Rafın Patronu Müşteri

Bigpara Haber
1999`da piyasaya 6 bin 771 yeni paketli ürün çıktı, aynı yıl 3 bin 893`ü raftan kalktı. Araştırmaya göre yeni ürünlerin yüzde 90`ı 2 yılda yok olacak.



Artık sadece ekmek değil, müşteri de aslanın ağzında! Market ve süpermarket raflarındaki ürün çeşidi arttıkça, rafta kalmak da zorlaştı. Sadece 1999 yılında Türkiye`de 6 bin 771 yeni paketli ürün (gıda ve temizlik maddesi) piyasaya çıktı, ancak yine aynı yıl 3 bin 893 ürün üretimden kalktı. Yani bir yılda 10 bin 754 adetlik hareket sağlandı. Araştırma şirketi AcNielsen ZET`in bulguları, rekabetin ne denli sertleştiğini ortaya koydu. Bulguları değerlendiren AcNielsen ZET Genel Müdürü Vural Çakır, yeni ürünlerin yüzde 90`dan fazlasının başarısız olarak 2 yıl içinde piyasadan kaybolacağını belirterek, Artık üretim ekonomisinden tüketim ekonomisine geçtik. Kontrol tüketicide dedi.


YENİ ÜRÜN AZ;

Ernst & Young ile ortaklaşa yapılan araştırmada 27 bin 193 ürünü yenilikçilik esasına göre sınıflandırdıklarını anlatan Çakır, gerçekten yeni olanların sadece yüzde 2.3 olduğunun belirlendiğini belirterek şunları söyledi: Bu ürünlerin yüzde 74.2`sinin taklit, yani benzer ürünün farklı marka ile üretilmesi şeklinde piyasada var olduğunu gördük. Ancak yenilikçilerin bile sadece yüzde 6`sı iki yılın sonunda pazarda kalabilmiş. Yüzde 47`si ölmüş, kalanlar idare ediyor. Taklitlerin sadece binde dördü iki yılın sonunda başarılı olabilmiş. Bu araştırmadan çıkan sonuca göre, gerçek yeni ürün çok az. Başarılı ürün daha da az. Ve bütün bunlar milyonlarca dolarlık pazarlama yatırımının çöpe gitmesi anlamına geliyor.


BAŞARININ 6 ALTIN KURALI;

* Pazarda ilk olabilmek

* Ürünün söz verdiği konsepti tüketiciye teslim edebilmesi

* Reklamın yoğunluğu ve kalitesi

* Dağıtımın yoğunluğu ve kalitesi

* Yeni ürünün ek satış getirisi üzerinde yoğunlaşılması (Aynı markayı birden fazla ürüne yaygınlaştırmak)

* Uzun dönemli pazarlama desteği (Piyasaya yeni çıkan ürünü deneyenlerin yarısı bir daha o ürünü satın almıyor. Bu nedenle ürüne destek olmak şart.)


ÜST GELİR TÜKETİMİ DOYDU;

Tüketicinin davranışlarını da gelir düzeylerine göre değerlendiren AcNielsen ZET Genel Müdürü Vural Çakır, büyük kentlerdeki üst gelir düzeyine sahip sınıfların tüketimin büyümesini beslediğini söyledi. Çakır şöyle devam etti:

Ancak mevcut ürünlerde doyum nostasına ulaşılıyor. Artık bu kesim tüketime doydu ve büyüme hızları yavaşlamaya başladı. Bu arada uygulanan ekonomik program gereği orta sınıfın satın alma gücü düştü. Alt gelir düzeyini oluşturan yaklaşık 35 milyonluk nüfusun tüketime katkısı ise marjinal düzeyde kaldı.
Pazarda var olabilmek için markaların güçlendirilmesi gerektiğini savunan Vural Çakır, `güçlü marka`nın sağlayacağı avantajları da şöyle sıraladı:


Marka gücü, öncelikle sadık müşteri demektir. İkinci olarak da yüksek fiyat. Yani markaya bağlı bir müşteriniz olursa o güçle fiyatınızı da yükseltebilirsiniz. Güçlüyseniz markanızı genişletebilir, başka ürünlere de yayabilirsiniz. Yine güçlü bir marka, franchising imkanı verir ve mesajlarınızın piyasada daha kolay algılanmasını sağlar. (SABAH)

Diğer Genel Haberleri