GSM`nin KDV Sorunu Enerjiye de Ders Oldu

Bigpara Haber
GSM lisans ihalesinde ortaya çıkan KDV krizinin bir benzerinin enerji sektöründe yaşanmaması için, Enerji Bakanı Cumhur Ersümer ile Maliye Bakanı Sümer Oral cuma günü görüşecek.


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer, elektrik üretim ve dağıtım müesseselerinin işletme haklarının devirlerinde ortaya çıkan KDV sorununun çözümü için Cuma günü Maliye Bakanı Sümer Oral ile görüşeceğini bildirdi. Ersümer, kendilerinden önceki hükümet döneminde açılan ihalelerde KDV ile ilgili bir teklif, değerlendirme ve talep olmadığını belirterek, `İşletme hakları devirlerinde KDV tahsili sonuçta bir ön finansman gerektiriyor. Bu yıl sonu itibarıyla gerçekleştirileceğimiz devirlerden 350 milyon dolarlık gelir bekliyoruz. Sonuçta bu şirketlerin tarifelerine belli ölçülerde yansıtılmasıyla geriye ödeniyor.` dedi.
Ersümer, BOTAŞ`ın gaz dağıtım tekelinin kararname ile kaldırılması konusunda çalışma yaptıklarını belirtti. 57 ile doğalgazın götürülmesini planladıklarını, ilk aşamada 10 il için ihale açılacağını anlatan Ersümer, `30 milyar dolarlık yatırım gerekiyor. BOTAŞ`ın tekel olmasını istemiyoruz. Mevcut sistemle 15 yılda 5 ile doğalgaz gitmiş. BOTAŞ ithalat tekelini elinde tutsun ancak, gazın dağıtımında belediyelerinde içinde bulunduğu geniş katılımlı bir yapı oluşturalım` dedi.


NÜKLEERDE LOBİLER BAŞARILI OLDU;

Ersümer, bütçeden enerji yatırımlarına ayrılan ödeneğin yetersiz olduğunu belirterek, enerjinin 100 istediği yerde 13 aldığı bütçelerle yatırım yapılamayacağını, bunun için dünya finans kaynaklarının devreye sokulması gerektiğini söyledi. Ersümer, enerjide özelleştirme modellerinde en olumlu otoprodüktör sistemini bulduklarını anlatarak, bu nedenle hazırlayıp Başbakanlık`a sundukları Elektrik Piyasası Kanunu`nda otoprodüktörlere ayrı bir statü tanıdıklarını belirtti. Ersümer, gelişmiş ülkelerin sanayileşmesi sırasında nükleer enerjiyi kendilerine dayanak aldıklarını hatırlatarak, Türkiye`nin nükleer santral yapmak zorunda olduğunu söyledi. Ersümer, nükleer santralin yapılamamasında çevreci lobilerin etkili olduğu şeklinde bir görüş olduğunu anlatarak, `Ama bir yandan da, gaz ve petrol lobilerinin de başarılı olduğunu ifade edersem, yine benimle ilgili bir sürü şey yazılır, söylenir. Ama netice de ortadadır` dedi. Türkiye`nin Türkmenistan ile yaptığı anlaşmaya göre 2002 yıl sonu itibariyle 16 milyon metreküp doğalgaz alacağını anlatan Ersümer, İtalya`nın Yunanistan üzerinden gaz almak istediğini söyledi. Avrupa`da doğalgazın rekabete açılmak istendiğini anlatan Ersümer, Avrupa`ya gaz satmak için çalışma yaptıklarını bildirdi.


DPT VE HAZİNE`YE ELEŞTİRİ;

DPT`nin enerji projeleri nedeniyle devletin 7.5 milyar dolar fazla para ödeyeceği yönündeki eleştirilerini üstü kapalı yanıtlayan Ersümer, `Yok öyle birşey. Bizim bakanlık olarak toplam 32 bin mw`lik 197 projemiz var. 2010 yılında Türkiye`nin toplam 297 milyar kwh enerjiye ihtiyaç olacak. Bu ihtiyacı karşılamak için 34 bin mw`lik yatırım yapması lazım. Sizin 2010 yılı için daha 2 bin mw`lık proje üretmeniz lazım. Türkiye`de o kadar çok proje üretildi ki bunlara 7.5 milyar dolar fazla para ödeyeceğiz deniyor. Hangi projeye hangi izni vermişler? Türkiye hala o planlı dönemin içinde sürüklenip gidiyor. Eğer o planlar doğru olsaydı, Türkiye`de enerji açığının olmaması gerekirdi` dedi.


Hiçbir projeye siyasi göz ile yaklaşmadıklarını dile getiren Ersümer, `Biz (Türkiye`nin ihtiyacı bu, fiyatlar bu. İhtiyaçları ortadan kaldırabilmek için size 197 proje. Allah rızası için bir an önce izin verin de bu işleri yapalım) diyoruz` dedi. Ersümer, 28 hidroelektrik santral için 10 milyar dolarlık bir kaynağa ihtiyaç olduğunu belirterek, `Dış borç yükünü artırıyorsunuz denildi. Bizim dış borç yükünü artırarak yapacağımız zarar ile barajların yapılması ile elde edilecek farkın hesabı yapılsın. Bu barajlar 4 - 5 yılda kendini amorti edip, 100 yıl kullanılacak. Bu paralar yok değil. İki ülkenin anlaşması var` diye konuştu.


PARTİLERÜSTÜ ENERJİ POLİTİKASI;

Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan ise son dönemde DPT, Hazine ve Enerji Bakanlığı arasında yaşanan anlaşmazlık ve uyuşmazlıkların elektrik enerjisinde partilerüstü ulusal bir enerji politikasına ihtiyaç olduğunu açıkça ortaya koyduğunu söyledi. Çağlayan, elektrik enerjisi sektörünün içinde bulunduğu kaos ortamından biran önce kurtarılması gerektiğini anlatarak, `Ancak bizi bu kaos ortamına sürükleyen zihniyetten, bizi bu ortamdan çıkarmasını beklemek zordur. Bu nedenle biran öncelikle piyasayı düzenleyecek Elektrik Piyasası Kanunu çıkarılmalı ve eski sözleşmelerde bu yasanın ışığında yeniden ele alınmalıdır` dedi.


ENERJİ KRİZİ`NE 9 ÖNERİ;

1 - Enerji ulusal bir politika ile yönetilmelidir.

2 - Elektrik Piyasa Kanunu bir an önce uygulamaya sokulup, enerji fiyatlarının rekabetçi bir ortamda oluşması sağlanmalıdır.

3 - Elektrik Piyasası Kanunu ile Yap - İşlet - Devret, İşletme Hakkı Devri, Otoprodüktör Modelleri ile Yap - İşlet arasındaki ilişki çok iyi düzenlenerek, rekabet ortamı ve şeffaflık sağlanmalıdır.

4 - Enerji Piyasa Kanunu`nun yürütülmesinde İngiltere`deki Düzenleme Kurumlu (Regulatory Body) örnek alınmalı ve Düzenleme Kurulu Tasarısı`nda öngörüldüğü gibi siyasi müdahalelerden özerk ve bağımsız olacak şekilde düzenlenmelidir.

5 - İşletme Hakkı Devir sözleşmelerinde, imtiyaz,
imtiyaz artı tahkim ve özel hukuk modellerinde yeknesaklık sağlanmalıdır.

6 - Ülkemiz enerji arz güvenliğini temin etmek üzere üretim planları ulusal enerji politikaları doğrultusunda sürekli revize edilmelidir.

7 - TEAŞ`ın yeniden yapılanması Enerji Piyasası Kanunu`nun uygulamaya konulmasından
sonra düşünülmelidir.

8 - Elektrik enerjisi talebinin sürekli, güvenilir ve kaliteli bir şekilde karşılanabilmesi için üretim, iletim ve dağıtım yatırımları zamanında ve koordinasyon içinde programa alınmalı ve uygulanmalıdır.

9 - İşletme Devri söz konusu olan santral ve elektrik dağıtım kuruluşlarının, özel sektöre devri hususunda kararlar bir an önce verilmelidir. Çok yavaş çalışan bürokrasinin hızlandırılması sağlanmalıdır. (FİNANSAL FORUM)


Diğer Piyasa Haberleri