Saddam`ın Silahı Petrol
Bigpara Haber
Petrol ihracatını askıya alan Saddam, alıcıların ham petrol için 50 sent daha fazla ödeme yapmasını talep etti. Saddam bu ödemelerin BM`nin petrol ve gıda programı denetimi dışındaki bir hesaba yapılmasını istiyor.
Saddam Hüseyin Birleşmiş Milletler ambargosuna karşı başkaldırısını daha da ileriye götürüyor. BM`nin çaresiz bir tavır takınırken, o, Cuma günü petrol ihracatını askıya aldı ve alıcıların ham petrol için 50 sent daha fazla ödeme yapmasını talep etti. Saddam bu ödemelerin BM`nin petrol ve gıda programı denetimi dışında kalan bir hesaba yapılmasını istiyor. Şirketler Irak taleplerine uymayı redderken ambargonun delinmesini önledi. Bu iyi bir işaret. Ve, krizin BM ve ABD tarafından iyi yönetilmesi sayesinde, petrol piyasalarında reaksiyon şu ana dek önem arzetmedi. BM diplomatları hemen, krize karşı bir kararnamenin bu hafta içinde formüle edilebileceğini söyledi. ABD ve Uluslararası Enerji Ajansı ise işlemcilere temin ederek, günde 2.3 milyon dolarlık açığın kapatabileceğini belirtti.
Saddam`ın son girişimi onun 10 yıldan bu yana devam eden ambargoyu delme stratejisinin bir bölümünü oluşturuyor. Ayrıca Saddam Irak`ın petrol gelirleri üzerindeki hakları da geri almak istiyor. Mevcut durumda bu gelirler BM`nin gözlemi altında ve sadece insancıl amaçlarla kullanılabilir.
Geçen aylarda, Saddam BM`nin Irak`a koyduğu seyahat yasağını başarıyla deldi. O ayrıca Ortadoğu Barış Süreci`nin çökkmesinden de yararlandı. Daha ötede anti - ABD hislerinin bölgece bir kez daha uyanması sayesinde kendisini rehabilite edebileceğine de inanıyor. Bu, Saddam rejimine doğrudan gelir sağlayan kaçakçılık aktivitelerinin giderek artmasına yol açtı. Bağdat Suriye ile arasındaki petrol hattını da açmaya hazırlanıyor. Böylece BM çerçevesi dışında petrol satma olanağına kavuşmuş olacak. Bazı batılı hükümetler Irak`ın petrol alıcılarından yasa dışı fazla fiyat talep ederek, BM`yi petrol gelirlerinin bir kısmını yerle endüstri harcamalarına ayırmaya zorladığından şüphe ediyor. BM kanunları BM tarafından gözlemlendiği sürece nakit ödemelere izin veriyor. Ancak Fransa ve Birleşik Krallık Irak`ın taleplerine ilişkin olarak anlaşmazlık içinde. Londra Irak ekonominin diğer kesimlerinin daha çok nakte ihtiyacı olduğunu söylüyor.
Irak dün yaptığ bir açıklamada BM ile petrol ihracatının durdurulmasına ilişkin bir diyaloğa hazır olduğunu ilan etmişti. Gelecek iki gün içinde bu konular New York`ta ele alınırken, güvenlik konseyinnin 5 daimi üyesinin ender görülen bir birlikteliğe ihtiyacı olacak. 5 daimi üye bir yandan, 10 yıldır devam eden ambargo nedeniyle çöken Irak ekonomisine yardımcı olmak durumundayken, öte yandan da BM`nin bütün harcamaları gözlem altında tutmasını sağlamak zorunda. Ambargoya ilişkin sorun şu: konsey`de Irak`a karşı yürütülecek politikalara ilişkin görüş farklıklıkları mevcut. Bu durumda BM - Irak ilişkileri bir sürümcemeye girerken, sadece ABD ve BK ambargonun devam etmesinden yana tavır alıyor. Ambargoya verilen destek azalırken, konseyin Irak politikalarını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Burada önemli olan Saddam`ı mükafatlandırmak değil, ama güvenilir ve sürdürülebilir bir BM stratejisi için konsensüs sağlamak. (FİNANSAL FORUM - FİNANCİAL TİMES)
Saddam Hüseyin Birleşmiş Milletler ambargosuna karşı başkaldırısını daha da ileriye götürüyor. BM`nin çaresiz bir tavır takınırken, o, Cuma günü petrol ihracatını askıya aldı ve alıcıların ham petrol için 50 sent daha fazla ödeme yapmasını talep etti. Saddam bu ödemelerin BM`nin petrol ve gıda programı denetimi dışında kalan bir hesaba yapılmasını istiyor. Şirketler Irak taleplerine uymayı redderken ambargonun delinmesini önledi. Bu iyi bir işaret. Ve, krizin BM ve ABD tarafından iyi yönetilmesi sayesinde, petrol piyasalarında reaksiyon şu ana dek önem arzetmedi. BM diplomatları hemen, krize karşı bir kararnamenin bu hafta içinde formüle edilebileceğini söyledi. ABD ve Uluslararası Enerji Ajansı ise işlemcilere temin ederek, günde 2.3 milyon dolarlık açığın kapatabileceğini belirtti.
Saddam`ın son girişimi onun 10 yıldan bu yana devam eden ambargoyu delme stratejisinin bir bölümünü oluşturuyor. Ayrıca Saddam Irak`ın petrol gelirleri üzerindeki hakları da geri almak istiyor. Mevcut durumda bu gelirler BM`nin gözlemi altında ve sadece insancıl amaçlarla kullanılabilir.
Geçen aylarda, Saddam BM`nin Irak`a koyduğu seyahat yasağını başarıyla deldi. O ayrıca Ortadoğu Barış Süreci`nin çökkmesinden de yararlandı. Daha ötede anti - ABD hislerinin bölgece bir kez daha uyanması sayesinde kendisini rehabilite edebileceğine de inanıyor. Bu, Saddam rejimine doğrudan gelir sağlayan kaçakçılık aktivitelerinin giderek artmasına yol açtı. Bağdat Suriye ile arasındaki petrol hattını da açmaya hazırlanıyor. Böylece BM çerçevesi dışında petrol satma olanağına kavuşmuş olacak. Bazı batılı hükümetler Irak`ın petrol alıcılarından yasa dışı fazla fiyat talep ederek, BM`yi petrol gelirlerinin bir kısmını yerle endüstri harcamalarına ayırmaya zorladığından şüphe ediyor. BM kanunları BM tarafından gözlemlendiği sürece nakit ödemelere izin veriyor. Ancak Fransa ve Birleşik Krallık Irak`ın taleplerine ilişkin olarak anlaşmazlık içinde. Londra Irak ekonominin diğer kesimlerinin daha çok nakte ihtiyacı olduğunu söylüyor.
Irak dün yaptığ bir açıklamada BM ile petrol ihracatının durdurulmasına ilişkin bir diyaloğa hazır olduğunu ilan etmişti. Gelecek iki gün içinde bu konular New York`ta ele alınırken, güvenlik konseyinnin 5 daimi üyesinin ender görülen bir birlikteliğe ihtiyacı olacak. 5 daimi üye bir yandan, 10 yıldır devam eden ambargo nedeniyle çöken Irak ekonomisine yardımcı olmak durumundayken, öte yandan da BM`nin bütün harcamaları gözlem altında tutmasını sağlamak zorunda. Ambargoya ilişkin sorun şu: konsey`de Irak`a karşı yürütülecek politikalara ilişkin görüş farklıklıkları mevcut. Bu durumda BM - Irak ilişkileri bir sürümcemeye girerken, sadece ABD ve BK ambargonun devam etmesinden yana tavır alıyor. Ambargoya verilen destek azalırken, konseyin Irak politikalarını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Burada önemli olan Saddam`ı mükafatlandırmak değil, ama güvenilir ve sürdürülebilir bir BM stratejisi için konsensüs sağlamak. (FİNANSAL FORUM - FİNANCİAL TİMES)