İş dünyasından ‘İhale’ için ortak deklarasyon
Bigpara Haber
İstanbul Sanayi Odası (İSO), Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ve Yabancı Sermaye Derneği (YASED), Kamu İhale Kanunu`nda değişiklik yapan kanun tasarısı hakkında ortak bir açıklama yaparak, ‘‘Yerli istekli tanımı ve yerli isteklilere tanınan fiyat avantajı değişikliklerinin kabul edilebilir nitelikte’’ olduğunu belirtti.
İSO, TÜSİAD ve YASED`in ortak açıklamasında, ‘‘Kanundaki yerli istekli tanımı, Türk hukukuna göre kurulmuş yabancı sermayeli şirketleri kapsamaması nedeniyle uygulamada sorunlara yol açıyor. Türkiye`de kanunlarımıza göre kurulmuş, merkezi Türkiye`de olan, Türk işçisi çalıştıran ve vergi ödeyen şirketlerin yerli istekli sayılmaması, yabancı sermayenin ülkemize gelişini engelleyen bir etki yaratabilecek olup, haksız sonuçlar doğuruyor. Yapılması öngörülen değişiklik isabetli ’’ denildi.
Yerli isteklilere tanınacak fiyat avantajının en iyi uygulamasının, bu avantajdan yararlanmak için gereken ‘‘yerli malı kullanma’’ koşulunun iyi düzenlenmesine bağlı olduğu vurgulanan açıklamada, ‘‘Bu konuda yapılacak düzenlemenin yerli malı kullanılmasını teşvik etmesi ve aşırı bürokrasiye meydan vermemesi gerekir. Başta Kamu İhale Kurumu olmak üzere, ilgili kamu kuruluşları ve özel sektörün katılımı ile yeni bir `yerli malı` tanımı geliştirilmeli’’ görüşüne yer verildi.
Kamu İhale Kanunu`nun kapsamını daraltısı değişikliklerde titiz davranılması uyarısında bulunulan ortak açıklamada, Tasarı`nın, Kanun kapsamında bulunan bazı sektörleri, kuruluşları ve işleri Kanun`dan veya Kanun`da öngörülen bazı şartlardan istisna tutmayı öngördüğü hatırlatılarak, şöyle denildi:
‘‘Her kurum ve sektör bu istisna taleplerini kendi sistemleri içinde haklı nedenlere bağlıyor. Ancak bu istisna taleplerinin Kanun`da yer bulması, Kanunun bütüncül sisteminin bozulması tehlikesini doğuruyor. Kanunun mevcut bütüncül yapısının bozulmaması ve 2886 sayılı Kanun dönemine geri gitme sonucunu doğuracak istisnalar getirilmemesi gerekli.’’
İSO, TÜSİAD ve YASED`in ortak açıklamasında, ‘‘Kanundaki yerli istekli tanımı, Türk hukukuna göre kurulmuş yabancı sermayeli şirketleri kapsamaması nedeniyle uygulamada sorunlara yol açıyor. Türkiye`de kanunlarımıza göre kurulmuş, merkezi Türkiye`de olan, Türk işçisi çalıştıran ve vergi ödeyen şirketlerin yerli istekli sayılmaması, yabancı sermayenin ülkemize gelişini engelleyen bir etki yaratabilecek olup, haksız sonuçlar doğuruyor. Yapılması öngörülen değişiklik isabetli ’’ denildi.
Yerli isteklilere tanınacak fiyat avantajının en iyi uygulamasının, bu avantajdan yararlanmak için gereken ‘‘yerli malı kullanma’’ koşulunun iyi düzenlenmesine bağlı olduğu vurgulanan açıklamada, ‘‘Bu konuda yapılacak düzenlemenin yerli malı kullanılmasını teşvik etmesi ve aşırı bürokrasiye meydan vermemesi gerekir. Başta Kamu İhale Kurumu olmak üzere, ilgili kamu kuruluşları ve özel sektörün katılımı ile yeni bir `yerli malı` tanımı geliştirilmeli’’ görüşüne yer verildi.
Kamu İhale Kanunu`nun kapsamını daraltısı değişikliklerde titiz davranılması uyarısında bulunulan ortak açıklamada, Tasarı`nın, Kanun kapsamında bulunan bazı sektörleri, kuruluşları ve işleri Kanun`dan veya Kanun`da öngörülen bazı şartlardan istisna tutmayı öngördüğü hatırlatılarak, şöyle denildi:
‘‘Her kurum ve sektör bu istisna taleplerini kendi sistemleri içinde haklı nedenlere bağlıyor. Ancak bu istisna taleplerinin Kanun`da yer bulması, Kanunun bütüncül sisteminin bozulması tehlikesini doğuruyor. Kanunun mevcut bütüncül yapısının bozulmaması ve 2886 sayılı Kanun dönemine geri gitme sonucunu doğuracak istisnalar getirilmemesi gerekli.’’