IMF: Şubata kadar bekleriz
IMF tarafından kabul edilen Ek Niyet Mektubu`nda yer alan hedeflerin yeni bir krize yol açmamak için değiştirilmesi gerektiği belirtiliyor.
Bigpara Haber
IMF tarafından kabul edilen Ek Niyet Mektubu`nda sunulan 2001 yılı hedeflerinin değiştirilmesi gerektiği belirtildi. Prof. Dr. Esfender Korkmaz, 2000 yılı hedefleri nedeniyle enflasyon kur makasının açılmasının kasım ayındaki krize yol açtığını kaydederek, hedeflerin değiştirilmesi gerektiğini bildirdi. TÜSİAD Başkanı Erkut Yücaoğlu da hedeflerin tutarlı olduğunu ancak yeni yıldaki uygulamaların önemli olduğunu belirterek, Şubat ayına kadar durumu izlememiz gerekir dedi.
Yücaoğlu: Şubata kadar izlemedeyiz;
TÜSİAD Başkanı Erkut Yücaoğlu, Ek Niyet Mektubu`nda konulan hedefler ile hükümet programının uyumlu olduğunu ancak yeni yılın ilk üç ayındaki uygulamanın büyük önem taşıdığını söyledi. Yücaoğlu, yüzde 4 - 4.5`luk büyüme hızına ulaşabilmenin ilk üç ayda muhtemel negatif büyüme nedeniyle zor olabileceğini belirterek, şunları söyledi: Hedefler doğru, ek niyet mektubu ve kurulan yapı birbiriyle uyumlu. Ancak ilk üç aydaki uygulama önemli. İlk üç aydaki büyüme hızının sıfır ya da negatif olması bekleniyor. Bu nedenle yıllık bazda yüzde 4 - 4.5`luk büyüme hızına ulaşmak için zorlama olabilir. Büyüme hızının durması enflasyonun hız kesmesine neden olabilir. Hedefler tutarlı ama fiili durumun nasıl gerçekleşeceği önemli. Faizler nereye oturacak bunları görmeden genel tablonun nasıl olacağını görmek zor. Şubata kadar durumu izlemek istiyoruz
Prof. Dr. Korkmaz: Ekonomi bıçak sırtında;
Prof. Dr. Esfender Korkmaz, kasım ayındaki mali krizin ortaya çıkmasına neden olan enflasyon kur makasının açılmasının ekonomiyi bıçak sırtına getirdiğini söyledi. Korkmaz, En ufak bir rüzgardan rahatsız olur. Döviz girişiyle bu makası kapatmak mümkün değil. IMF yardımı bu makasın ortaya çıkaracağı devalüasyon riskini belirli bir süre erteler, ama çözüm değildir. 2001 yılında bu baskı daha da artacak, TÜFE`de yüzde 12`lik hedef gerçekleşmez. Durgunluğa rağmen TÜFE en az yüzde 20 olur. 2001 ilk üç ayında büyüme yüzde 0 ile 2 arasında olur. Yüzde 20 olunca döviz sepetinin de yüzde 10 artması öngörülüyor. Devalüasyon baskısı devam edecek dedi. Korkmaz, 2001 yılı hedeflerinin değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. 2000 yılındaki hedefler nedeniyle kriz yaşandığına dikkat çeken Korkmaz, Kriz potansiyelini ortadan kaldırmak lazım. Programda değişiklik gerekiyor diye konuştu.
Oğuz: Sanayici ihraç ederiz;
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Okan Oğuz, hükümetin IMF`e sunduğu ek niyet mektubundaki hedefleri `çok iddialı` olarak değerlendirdi. Oğuz, 2000 yılındaki performansta bir silkinme olmazsa, ben iddialı buluyorum. Son kriz bunu ortaya koydu. Hükümetin başarılı olmasının ön koşulu, cari dengenin bir daha krize düşmemenin tedbirini, hazırlığını yapmaları. Mevcut insanlara ek vergi salarak, özelleştirmenin altyapısını, uyumu sergileyemezse zor dedi. Hükümetin bu taahhütleri karşılığında gelecek olan kaynağın kamu maliyesine yönelik olduğuna dikkat çeken Oğuz, reel sektöre gelecek olan kredilerin belli seviyelere oturmaması halinde hedeflere ulaşılamayacağını savundu. Döviz sepetindeki yüzde 10`luk artış konusunda ise Oğuz, şunları söyledi: 2000`de enflasyon yüzde 38, sepet artışı yüzde 20. TL`de yüzde 18`lik değerlenme oldu. Eğer 2001`de, yüzde 12 hedefi bu yıl ki gibi saparsa, Türkiye`nin ihracatta en küçük bir şansı kalmaz. Bugün içinde bulunduğumuz faiz oranları ve kur politikası ile faizler enflasyon hedefine paralel aşağıya inmezse, bu yüksek faiz ve kur baskısı ile Türkiye artık sanayi ürünleri ihracatı yapar bir ülke olmaktan, sanayici ihraç eder bir ülke olmaya hızla devam eder. (FİNANSAL FORUM)
Yücaoğlu: Şubata kadar izlemedeyiz;
TÜSİAD Başkanı Erkut Yücaoğlu, Ek Niyet Mektubu`nda konulan hedefler ile hükümet programının uyumlu olduğunu ancak yeni yılın ilk üç ayındaki uygulamanın büyük önem taşıdığını söyledi. Yücaoğlu, yüzde 4 - 4.5`luk büyüme hızına ulaşabilmenin ilk üç ayda muhtemel negatif büyüme nedeniyle zor olabileceğini belirterek, şunları söyledi: Hedefler doğru, ek niyet mektubu ve kurulan yapı birbiriyle uyumlu. Ancak ilk üç aydaki uygulama önemli. İlk üç aydaki büyüme hızının sıfır ya da negatif olması bekleniyor. Bu nedenle yıllık bazda yüzde 4 - 4.5`luk büyüme hızına ulaşmak için zorlama olabilir. Büyüme hızının durması enflasyonun hız kesmesine neden olabilir. Hedefler tutarlı ama fiili durumun nasıl gerçekleşeceği önemli. Faizler nereye oturacak bunları görmeden genel tablonun nasıl olacağını görmek zor. Şubata kadar durumu izlemek istiyoruz
Prof. Dr. Korkmaz: Ekonomi bıçak sırtında;
Prof. Dr. Esfender Korkmaz, kasım ayındaki mali krizin ortaya çıkmasına neden olan enflasyon kur makasının açılmasının ekonomiyi bıçak sırtına getirdiğini söyledi. Korkmaz, En ufak bir rüzgardan rahatsız olur. Döviz girişiyle bu makası kapatmak mümkün değil. IMF yardımı bu makasın ortaya çıkaracağı devalüasyon riskini belirli bir süre erteler, ama çözüm değildir. 2001 yılında bu baskı daha da artacak, TÜFE`de yüzde 12`lik hedef gerçekleşmez. Durgunluğa rağmen TÜFE en az yüzde 20 olur. 2001 ilk üç ayında büyüme yüzde 0 ile 2 arasında olur. Yüzde 20 olunca döviz sepetinin de yüzde 10 artması öngörülüyor. Devalüasyon baskısı devam edecek dedi. Korkmaz, 2001 yılı hedeflerinin değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. 2000 yılındaki hedefler nedeniyle kriz yaşandığına dikkat çeken Korkmaz, Kriz potansiyelini ortadan kaldırmak lazım. Programda değişiklik gerekiyor diye konuştu.
Oğuz: Sanayici ihraç ederiz;
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Okan Oğuz, hükümetin IMF`e sunduğu ek niyet mektubundaki hedefleri `çok iddialı` olarak değerlendirdi. Oğuz, 2000 yılındaki performansta bir silkinme olmazsa, ben iddialı buluyorum. Son kriz bunu ortaya koydu. Hükümetin başarılı olmasının ön koşulu, cari dengenin bir daha krize düşmemenin tedbirini, hazırlığını yapmaları. Mevcut insanlara ek vergi salarak, özelleştirmenin altyapısını, uyumu sergileyemezse zor dedi. Hükümetin bu taahhütleri karşılığında gelecek olan kaynağın kamu maliyesine yönelik olduğuna dikkat çeken Oğuz, reel sektöre gelecek olan kredilerin belli seviyelere oturmaması halinde hedeflere ulaşılamayacağını savundu. Döviz sepetindeki yüzde 10`luk artış konusunda ise Oğuz, şunları söyledi: 2000`de enflasyon yüzde 38, sepet artışı yüzde 20. TL`de yüzde 18`lik değerlenme oldu. Eğer 2001`de, yüzde 12 hedefi bu yıl ki gibi saparsa, Türkiye`nin ihracatta en küçük bir şansı kalmaz. Bugün içinde bulunduğumuz faiz oranları ve kur politikası ile faizler enflasyon hedefine paralel aşağıya inmezse, bu yüksek faiz ve kur baskısı ile Türkiye artık sanayi ürünleri ihracatı yapar bir ülke olmaktan, sanayici ihraç eder bir ülke olmaya hızla devam eder. (FİNANSAL FORUM)