Piyasalarda ‘poyraz’ etkisi

Rusya’nın Ukrayna’yı fiilen işgal etmesi piyasaları derinden sarstı, kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr (poyraz) ciddi dalgalanmaya neden oldu. Borsalarda sert satışlar, emtia fiyatlarında ise aynı sertlikte yükseliş görüldü. Rusya, Avrupa ve Türkiye’nin olduğu kadar dünyanın da önemli enerji ve tahıl tedarikçilerinden biri. İlk önemli tepki petrol ve altından geldi denebilir.

Bigpara Haber

İşte Hürriyet gazetesi yazarı Zeynel Balcı'nın bu haftaki yazısı...

RUSYA-Ukrayna arasında uzun süredir devam eden gerilimin savaşa dönüşmesi piyasaları alt üst etti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kararı ile Rus ordusunun Ukrayna’yı işgale başlaması sonrasında borsalarda satışlar görüldü. Emtia fiyatlarında da yükselişler yaşandı. Brent petrol 100 doların üzerini test ederken “güvenli liman” ihtiyacına bağlı olarak altının ons fiyatı 1.974 dolar seviyesini gördü. Benzer hareketler buğday başta olmak üzere tarım emtialarında da vardı. Özetle, tarım, enerji, maden ve sanayi emtialarında önemli bir dalgalanma yaşandı. İşgalin yaşandığı perşembe gününün ardından cuma günü piyasalar daha sakindi. Altın, petrol ve emtia fiyatlarında gerileme, borsalarda toparlanma çabaları hakim oldu. Sıcak çatışma devam ederken Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Ukrayna’daki askeri operasyondan sonra müzakerelere geri döneceklerini belirtti ve şu ifadeleri kullandı: “Ukrayna Silahlı kuvvetleri Putin’in çağrısına cevap verir vermez direnmeyi ve silahlarını bıraktığı anda müzakerelere hazırız. Kimse onlara saldırmayacak, kimse baskı yapmayacak.” Ardından gelen Rusya’nın Ukrayna müzakereleri için Minsk’e bir heyet göndermeye hazır olduğu açıklamaları piyasları bir parça da olsa rahatlattı. Ancak bu söylemelere rağmen işgalin sürmesi ve çatışmaların devam ediyor olmasının altını çizmekte yarar var.

RUSYA VE ÇİN GÖRÜŞMESİ

Haberin Devamı

ABD ve Avrupa Birliği’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarının bu aşamada pek işe yaradığı söylenemez. Zira, Rusya geçtiğimiz dönemde elini oldukça kuvvetlendirdi. Rusya Merkez Bankası’nın son olarak rezervleri 639.4 milyar dolar olarak açıklanmıştı. Ek olarak  ambargolara 60 ay dayanacak bir ekonomik modelleme yapıldığına dair haberler geçti. Ayrıca Avrupa’ya sattığı doğalgaz ve petrolün Avrupa için anlamını biliyor. Avrupa’nın en önemli petrol ve doğalgaz ithalatçısı. Şubat ayının ilk günlerinde Kış Olimpiyatları’nın açılışı için Pekin’e giden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çinli mevkidaşı Şi Cinping ile görüşmüş ve daha fazla doğalgaz satışı dahil çok sayıda anlaşma hazırlığında olduğu açıklanmıştı. Bu görüşmede Rusya’nın Tayvan konusunda da Çin’i desteklediği ve Çin’in kendi parçası olarak gördüğü Tayvan’ın bağımsızlığının kabul edilemeyeceği, yönünde açıklamalar geçmişti. Yani Rusya bir bakıma Çin gibi bir dünya devini de yanına almış. Ayrıca, birçok konuda ittifak yaptıkları önceden beri bilinen bir durum. Zaten Ukrayna olayına Çin’in sessizliği, işgal demekten kaçınması bundan sebep olsa gerek. Tam pandemiden çıktık, çıkıyoruz derken Rusya-Ukrayna, bir de üzerine Çin-Tayvan meselesi patlar mı onu bilemeyiz, dünyada bunca mesele varken dileriz olmaz.

İZLENECEK YOLA BAĞLI

Haberin Devamı

Buradan piyasalar için bir çıkarım yapacak olursak, belirsizlik sürüyor. Rusya, Kırım gibi Ukrayna’yı önce işgal, sonra ilhak mı edecek? Yoksa kendine ait bir yönetim oluşturduktan sonra geri mi çekilecek, bilinmiyor. Rusya’da ilk gelen açıklamalar sanki ikinci şıkkın daha olası olduğunu gösteriyor. Piyasaların seyri de biraz savaşa ve Rusya’nın nasıl bir yol izleyeceğine bağlı olacak. Savaşın sürmesi ve genişlemesi, her ne kadar ilk olumsuz fiyatlamalar yapılmış olsa da piyasaları baskı altında tutabilir. Bu aşamada biraz uzak ihtimal ama müzakere yolunun açılıp bir anlaşma zemini doğarsa bu durum piyasalara olumlu yansımalar gösterecektir. Cuma günkü toparlanma çabalarına rağmen temkinli görünüm korunuyor.

FED NE YAPACAK?

Haberin Devamı

ABD Merkez Bankası (Fed) son toplantısında para politikası konusunda kendine bir yol haritası çizmişti. Mart ayından itibaren varlık alımlarının sonlandırılması, faiz arttırımlarının başlaması ve sonraki süreçte de bilanço küçültme operasyonlarının başlaması yönünde karar alınmıştı. Hatta Fed yetkilileri ve bazı ABD’li yatırım bankalarının 25 veya 50 baz puanlık adımlarla 5’den 9’a kadar varan faiz arttırım sayılarını tartışılıyordu. Rusya’nın Ukrayna’ya girmesiyle bu kararın değiştiğine yönelik henüz net bir açıklama yok, daha erken. Bu durum 15-16 Mart tarihlerinde yapılacak Fed toplantısında netleşecektir. Ama bu arada Fed para politikası konusunda bazı açıklamalar gelmeye başlamadı değil. ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs, “Son gelişmelerin Fed’in mart ayında 50 baz puan faiz arttırma olasılığını düşürdüğünü, jeopolitik riskin yaklaşan toplantılarda Fed’in 25 baz puan faiz artışını durdurmasını beklemediği” yönünde görüş açıkladı. San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, Fed’in bilançosunu, politika sıkılaştırma döngüsünde daha hızlı bir şekilde azaltması gerektiğini ancak sürecin de kademeli ve öngörülebilir olması gerektiğini söyledi. Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, Fed’in ABD üzerindeki herhangi bir ekonomik veya finansal etki için Ukrayna’daki durumu yakından izlediğini söyledi. Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester, “Ekonomide beklenmedik bir dönüş” olmazsa, mart ayında bir dizi faiz arttırımına başlamasını ve merkez bankasının yakında bilançosunu küçültmeye başlamasını hala desteklediğini söyledi.

YAVAŞLAMA BEKLENTİSİ

Son 40 yılın en yüksek enflasyonunu yaşayan ABD, emtia fiyatlarının Rusya-Ukrayna savaşına bağlı olarak yükselmesi nedeniyle şimdi daha yüksek bir enflasyon ile karşı karşıya kalacak. Bu durum elbette faiz artışını zorunlu kılacak. Zaten 2022 yılı için küresel ekonomide bir yavaşlama beklentisi vardı. Savaş bunu biraz daha yavaşlatabilir mi? Bu durumda faiz artışı ekonomiyi daha durgun yapmaz mı? Durgunlaşan ekonomi yanında yüksek enflasyon akla hemen ‘stagflasyon’ riskini getiriyor. Hatırlanacak olursa geçen yazılarımızda, savaş yokken bu riske dikkat çekmiştik. Bu aşamada merkez bankaları için zor bir karar ve ikilim söz konusu. Fed toplantı tarihine kadar Rusya-Ukrayna olayı bir netlik kazanırsa piyasalar da önünü görecektir. Avrupa Merkez Bankası Üyesi Robert Holzmann ise Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin Avrupa Merkez Bankası’nın parasal gevşemeden çıkışını geciktirebileceğini ancak durdurmayacağını, söyledi. Görüşler, tahminler böyle. Süreci takip edip göreceğiz. Ancak şurası bir gerçek, enflasyon yükselişini sürdürecek gibi görünüyor, bu duruma merkez bankaları pek kayıtsız kalamaz.

İLK DİRENÇLER 1.965-2000 SEVİYELERİNDE

BORSADA bir süredir süren yatay hareket yerini düşüşe bıraktı. İlk destekler 1.860-1.826 seviyelerinde bulunuyor. Kısa dönem için düşüşün durduğu 1.826 seviyesi daha önemli görülüyor. Sonraki destekler 1.726-1.700 seviyelerinde. Tepki alımlarının ilk direnci ise 1.965 ve 2.000 seviyelerinde bulunuyor. Tepki çıkışının devamı için 2.000 seviyesinin üzerinde kalınması önemli olacak. Sonraki dirençler 2.060-2.100 seviyelerinde. Endekste dalgalı seyrin devamıyla, dirençlerin geçilmekte zorlanıldığı, geri çekilmelerde ise tepki alımlarının görüldüğü piyasa görünümü öne çıkabilir.

ENFLASYON BEKLENİYOR

3 Mart perşembe günü TUİK tarafından açıklanacak şubat ayına ait enflasyon yakından izlenecek. Ocak ayında yüzde 11.10 gelmiş yıllık enflasyon 48.69 seviyesine yükselmişti. Şubat ayı için piyasa beklentisi, aylık yüzde 4, yıllıkta yüzde 52 civarında. Ama sürprizler de olabilir. Ayrıca 4 Mart’ta ABD şubat ayı tarım dışı istihdamı açıklanacak. Beklentiler 438 bin. (geçen ay 467 bin) Fed para politikası için istihdam ve enflasyon verilerinin önemi malum.

YUKARIDA YER ALAN BİLGİLER TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAYIP YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR, YATIRIMCI PROFİLİNİZE UYMAYABİLİR.

Diğer Piyasa Haberleri