Laleli İntikamını Aldı
Bigpara Haber
Türkiye`nin dört yılda bavul ticaretinden 15 milyar dolar kaybettiğini belirten LASİAD Başkanı Karahan, `Bavul ticareti ihmal edilmeseydi, mali kriz yaratan 6 milyar dolarlık para çıkışından etkilenmezdik` dedi
Kısa sürede tüm sektörleri etkisine alan ve Türkiye`yi uçurumun kenarına getiren kriz, yıllardır tartışılan bavul ticaretinin önemini ortaya koydu. Laleli Saniyici ve İşadamları Derneği (LASİAD) Başkanı Ayhan Karahan, 1996`dan bu yana Türkiye`nin bavul ticaretinden 15 milyar dolarlık kaybı olduğunu ifade ederek, Son krizde Türkiye 6 milyar dolar için sıkıntıya girdi. Bavul ticareti sıkıntıya girmemiş olsaydı böyle bir kriz ortamı da doğmayacaktı. Rakamlar incelendiğinde Türkiye`nin ekonomik büyümesi ile bavul ticaretinin birbirine paralel olduğunu herkes görecektir dedi.
UZAKDOĞU TEHLİKESİ;
1996 yılında Merkez Bankası rakamlarına göre bavul ticareti yoluyla yapılan ihracatın 8 milyar 42 milyon dolar olduğunu ifade eden Karahan, bu yıldan sonra bavul ticareti yoluyla ihracatın sürekli azaldığını belirterek, Bu yıldan sonra Türkiye`nin ihracatının artması, ithalatının da azalmasına rağmen büyüme hızı bavula paralel olarak sürekli azalmıştır. Bavul ticaretinin Türkiye için hayati önemi vardır açıklamasını yaptı. Geçen yılın ilk dokuz ayında bavul ticaretinin 1 milyar 502 milyon dolara kadar düştüğünü, ancak bu yılın aynı döneminde bu rakamın yüzde 38 artışla 2 milyar 71 milyon dolara kadar yükseldiğini belirten Karahan, Türkiye`nin en önemli pazarlarından birisi olan Rusya yaşadığı krizde ithalatını sadece yüzde 11 daraltırken, Türkiye`nin bu ülkeye bavul yoluyla ihracatı yüzde 65 azalmıştır. Bu rakamlar pazarın kaybedildiğini ortaya koymaktadır dedi. Laleli`nin sorunları çözülmeden Türkiye`nin sorunlarının çözümlenmesinin mümkün olmadığını da sözlerine ekleyen Başkan Ayhan Karahan, Uzakdoğu`dan gelen kumaşlara antidamping uygulanması durumunda bavul ticaretinin çok daha gerilere gideceğini belirtti.
DERİ İMDADA YETİŞTİ;
Karahan, Türkiye`de şu anda polyester kumaş üretilmesi teknolojik açıdan mümkün değil. Durum böyle olduğu halde tekstilciler haksız rekabete neden olduğu gerekçesiyle antidamping uygulaması istiyor. Bizim hazır giyim ihracatımızın önemli bir kısmı polyester kumaşlardan üretiliyor. Kumaş ithalatının yerli sanayiyi öldürdüğüne inanmıyoruz. Yasaklama başladığı anda imalathanelerimizi Romanya, Bulgaristan gibi ülkelere kaydırmak zorunda kalacağız. Bu kez hazırgiyim sektöründe yoğun istihdam kayıpları yaşanacak uyarısında bulundu. Bavul ticareti yoluyla yapılan ihracatın önemli bir bölümünün tekstil ve deri ürünleri olduğunu ifade eden Karahan, 2000 yılı ihracatlarının yüzde 25`lik bölümünün deri ürünlerinden kaynaklandığını ve euro/dolar paritesi nedeniyle deri ihracatçısının Laleli`ye yöneldiğini söyledi. Bu durumun bavul ticaretini canlandıran etkenlerden birisi olduğunu da belirten Karahan, Dericiler ihracatı daha çok mark cinsinden yaptıkları için Türk Lirası`nın aşırı değerlenmesi üzerine zarara girmeye başladı. Bu nedenle de dolar üzerinden çalışılan Laleli`ye yöneldiler diye konuştu.
TÜRKİYE`NİN AVANTAJI;
Türkiye`de dericilerin 1998` deki krize ellerinde hammadde ile yakalandıklarını ve 20 dolarlık hammaddenin 3 dolara kadar indiğini belirten Karahan, Türkiye`nin pazarlarda yine de büyük avantajları bulunduğunu belirterek, Türkiye modayı yakından takip ediyor. Yeni malları hemen piyasaya sürebiliyor. Orta Avrupa ülkelerine yakın olduğu için mallarını iki günde teslim etme şansı da var. Ancak üretim maliyetinin yüksek olması nedeniyle fiyatlar rakiplerimizden yüzde 300 daha pahalı. Bu da pazarda zorlanmamıza neden oluyor dedi.İhracat yapılan ülkelerin gümrüklerinde önemli sıkıntılar yaşadıklarını ve bu durumu Dış Ticaret Müsteşarlığı ile görüştüklerini de ifade eden Karahan, Yasal engel olmamasına rağmen bize zorluk çıkarılıyor. Son örneği ise Ukrayna ile yaşadık. Gönderdiğimiz mallar geri çevriliyor açıklamasını yaptı. Karahan bu sıkıntının neden kaynaklamış olabileceği sorusuna ise zor durumda kalacağını düşündüğü için yanıt vermek istemediğini söyledi. (RADİKAL)
Kısa sürede tüm sektörleri etkisine alan ve Türkiye`yi uçurumun kenarına getiren kriz, yıllardır tartışılan bavul ticaretinin önemini ortaya koydu. Laleli Saniyici ve İşadamları Derneği (LASİAD) Başkanı Ayhan Karahan, 1996`dan bu yana Türkiye`nin bavul ticaretinden 15 milyar dolarlık kaybı olduğunu ifade ederek, Son krizde Türkiye 6 milyar dolar için sıkıntıya girdi. Bavul ticareti sıkıntıya girmemiş olsaydı böyle bir kriz ortamı da doğmayacaktı. Rakamlar incelendiğinde Türkiye`nin ekonomik büyümesi ile bavul ticaretinin birbirine paralel olduğunu herkes görecektir dedi.
UZAKDOĞU TEHLİKESİ;
1996 yılında Merkez Bankası rakamlarına göre bavul ticareti yoluyla yapılan ihracatın 8 milyar 42 milyon dolar olduğunu ifade eden Karahan, bu yıldan sonra bavul ticareti yoluyla ihracatın sürekli azaldığını belirterek, Bu yıldan sonra Türkiye`nin ihracatının artması, ithalatının da azalmasına rağmen büyüme hızı bavula paralel olarak sürekli azalmıştır. Bavul ticaretinin Türkiye için hayati önemi vardır açıklamasını yaptı. Geçen yılın ilk dokuz ayında bavul ticaretinin 1 milyar 502 milyon dolara kadar düştüğünü, ancak bu yılın aynı döneminde bu rakamın yüzde 38 artışla 2 milyar 71 milyon dolara kadar yükseldiğini belirten Karahan, Türkiye`nin en önemli pazarlarından birisi olan Rusya yaşadığı krizde ithalatını sadece yüzde 11 daraltırken, Türkiye`nin bu ülkeye bavul yoluyla ihracatı yüzde 65 azalmıştır. Bu rakamlar pazarın kaybedildiğini ortaya koymaktadır dedi. Laleli`nin sorunları çözülmeden Türkiye`nin sorunlarının çözümlenmesinin mümkün olmadığını da sözlerine ekleyen Başkan Ayhan Karahan, Uzakdoğu`dan gelen kumaşlara antidamping uygulanması durumunda bavul ticaretinin çok daha gerilere gideceğini belirtti.
DERİ İMDADA YETİŞTİ;
Karahan, Türkiye`de şu anda polyester kumaş üretilmesi teknolojik açıdan mümkün değil. Durum böyle olduğu halde tekstilciler haksız rekabete neden olduğu gerekçesiyle antidamping uygulaması istiyor. Bizim hazır giyim ihracatımızın önemli bir kısmı polyester kumaşlardan üretiliyor. Kumaş ithalatının yerli sanayiyi öldürdüğüne inanmıyoruz. Yasaklama başladığı anda imalathanelerimizi Romanya, Bulgaristan gibi ülkelere kaydırmak zorunda kalacağız. Bu kez hazırgiyim sektöründe yoğun istihdam kayıpları yaşanacak uyarısında bulundu. Bavul ticareti yoluyla yapılan ihracatın önemli bir bölümünün tekstil ve deri ürünleri olduğunu ifade eden Karahan, 2000 yılı ihracatlarının yüzde 25`lik bölümünün deri ürünlerinden kaynaklandığını ve euro/dolar paritesi nedeniyle deri ihracatçısının Laleli`ye yöneldiğini söyledi. Bu durumun bavul ticaretini canlandıran etkenlerden birisi olduğunu da belirten Karahan, Dericiler ihracatı daha çok mark cinsinden yaptıkları için Türk Lirası`nın aşırı değerlenmesi üzerine zarara girmeye başladı. Bu nedenle de dolar üzerinden çalışılan Laleli`ye yöneldiler diye konuştu.
TÜRKİYE`NİN AVANTAJI;
Türkiye`de dericilerin 1998` deki krize ellerinde hammadde ile yakalandıklarını ve 20 dolarlık hammaddenin 3 dolara kadar indiğini belirten Karahan, Türkiye`nin pazarlarda yine de büyük avantajları bulunduğunu belirterek, Türkiye modayı yakından takip ediyor. Yeni malları hemen piyasaya sürebiliyor. Orta Avrupa ülkelerine yakın olduğu için mallarını iki günde teslim etme şansı da var. Ancak üretim maliyetinin yüksek olması nedeniyle fiyatlar rakiplerimizden yüzde 300 daha pahalı. Bu da pazarda zorlanmamıza neden oluyor dedi.İhracat yapılan ülkelerin gümrüklerinde önemli sıkıntılar yaşadıklarını ve bu durumu Dış Ticaret Müsteşarlığı ile görüştüklerini de ifade eden Karahan, Yasal engel olmamasına rağmen bize zorluk çıkarılıyor. Son örneği ise Ukrayna ile yaşadık. Gönderdiğimiz mallar geri çevriliyor açıklamasını yaptı. Karahan bu sıkıntının neden kaynaklamış olabileceği sorusuna ise zor durumda kalacağını düşündüğü için yanıt vermek istemediğini söyledi. (RADİKAL)