Kürtçe TV Sınırlı Olabilir
Bigpara Haber
Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin , Kürtçe televizyon yayını tartışmalarını değerlendirirken ``Yöresel bakımdan, kendi kültürlerini kullanmaları bakımından belki sınırlı yayın organlarıyla yayın yapmaları için bir düzenleme düşünülüyor. O halde, anayasaya aykırı olmaması düşünülebilir`` dedi. TBMM Başkanı Ömer İzgi , Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin`e iadeyi ziyarette bulundu.
Anayasa Mahkemesi`ni ziyaretinde, bir gazetecinin, ANAP ve DSP`nin siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran teklif hazırlığını anımsatarak ``Sizin MHP milletvekili ve Meclis Başkanı olarak bu konudaki tutumunuz ne olacak`` sorusu üzerine İzgi, şunları söyledi: ``Şu sırada, FP`nin Anayasa Mahkemesi`nde görülmekte olan bir davası var. O bakımdan, yasama organından çıkmamış bir kanun hakkında görüş beyan etmemiz doğru olmaz. O yönde bir görüş beyanı olursa korkarım ki, yasama organı hiç de haklı olmadığı bir olayda yargı organına etki yapmış olur. Bu itibarla bu sorunuza cevap vermek istemiyorum.`` Bumin ise aynı soruyu, ``Çok iyi bilirsiniz ki görülmekte olan bir davaya ilişkin olarak düşünce ve değerlendirme yapmak doğru olmaz`` dedi.
TBMM Başkanı İzgi, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun `un açıklamalarına ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine, Atasagun`un kişisel görüşlerini açıkladığını söyledi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin de, Kürtçe televizyonun anayasa değişikliği gerektirip gerektirmediğine ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi: ``Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, resmi dil olarak Türkçeyi ve devlet olarak üniter devlet sistemini öngörmektedir. Bu nedenle, çalışmanın hangi çerçeve içinde kalacağını şimdiden söylemek mümkün değil. Ama anayasa değişmeden resmi bir dil şeklinde olması kuşkusuz mümkün değil. Yöresel bakımdan, kendi kültürlerini kullanmaları bakımından belki sınırlı yayın organlarıyla yayın yapmaları için bir düzenleme düşünülüyor. O halde, anayasaya aykırı olmaması düşünülebilir. Bunun dışında kimi ülkelerde olduğu gibi resmi bir dil olsaydı, yazışma dili olsaydı anayasa değişikliği gerekirdi. Ayrıca, üniter devlet yapısına aykırılığı tartışılıyor.``
Bumin, Kürtçe televizyon konusunda çok fazla bir şey söylemek istemediğini, bu konu bir yasa olarak geldiğinde, anayasaya aykırı olup olmadığı konusunda değerlendirme yapmak durumunda kalacaklarını belirterek ``Yani, ileride bize gelecek konular hakkında önceden fikir bildirmek, o davalara katılmamamız gibi bir sonuç doğurur`` dedi. (CUMHURİYET)
Anayasa Mahkemesi`ni ziyaretinde, bir gazetecinin, ANAP ve DSP`nin siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran teklif hazırlığını anımsatarak ``Sizin MHP milletvekili ve Meclis Başkanı olarak bu konudaki tutumunuz ne olacak`` sorusu üzerine İzgi, şunları söyledi: ``Şu sırada, FP`nin Anayasa Mahkemesi`nde görülmekte olan bir davası var. O bakımdan, yasama organından çıkmamış bir kanun hakkında görüş beyan etmemiz doğru olmaz. O yönde bir görüş beyanı olursa korkarım ki, yasama organı hiç de haklı olmadığı bir olayda yargı organına etki yapmış olur. Bu itibarla bu sorunuza cevap vermek istemiyorum.`` Bumin ise aynı soruyu, ``Çok iyi bilirsiniz ki görülmekte olan bir davaya ilişkin olarak düşünce ve değerlendirme yapmak doğru olmaz`` dedi.
TBMM Başkanı İzgi, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun `un açıklamalarına ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine, Atasagun`un kişisel görüşlerini açıkladığını söyledi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin de, Kürtçe televizyonun anayasa değişikliği gerektirip gerektirmediğine ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi: ``Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, resmi dil olarak Türkçeyi ve devlet olarak üniter devlet sistemini öngörmektedir. Bu nedenle, çalışmanın hangi çerçeve içinde kalacağını şimdiden söylemek mümkün değil. Ama anayasa değişmeden resmi bir dil şeklinde olması kuşkusuz mümkün değil. Yöresel bakımdan, kendi kültürlerini kullanmaları bakımından belki sınırlı yayın organlarıyla yayın yapmaları için bir düzenleme düşünülüyor. O halde, anayasaya aykırı olmaması düşünülebilir. Bunun dışında kimi ülkelerde olduğu gibi resmi bir dil olsaydı, yazışma dili olsaydı anayasa değişikliği gerekirdi. Ayrıca, üniter devlet yapısına aykırılığı tartışılıyor.``
Bumin, Kürtçe televizyon konusunda çok fazla bir şey söylemek istemediğini, bu konu bir yasa olarak geldiğinde, anayasaya aykırı olup olmadığı konusunda değerlendirme yapmak durumunda kalacaklarını belirterek ``Yani, ileride bize gelecek konular hakkında önceden fikir bildirmek, o davalara katılmamamız gibi bir sonuç doğurur`` dedi. (CUMHURİYET)