi.
Rüşvete bulaşmamış!
Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği`ni kurduktan sonra çeşitli gazetelerde röportajı yayımlanan Erciş Kurtuluş, en büyük düşmanlarının yolsuzluk ve rüşvet olduğunu belirterek hiçbir dönemde rüşvete bulaşmadığını söylüyor. Devlette temizlik ve şeffaflığın tepeden başlaması gerektiğini de belirten Kurtuluş, bir söyleşide `Kaynağı nereden buluyorsunuz` sorusuna, Milli Emlak`tan son iki yıl için 10`ar milyar yardım aldık` yanıtını veriyor. Aynı röportajda `Derneğiniz güncel alanda şeffaflaşma konusunda faaliyette bulunamaz mı?` sorusuna ise şu yanıtı veriyor:
Böyle bir fırsat geçen sene ortaya çıktı. Depremden sonra toplanan yardımların koordinasyon ve denetimi için bir model oluşturduk. Ama önerimiz itibar görmedi. Yardımların kullanımının denetlenmesi görevinin Yeminli Mali Müşavirlik kuruluşlarına verilmemesi hata olmuştur.
Erciş Kurtuluş`un Vega şirketinin aynı zamanda mali müşavirlik kuruluşu olması ise kafaları karıştıran başka bir nokta olarak dikkat çekiyor.
Banka yolsuzluğuyla başlayıp enerji sektörüne kadar uzanan yolsuzlukların şu ana kadar ortaya çıkan mali portresi 4 katrilyona ulaşırken, `Temiz Türkiye` sloganıyla yola çıkarak, Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği`ni kuran Erciş Kurtuluş da çamura battı. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) mevzuatına göre, halka açık şirketleri denetleme yetkisi bulunan Erciş Kurtuluş`a ait Vega Bağımsız Denetim ve Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş`nin yaptığı incelemeler sonunda verdiği raporların güvenilmez olduğu anlaşıldı. SPK`nın hazırladığı raporda, şirketin bilgi ve belgelerinin kurula gönderilmediği, ayrılan denetim elemanlarının bildirilmediği, denetimlerin sürekli tek ekipçe yapıldığı, raporların yetersiz olduğu, denetim sırasında yeterli kanıt toplanmadığı ve denetim raporlarının içerik yönünden güvenilir olmadığı ifade edildi.
Gerçekleri yansıtmıyor:
Vega`nın Tümteks ve Boyasan`da yaptığı denetlemede muhasebe kayıtlarıyla oynanmasının raporlara yansıtılmadığını da belirten SPK raporun-da, Tümteks`in 31 Aralık 1997, 30 Haziran 1998 ve 31 Aralık 1998 tarihli mali tabloları ile Boyasan A.Ş`nin 30 Haziran 1998 ve 31 Aralık 1998 tarihli mali tablolarının muhasebe kayıtları üzerinde gerçekleştirilen gerçeğe aykırı işlemler ve mevzuata aykırı hükümler içermesi nedeniyle gerçeği yansıtmadığı ve mali tablolar hakkında, kuruluş (Vega) tarafından hazırlanan bağımsız denetim raporlarında bu hususların eleştiri konusu yapılmaması nedeniyle bunların gerçeğe aykırı nitelik taşıdığı belirlenmiştir deniliyor. Raporun sonuç bölümündeyse tüm olanlardan başta Erciş Kurtuluş`un sorumlu olduğu ifade edilerek, söz konusu denetçilerin artık halka açık şirketlerin denetiminde görevlendirilmemeleri ve ayrıca konuyla ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığı`na şikâyette bulunulacağı belirtiliyor.
Vega`dan ses çıkmadı:
Bağımsız denetmenlik görevine son verilen ve SPK ile mahkemelik olan Vega`nın yöneticileri ise konuşmak istemedi. Raporlarda, önemli sorumluluğu olduğu belirtilen Fahriye Kürani, bu konuda konuşabilecek Erciş Kurtuluş`un yurtdışında olduğunu belirtti. Vega`nın avukatı Metin Günday ise, konunun yargı aşamasında olduğunu belirterek müvekkillerinin konuşmayacağını söyledi.
Rüşvete bulaşmamış!
Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği`ni kurduktan sonra çeşitli gazetelerde röportajı yayımlanan Erciş Kurtuluş, en büyük düşmanlarının yolsuzluk ve rüşvet olduğunu belirterek hiçbir dönemde rüşvete bulaşmadığını söylüyor. Devlette temizlik ve şeffaflığın tepeden başlaması gerektiğini de belirten Kurtuluş, bir söyleşide `Kaynağı nereden buluyorsunuz` sorusuna, Milli Emlak`tan son iki yıl için 10`ar milyar yardım aldık` yanıtını veriyor. Aynı röportajda `Derneğiniz güncel alanda şeffaflaşma konusunda faaliyette bulunamaz mı?` sorusuna ise şu yanıtı veriyor:
Böyle bir fırsat geçen sene ortaya çıktı. Depremden sonra toplanan yardımların koordinasyon ve denetimi için bir model oluşturduk. Ama önerimiz itibar görmedi. Yardımların kullanımının denetlenmesi görevinin Yeminli Mali Müşavirlik kuruluşlarına verilmemesi hata olmuştur.
Erciş Kurtuluş`un Vega şirketinin aynı zamanda mali müşavirlik kuruluşu olması ise kafaları karıştıran başka bir nokta olarak dikkat çekiyor.