İMKB’de taşlar yerine oturuyor

Bigpara Haber

2008 yılına yurtdışı faktörlerin negatif etkisi altında başlayan Türk piyasaları, Mart ayı ile beraber net bir şekilde diğer ülke piyasaları ile ayrışma içerisine girmiştir.

Özgür YURTDAŞSEVEN / MERKEZ MENKUL DEĞERLER

Dış faktörlerde oluşan değişimin cari açık ve enflasyon gibi iki temel başlıkta Türkiye’yi zorlamasının ardından ülke risk primine politik belirsizliğin eklenmiş olması ve Türk bankacılık sektöründe artan sermaye ihtiyacı piyasalar açısından ayrışmayı oldukça farklı boyutlara taşımıştır.

Dünyada var olan likiditenin daha seçici davranması ve maliyetinin artması nedeniyle cari açık konusunda oluşan baskının yanında, bankacılık sektöründe ortaya çıkan sermaye ihtiyacının aynı gerekçelerle yatırımcı algılamalarını olumsuz yönde etkilediği görülmektedir.

Her ne kadar özellikle hisse senedi marketindeki olumsuz seyirde artan enflasyon, yükselen faiz oranları, cari açık, önceki yıllara göre daha düşük büyüme oranı beklentisi, bankacılık sektöründeki gelişmeler gibi faktörlerin etkisi yüksek olarak gözükse de, ülke borsasında oluşan ayrışmayı sadece ekonomik faktörlere dayandırmayı da eksik bir tanımlama olarak görüyoruz. Bu noktada politik arenadaki gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkan siyasi belirsizliklere de atıf yapma gereği duyuyoruz.

Bu paralelde yurtiçi piyasalar açısından iki anahtar gelişme konumundaki bankacılık sektöründeki sermaye ihtiyacı ve AKP hakkındaki kapatma davasıyla başlayan politik belirsizlik sürecinde sancılı da olsa sona yaklaşılmasını mercek altına yatırıyoruz.

Diğer Genel Haberleri