Nakitte kalın, zayıf dalları budayın

Bigpara Haber
İş dünyasının büyükleri, Devlet Bakanı Kemal Derviş`in yimser rüzgarlarıyla moral bulsalar da, krizi aşma yönünde sıkıntılı günlerden henüz çıkmış değiller. Onları, bir yandan bankalara olan kredi borçları, bir yandan da eriyen işletme sermayelerine nasıl çözüm bulacakları konusu derinden düşündürüyor. TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan`ın önerdiği özel bankalarla oluşturulacak `arabuluculuk müessesesi` fikrinin ne derece olgunlaşacağı şimdilik şüpheli görünürken, büyük sanayiciler, kendi bünyelerinde `kriz yönetimi` uygulamaya devam ediyorlar.
İş dünyasının duayeni sayılan TÜSİAD üyeleri, önümüzdeki günlerde ve yıl sonuna kadar uygulayacakları kriz reçetelerini anlatırken, küçük işletmelere de önerilerde bulunuyorlar. Büyüklerin önerilerinde en dikkati çeken noktalar, şirketlerin `nakit`te kalmaya devam etmeleri, verimsiz alanlardaki yatırımlarını kapatmaları, evlenebilecekleri bir eş bulmaları ve tasarrufa aşırı önem verilmesi yönünde ortaya çıkıyor.
Büyüklere bakıldığında yeni ekonomik program ışığında onların da kendi programlarını revize ettikleri görülürken, grup içi birleştirmeler, şirket kapatmaları ve hem yerli hem de yabancı ortak arayışları hızlanıyor. Koç, Sabancı, Eczacıbaşı ve Alarko gibi büyük firmalar, `ayağını yorganına göre uzat` felsefesiyle hareket ederken, önümüzdeki günlerde bu gruplarda geniş kapsamlı hareketler bekleniyor.

`Rekabet için batmadan birleşin`
Necati Arıkan, Koç Grubu`nun eski stratejisti idi. Emekli olunca şirketlere vizyon danışmanlığı yapan Arıkan, `profesyonel` bir TÜSİAD üyesi olarak krizden çıkma reçetelerini şöyle anlattı: `Takas işi, iç borç yükünün önündeki tıkanıklığı aştı. Bankaların rahatlamasıyla bu rahatlığın döviz kurlarına da yansıyacağını zannediyorum. Döviz kurunun artması için artık sebep kalmamıştır. Daha tahmin edilebilir bir piyasa var önümüzde. Bu nedenle faizlerdeki düşme devam edecektir. Bunun ardından piyasalarda önemli bir canlanma bekliyorum. Kriz nedeniyle işletmeler, sermayelerinin önemli kısmını kaybetti. Mevcut sermayelerle aynı hacimde iş yapmak mümkün değil. Bankacılık sistemi de maalesef sanayiyi finanse decek düzeye gelmedi. Şirketlere en önemli uyarım, faaliyet dışı varlıklarını likidite edip, işletme sermayelerini takviye etmeleridir. Bunun yanında, global rekabet için şirketler birleşmelere sıcak bakmalı ve `küçük olsun benim olsun` anlaşından uzaklaşmalıdırlar.

Koç: Likitte kalın ve evlenin
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç, meslekdaşlarına önce `sabırlı` olmalarını önerdi. Onlara `nakitte kalmalarını`da salık verdi. Nakit durumunun dolar mı, yoksa TL mi olması konusunda ise, `İşte bunun cevabı zor` dedi. Koç, tüm şirketlerden bu ay sonuna kadar yeni programların geleceğini söyledi ve şöyle konuştu: `Hangileri realist, hangileri değil hangilerinde daha inkışaf olabilir, onlara karar vereceğiz. Ve işi bağlayacağız. Ondan sonra da ekonominin seyrini takip edeceğiz.` Piyasalarda bir kıpırdanma ve hareket olduğunu hatırlatan Koç`un önerileri şöyle: `Biz, şirketler arasındaki konsolidasyonu devam ettiriyoruz. Biri otomotiv sektöründe olmak üzere iki büyük şirketin satışları üzerinde duruyoruz. Hem şirket sayısını hem de idareci adetlerini azaltmak yönünde çalışmalar var. Parçuk, purçuk şirketler dönemi bitti. Kuvvetli şirketler olması lazım. 100`ün üzerinde şirketimiz var. Yapılan işlerin yüzde 80`ini 25 - 30 şirket yapıyor. Dolayısıyla, küçük şirketler elenecek. Yabancı evlilikler de olur`.

Alaton: Her şey hâlâ flu
İshak Alaton ise, işadamı olarak çalışma şevklerinin kalmadığını belirtirken, `Biz de programlarımızı gözden geçiriyoruz dedi ve önerilerini anlattı: `Piyasalar hala flu. Eriyen işletme sermayeleri, yeniden eski haline nasıl döndürülecek? İşte en önemli mesele budur. Paranız varsa, nakit kalırsınız, ama yoksa hemen kendinize bir eş bulun. Bu eşle yeni bir döneme girin.

Akın: Hayvan terli yemiyor
Akfen Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, `Bizim gelirlerimizin yüzde 65`i döviz, yüzde 35`i de TL`dir. Ancak buna rağmen öyle sıkıntı içindeyiz ki, takas operasyonu başarılı geçse de piyasalar, bunu öyle algılamıyor` diyor. Akın`ın önerisi de işadamlarının önümüzdeki birkaç ay için de mutlaka nakitte kalmaları yönünde. Ona göre, nakit dolar bazında olmalı, çünkü, TL`nin hiçbir getirisi yok. Dolar hareketlerinde spekülasyonlar olabileceğini de vurgulayan Akın, ilginç bir benzetmeyle, piyasaların durumunu, `Hayvan terli yem yemiyor` diye yorumluyor.

`Mevcut işleri koruyun`
GSD Holding Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Yılmaz`a göre sektördeki firmalar mevcut işlerini korumaya çalışmalılar. Yılmaz, dolar veya TL olarak nakitte kalma konusunda öneri yapmıyor. Tahmini şöyle: `Dolar yükselirse, enflasyon da yükselir ve ülke küçülür. Doların yükselmesi, ihracata da fazla katkı yapmaz. Takasın yapılması zorunluydu. Ancak, hükümet, kamu bankalarının kredi alanından çıkmasıyla bu yöndeki boşluk için bir fon ve yeni araçlar düşünmeli. Borsa, iyi bir dönem için önemli bir araç olabilir.`

Değeri yüksek ürünlere yönelmeli
Zeytinyağı sektörünün temsilcilerinden Lio Yağ Sanayii şirketinin patronu Şevket Aksoy ihracat yapan firmaların şansının iyi olacağını belirtirken iç piyasaya çalışanlara Allah`tan yardım diliyor. Aksoy`a göre de likit kalmak ve özellikle de dolarda kalmak en uygunu. Küçük firmalara, daha rasyonel çalışmalarını ve verimli alanlara kaymalarını öneren Aksoy, yağ sektöründe de büyüklerin ayakta kalacağını küçüklerin ise eleneceğini söylüyor.

Eğitime yatırım yapın
Endüstriyel otomasyon ile genel sistem dizaynı konusunda çalışan Şahnur Agaik`e göre şu anda eğitim alanında yatırım yapmak için çok uygun bir dönem. Agaik`in işadamlarına en önemli önerisi ise `Aman eleman çıkarmaya yönelmeyin. İşçi çıkarmak sermaye kaybıdır. Çünkü bizim sermayenin en önemli unsuru insandır`. Onun Derviş`e de bir çağrısı var. SSK tavanının astronomik düzeye çıkmasının, bir nevi `istihdam vergisi` yarattığını belirtiyor ve `Bu yüzden yeni istihdam yaratmak çok güçleşiyor. Primler aşağıya çekilmeli`.

Diğer Genel Haberleri