İntiharlar arttı
Bigpara Haber
Krizin ardından kayıtlı intihar vakaları üç kat arttı. Geçen yıl toplam 2 bin 917 intihar olayı meydana gelirken ilk 7 ayda 5 bin 16 kişi intihara teşebbüs etti
Ekonomik kriz, toplumdaki umutsuzluğu artırınca, intihar edenlerin sayısında patlama oldu. Geçen yıl boyunca toplam 2.972 intihar olayı meydana gelirken, bu yılın sadece ilk 7 ayında intihar vakalarının sayısı 5 bin 016`ya ulaştı. İntihar girişiminde bulunanlardan 1119`u hayatını kaybetti.
Geçen yılın ilk 7 ayında intihar girişiminde bulunanların sayısı da 1837 olarak gösterildi.
KURTULUŞ GELMİYOR
Türkiye yıllardır ekonomide kurtuluş vaatleriyle kemer sıkıyor. Ancak o kadar uzun süredir kurtuluşu bekleyen toplumda dayanacak gücün kalmadığı, umutların iyice kırıldığı, rakamlarla açık biçimde görülüyor.
Psikiyatristlerin Umudun tükenişi olarak niteledikleri intihar vakalarındaki grafik 6 yıldır yukarı doğru bir çizgi oluşturuyor. Her yıl, giden yılı aratıyor, her yıl bir önceki yıldan daha fazla vatandaşımızın çaresizliği intiharla sonuçlanıyor.
VERİLER ORTADA
İstatistikler; Türkiye`de 1995 yılında 1.530, 1996 yılında 1.949; 1997 yılında 2.293; 1998 yılında 2 bin 361; 1999 yılında 2 bin 683; 2000 yılında 2 bin 972; 2001 yılının ilk yedi ayında ise 5 bin 16 kişinin intihar girişiminde bulunduğunu gösteriyor.
2000 yılı boyunca intihar girişiminde bulunan 2972 kişinin 1366`sı son dakika müdahalesiyle yaşama dönmeyi başarmış. 540`ı kadın, 1.057`si erkek 1.597 kişi ise hayatını kaybetmiş.
2000`in sadece ilk 7 aylık dönemindeki 1.837 intihar girişiminden 732`si ölümle sonuçlanmış. Bu yıl başından Temmuz sonuna kadarki 7 aylık sürede ise intihar girişiminde bulunan 5 bin 16 kişiden 1.119`u kurtulamamış. 304 kadın ve 815 erkek yaşamlarına son vermiş.
Uzman görüşü
İntihar isimli kitabın yazarı Dr. Faruk Güçlü, yaşamına son verme girişimlerinin ekonomiyle bağlantıyı şöyle açıklıyor:
İntihar düşüncesini doğuran etmenler, çoğunlukla ekonomik ya da kültürel boyuttadır. Özellikle 24 Ocak 1980 sonrası ülkemizde meydana gelen intihar olaylarını sadece psikolojik sorunu olan insanların icra ettiklerini söyleyebilmek için insaf sınırlarını zorlamak gerekecektir. Bu bağlamda intihar nedenlerinin hiç birinin psikolojik ya da psikiyatrik nedenlere dayanmadığını özenle belirtmemiz gerekiyor. Çünkü tarih hiçbir `deli`nin intiharına tanık olmamıştır.
Ekonomik kriz, toplumdaki umutsuzluğu artırınca, intihar edenlerin sayısında patlama oldu. Geçen yıl boyunca toplam 2.972 intihar olayı meydana gelirken, bu yılın sadece ilk 7 ayında intihar vakalarının sayısı 5 bin 016`ya ulaştı. İntihar girişiminde bulunanlardan 1119`u hayatını kaybetti.
Geçen yılın ilk 7 ayında intihar girişiminde bulunanların sayısı da 1837 olarak gösterildi.
KURTULUŞ GELMİYOR
Türkiye yıllardır ekonomide kurtuluş vaatleriyle kemer sıkıyor. Ancak o kadar uzun süredir kurtuluşu bekleyen toplumda dayanacak gücün kalmadığı, umutların iyice kırıldığı, rakamlarla açık biçimde görülüyor.
Psikiyatristlerin Umudun tükenişi olarak niteledikleri intihar vakalarındaki grafik 6 yıldır yukarı doğru bir çizgi oluşturuyor. Her yıl, giden yılı aratıyor, her yıl bir önceki yıldan daha fazla vatandaşımızın çaresizliği intiharla sonuçlanıyor.
VERİLER ORTADA
İstatistikler; Türkiye`de 1995 yılında 1.530, 1996 yılında 1.949; 1997 yılında 2.293; 1998 yılında 2 bin 361; 1999 yılında 2 bin 683; 2000 yılında 2 bin 972; 2001 yılının ilk yedi ayında ise 5 bin 16 kişinin intihar girişiminde bulunduğunu gösteriyor.
2000 yılı boyunca intihar girişiminde bulunan 2972 kişinin 1366`sı son dakika müdahalesiyle yaşama dönmeyi başarmış. 540`ı kadın, 1.057`si erkek 1.597 kişi ise hayatını kaybetmiş.
2000`in sadece ilk 7 aylık dönemindeki 1.837 intihar girişiminden 732`si ölümle sonuçlanmış. Bu yıl başından Temmuz sonuna kadarki 7 aylık sürede ise intihar girişiminde bulunan 5 bin 16 kişiden 1.119`u kurtulamamış. 304 kadın ve 815 erkek yaşamlarına son vermiş.
Uzman görüşü
İntihar isimli kitabın yazarı Dr. Faruk Güçlü, yaşamına son verme girişimlerinin ekonomiyle bağlantıyı şöyle açıklıyor:
İntihar düşüncesini doğuran etmenler, çoğunlukla ekonomik ya da kültürel boyuttadır. Özellikle 24 Ocak 1980 sonrası ülkemizde meydana gelen intihar olaylarını sadece psikolojik sorunu olan insanların icra ettiklerini söyleyebilmek için insaf sınırlarını zorlamak gerekecektir. Bu bağlamda intihar nedenlerinin hiç birinin psikolojik ya da psikiyatrik nedenlere dayanmadığını özenle belirtmemiz gerekiyor. Çünkü tarih hiçbir `deli`nin intiharına tanık olmamıştır.