Petrol-İş`ten Yakın Gelecek Senaryosu
Bigpara Haber
Petrol-İş, IMF`nin desteğiyle aşılmaya çalışan mali kriz nedeniyle yakın gelecekte yaşanabileceklere ilişkin bir senaryo hazırladı. Hükümetin ilan ettiği hedefleri ham bir hayale benzeten Petrol-İş, ekonomiye ilişkin beklentilerin olumsuzluğunun gelecek yılın nisan ayına kadar devam edeceğini, enflasyonun hızının ve faizlerin yükseleceğini, devalüasyonun ve iflasların gündeme geleceğini savundu.
Petrol-İş tarafından hazırlanan Mali Kriz ve İflas Eden IMF Politikaları adlı raporda, mali piyasalardaki çöküşün piyasalardaki dengelerin pamuk ipliğine bağlı olduğunu gözler önüne serdiği belirtildi. Şimdi pamuk ipliğinin iyice zayıfladığı kaydedilen raporda, büyük bir acizlik içindeki hükümetin lafta kararlılık sergilediği ifade edildi.
Raporda, IMF ve hükümetin yalnızca yurtiçinde değil, uluslararası piyasalarda da oluşan şüpheleri dağıtmak için daha kararlı bir görünüm sergileyeceği, kemerlerin daha fazla sıkılmasını talep edeceği belirtildi.
Yakın gelecekte neler olabilir?
İlan edilen hedeflerin daha şimdiden ham birhayal durumunda bulunduğu savunulan raporda, ekonomide gidişatın kötü olduğuna ilişkin düşünce ve beklentilerin 2001 yılı nisan ayına kadar devam edeceği belirtildi. Raporda, yakın gelecekte olabileceklere ilişkin şu görüşlere yer verildi:
-9 Aralık`ta geleceğe dönük olarak ilan edilen döviz kurlarının uygulanma ihtimali ortadan kalkmıştır. Önümüzdeki 45 gün içinde yüzde 10 ile yüzde 25 oranında bir devalüasyon yapılması sözkonusudur. Döviz rezervlerinin durumuna göre devalüasyon oranı artabilir. Erime eğilimi gösteren döviz rezervlerini belli ölçüde artırmak için ihracatı özendirmek kaçınılmaz hale gelmiştir.
-Düşürülemeyen enflasyon hızı yükselecektir. Faizmlerin döviz kurunun artışı enflasyon, faizlerin ve döviz kurlarının artışına yol açacaktır. Yılsonu tüketici fiyatlarının yüzde 55-67 aralığında olma ihtimali çok güçlüdür.
-Faizler aynı seviyede kalamaz, yükselecektir. Kredi, mevduat ve iç borçlanma faizleri artacaktır. Hazine ve Merkez Bankası`nın uğradığı kayıpları ve devam eden yükümlülükler için iç borçlanma ile karşılama yoluna gidecek, bunun için de faizler belli miktarda artırılacaktır.
-Yatırımlar ertelenecek, firmalar işletme sermayelerini güçlendirmek için ellerindeki nakitleri tutmaya çaba harcayacaklardır. Özsermayesi zayıf firmalar, yüksek faizlerle faaliyetlerini sürdüremeycek, iflas tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklardır.
-Ekonomik beklentilerin olumsuz hale gelmesi, firmaların üretimlerini kısmaya itecektir. Üretim kısılması halinde ilk iş işçilerin işlerinden edilmesi olacaktır. Mali krizle birlikte sanayi üretiminin en az yüzde 12 oranında azalmasını tahmin ediyoruz. Bu azalma etkilerini 2001 Mart ayına kadar gösterecektir.
Birleşik mücadele önemli
Ekonomik programı daha sıkı önlemlerle uygulamak için, zaten iyice sınırlanmış olan demokratik hakların çok daha daraltılması olasılığının bulunduğu kaydedilen raporda, Bu nedenle emeğin örgütlü sendikal güçlerinin, yapay olarak dayatılan bölünme unsarlarını aşarak birleşik mücadelesi büyük bir öneme sahiptir. Böyle bir mücadele, mevcut krizden fırsat olarak yararlanıp, ülke ve toplum çıkarlarına uygun bir iktisadi politikanın uygulanma olanaklarını da oluşturacaktır görüşü savunuldu.
Petrol-İş tarafından hazırlanan Mali Kriz ve İflas Eden IMF Politikaları adlı raporda, mali piyasalardaki çöküşün piyasalardaki dengelerin pamuk ipliğine bağlı olduğunu gözler önüne serdiği belirtildi. Şimdi pamuk ipliğinin iyice zayıfladığı kaydedilen raporda, büyük bir acizlik içindeki hükümetin lafta kararlılık sergilediği ifade edildi.
Raporda, IMF ve hükümetin yalnızca yurtiçinde değil, uluslararası piyasalarda da oluşan şüpheleri dağıtmak için daha kararlı bir görünüm sergileyeceği, kemerlerin daha fazla sıkılmasını talep edeceği belirtildi.
Yakın gelecekte neler olabilir?
İlan edilen hedeflerin daha şimdiden ham birhayal durumunda bulunduğu savunulan raporda, ekonomide gidişatın kötü olduğuna ilişkin düşünce ve beklentilerin 2001 yılı nisan ayına kadar devam edeceği belirtildi. Raporda, yakın gelecekte olabileceklere ilişkin şu görüşlere yer verildi:
-9 Aralık`ta geleceğe dönük olarak ilan edilen döviz kurlarının uygulanma ihtimali ortadan kalkmıştır. Önümüzdeki 45 gün içinde yüzde 10 ile yüzde 25 oranında bir devalüasyon yapılması sözkonusudur. Döviz rezervlerinin durumuna göre devalüasyon oranı artabilir. Erime eğilimi gösteren döviz rezervlerini belli ölçüde artırmak için ihracatı özendirmek kaçınılmaz hale gelmiştir.
-Düşürülemeyen enflasyon hızı yükselecektir. Faizmlerin döviz kurunun artışı enflasyon, faizlerin ve döviz kurlarının artışına yol açacaktır. Yılsonu tüketici fiyatlarının yüzde 55-67 aralığında olma ihtimali çok güçlüdür.
-Faizler aynı seviyede kalamaz, yükselecektir. Kredi, mevduat ve iç borçlanma faizleri artacaktır. Hazine ve Merkez Bankası`nın uğradığı kayıpları ve devam eden yükümlülükler için iç borçlanma ile karşılama yoluna gidecek, bunun için de faizler belli miktarda artırılacaktır.
-Yatırımlar ertelenecek, firmalar işletme sermayelerini güçlendirmek için ellerindeki nakitleri tutmaya çaba harcayacaklardır. Özsermayesi zayıf firmalar, yüksek faizlerle faaliyetlerini sürdüremeycek, iflas tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklardır.
-Ekonomik beklentilerin olumsuz hale gelmesi, firmaların üretimlerini kısmaya itecektir. Üretim kısılması halinde ilk iş işçilerin işlerinden edilmesi olacaktır. Mali krizle birlikte sanayi üretiminin en az yüzde 12 oranında azalmasını tahmin ediyoruz. Bu azalma etkilerini 2001 Mart ayına kadar gösterecektir.
Birleşik mücadele önemli
Ekonomik programı daha sıkı önlemlerle uygulamak için, zaten iyice sınırlanmış olan demokratik hakların çok daha daraltılması olasılığının bulunduğu kaydedilen raporda, Bu nedenle emeğin örgütlü sendikal güçlerinin, yapay olarak dayatılan bölünme unsarlarını aşarak birleşik mücadelesi büyük bir öneme sahiptir. Böyle bir mücadele, mevcut krizden fırsat olarak yararlanıp, ülke ve toplum çıkarlarına uygun bir iktisadi politikanın uygulanma olanaklarını da oluşturacaktır görüşü savunuldu.