Memur ’bahşiş’ de alsa hapse girer

Sözüer’in, açıklamaları şöyle: Devlet memurunun, vatandaşın işini yapmak için para alması iki suçu oluşturur. Eğer vatandaşa, ’Para vermezsen işini yapmam’ diye bir mesaj verilirse bu bir zorlamadır ve ’irtikap’ suçunu oluşturur; cezası da 5 yıldan 10 yıla kadar hapistir. Böyle bir zorlama olmadan, para alınırsa bu da ’görevi kötüye kullanma’ suçunu oluşturur;       bunun da cezası 3 yıla kadar hapistir.

HAKSIZ İŞ RÜŞVETTİR: Eğer devlet memuru, yapılmaması gereken, haksız bir iş için para alınırsa o da rüşvet suçunu oluşturur. Çorba veya çay parası ya da bahşiş, adına ne denirse densin suçtur. Para almanın adına ’bahşiş’ denmesi onu suç olmaktan çıkarmaz.

ARTIK VATANDAŞ KORUNUYOR: Eskiden vatandaş, haklı bir iş için para verdiği için şikáyetçi olamıyordu. Çünkü o durumda ’rüşvet veren’ olarak suçlanıyordu. Bu nedenle bahşiş düzeni yaygınlaşmıştı. Ancak yeni TCK’ya göre vatandaş, haklı bir iş için para verdiği zaman cezalandırılmıyor, alan kişi cezalandırılıyor. Bu nedenle artık bahşiş düzeni yıkılıyor. Bakan veya diğer üst düzey kamu yetkilileri, bu bahşiş düzenine sahip çıkmamalıdır.  Bu tür açıklamalar, fark etmeden suç işlemeye teşvik etmektir.

Alınan paralara kılıf hazırlamayın

İSTANBUL Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu da şunları söyledi: Yasa belli. Memurlarla ilgili yasada bahşiş değil, hediye dahi alınması mümkün değil. Böyle alınan paralara kılıf hazırlamak çok sakıncalı. Böyle bir tartışma yaratıldığı zaman bahşişin ölçüleri, sınırları nasıl tayin edilecek, kim tayin edecek. Sonra bahşişe alıştırılmış bir memur, bahşiş verenle vermeyen arasında işlerinin görülmesi noktasında nasıl bir sıralama belirleyecek? Bütün hediyeler, devlet adına alınanlar bile açıklanmak, kayda alınmak zorundayken, bu durumu ’memur bahşiş alıyor’ diye geçiştirmek yasaya aykırıdır, ahlaki de değildir.