Para Mutlaka Borsaya Kayacak

Bigpara Haber
Global Menkul Kurumsal Finansman Direktörü Mehmet Sağıroğlu, borsada yaşanacak canlanmanın yabancıları yeniden piyasaya çekeceğini söyledi.


Uygulanan istikrar programına güvendiklerini belirten Global Menkul Kurumsal Finansman Direktörü faizin cazibesini yitireceğini, dövizin yüzde 20 civarında kazandıracağını kaçınılmaz olarak borsaya bir yönelme olacağını söyledi. Şu anda herkesin hâlâ şokta olduğunu ifade eden Sağıroğlu 98-99 yıllarında reel yüzde 20-25 faiz almaya alışmış bir takım rantiye kesimi hâlâ şokta. Şimdi yavaş yavaş sermaye piyasalarını, borsayı öğreniyorlar. Borsayı etkileyecek düzeyde kayma bekliyorum. Hâlâ döviz ve mevduatta yatan parayı düşündüğünüz zaman 1 milyar dolar kaysa, borsaya büyük bir canlanma getirir. O canlılık ile yabancıyı Türkiye`ye çekmek mümkün olacak. Para bir şekilde gelişmekte olan piyasalarda dolaşıyor. Türkiye`ye de gelecek. değerlendirmesinde bulundu. Mehmet Sağıroğlu ile para piyasalarında son yaşanan dalgalanmaları, halka arzların bu seneki performanslarını, özelleştirme ve piyasaların geleceği üzerine konuştuk.


* Para piyasalarındaki son dalgalanmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bankacılık sisteminde bir takım bankaların Üst Kurul`un denetimine gireceği uzun süredir konuşuluyordu. Söylentiler 4-5 bankanın etrafında yoğunlaşıyordu. 2000 yılı bankalar açısından çok parlak geçmedi. Bankaların reel gelirlerinde bir küçülme, gerileme oldu. Durum böyle olunca zaten zor durumda olan orta ölçekli ve küçük bankalar daha da zor duruma düştüler. Böyle bir bankacılık krizinin yaşanması bekleniyordu. Fakat bu şiddette yaşanmasını beklemiyorduk. Büyük bankaların kendi aralarında lobileşme yoluna giderek bir takım spekülasyonlarla bunun şiddetini artırdılar. Sonuç olarak bankacılık sisteminde çok büyük bir finansman erezyonu ortaya çıktı. Bunun faturalarını ilerideki dönemde göreceğiz ve hepimiz ödeyeceğiz. IMF`nin belirli bir finansmanı bu sisteme sokması ile şu anda rahatlamış gözükse de bunun bedeli ileride fazlasıyla ödenecek. 1994 krizine, daha önceki krizlere baktığınız zaman orada kriz geliyorum diye haber veriyordu. Çok ciddi bir neden olmaksızın bu duruma düşülmesi, özel sektör bankalarının en büyüklerinden birinin de bu arada buna kurban olması beklenmiyordu.

* Bu seneki halka arzların performanslarını nasıl buluyorsunuz?

2000 yılını değerlendirdiğimiz zaman 35 veya 36 birincil halka arz, 6-7 tane de ikincil halka arz yapıldı. Bu halka arzların genel değerlendirmesi şöyle özetlenebilir. Birincisi adet olarak geçen yıldan daha fazla halka arz gerçekleşti. Dikkat çeken hep küçük ve orta ölçekli halka arzların yapılmış olması. Turkcell ve Tüpraş`ı saymazsak genelde 15 milyon ile 30 milyon dolar arasındaki halka arzların yapılmış olduğunu görüyoruz. Bu daha çok halka arzlar iç piyasaya yönelik olarak planlandı demek. Krizden hemen önce yaptığımız değerlendirmede üçte birinin pozitif bir getiriye sahip olduğu görülüyordu. Demek ki üçte ikisi yatırımcısına zarar ettirmiş. Bu tabii Sermaye Piyasalarının gelişmesi açısından endişe verici bir durum. Genel ekonomik durum ve borsanın düşmesinden kaynaklanıyor denebilir. Ama bir ay ara ile enerji sektöründe yapılmış iki halka arza bakıyorsunuz aradan altı ay geçiyor biri kazandırmış diğeri kaybettirmiş. Burada genel ekonominin durumundan ayrıldığını söylemek daha doğru oluyor. Bu sene halka arzlarda adaylar çok iyi süzgeçten geçirilmedi. 99 yılında özellikle borçlanma maliyetlerinin çok yüksek düzeylerde seyretmesi 99 yılından itibaren şirketleri halka açılalım da oradan bir finansman sağlayalıma itti.


Bir çok şirket halka arza hazırlanmaya başladı. 2000 yılında politik durumun da düzelmiş olması, güçlü bir koalisyonun kurulmuş olması, bir takım reformların yapılacağı konusunda hükümetin güven telkin etmesi birdenbire sermaye piyasalarını canlandırdı. Borsa 3 sentlerin üzerine çıktı. O hazır bekleyenler halka arza saldırdılar. Bu işi yapmaya alt kadroları çok müsait olmayan kurumlar da bu işi yapmaya kalkıştılar. Halka arz öncesi ve sonrasında pek başarılı olamadılar. Buradan bir genelleme ile şunu çıkarmak mümkün. Birincisi küçük ve orta ölçekli halka arzlar yapıldı. Daha büyük montanlı halka arzlar yapılmış olsaydı daha ziyade yurtdışı yatırımcıya hitap etmiş olacaktı. Yurtdışı yatırımcının piyasaya girmiş olması bir denge unsurunu da beraberinde getirmiş olacaktı.Yerli yatırımcılar hâlâ borsaya uzun vadeli bir yatırım aracı olarak görmüyorlar. Kısa vadeli yüksek getiriler bekliyorlar. Bir takım spekülasyonlarla alım satımlarına yön veriyorlar. Yurtdışı yatırımcısı ise olaya orta ve uzun vadeli bakan, araştırma raporlarına göre alım satımlar yapan yatırımcılar.


Ciddi kurumsal fonlar. Bir halka arzda her ikisi dengede olmadığı zaman o halka arzın başarılı olma ihtimali az oluyor. İkinci faktör. Küçük montanlı 2-3 milyon dolarlık halka arzlarda spekülatörlerün o tahtaya hükmetmesi kolay oluyor. Bu da arzu edilen bir şey değil. O zaman performanstan söz etmek mümkün olmuyor. Bu yüzden sağlıklı bir yıl geçirdik diyemeyeceğiz. (FİNANSAL FORUM)

Diğer Genel Haberleri