Görüntülüde ilk alo İngilizce
Bigpara Haber
Ericsson Türkiye, geleceğin iletişim teknolojisi olarak adlandırılan 3G üçüncü nesil mobil teknolojisinin Türkiye’deki ilk uygulamasını dün İstanbul’da gerçekleştirdi.
Tanıtım kapsamında Ulaştırma Bakanı Oktay Vural, ilk görüntülü telefon konuşmasını yaptı. Görüşme, Ericsson Crea - World binasının çatısına kurulu, İsveç’ten getirilen özel bir çadırda kurulu demo odasından gerçekleştirildi.
Lisans ücreti belirsiz
Görüntülü telefon görüşmesini, demo odası ile İsveç’ten getirilen ve bina önünde bekleyen araç arasındaki kurulu bilgisayarlar yardımıyla yapan Bakan Vural, araçta bulunan Ericsson çalışanları ile konuştu. Araçtaki Ericsson çalışanlarının İsveçli olmasından dolayı ilk görüşme Bakan Vural tarafından İngilizce olarak yapılmış oldu.
Oktay Vural, bu görüşmenin ardından çadırdaki demo odasından ayrıldı ve bu defa da dışarıda bulunan araç içerisinde bir süre yol alarak ikinci defa görüntülü telefon görüşmesini gerçekleştirdi.
Bakan Vural, görüntülü mobil iletişim teknolojilerinin bu yıl içinde frekans ve lisans çalışmalarının Telekomünikasyon Kurumu tarafından yapılacağını söyledi. Bundan sonra da ne kadar lisans verebileceğinin tespit edileceğini kaydeden Vural, şöyle konuştu: Sonra fiyatı belirlenecek. Çalışmalar başlamış durumda. Önemli çalışmanın büyük kısmının bu yıl içinde tamamlanabileceği ve lisans ve ihale çalışmalarının 2003 yılında tamamlanabileceğini düşünüyoruz. Umarım dünyayla birlikte bizde bu teknolojiyi Türkiye’ye getiririz.
Hem konuş hem de gör
Türkiye’de ilk defa tanıtımı yapılan ‘üçüncü nesil’ mobil teknolojilerin kullanıcılara getireceği en büyük yenilik, yüksek veri oranına sahip olmasından dolayı resim ve sesleri gerçek zamanlı, yani hiçbir zaman gecikmesi olmadan taşıyabilmesi. Böylece cep telefonlarından sadece konuşma dönemi kapanıyor. Kullanılacak görüntülü telefonların üzerlerine monte edilmiş bir kamera olacak ve cihazın kullanımı birkaç tuşla halledilecek.
Dünyada, bugüne kadar yapılan ihalelerle lisans bedelleri 8 milyar dolar gibi yüksek fiyatlara tırmanan sistemin en büyük handikapı, veri aktarım hızının düşük olması. Hızın artırılması için yapılması gereken altyapı harcamalarının maliyeti de oldukça yüksek. Ancak tüm bu yüksek maliyetlere rağmen sistem özellikle Japonya ve Avrupa ülkelerinde test aşamasını geçmiş durumda.
Tanıtım kapsamında Ulaştırma Bakanı Oktay Vural, ilk görüntülü telefon konuşmasını yaptı. Görüşme, Ericsson Crea - World binasının çatısına kurulu, İsveç’ten getirilen özel bir çadırda kurulu demo odasından gerçekleştirildi.
Lisans ücreti belirsiz
Görüntülü telefon görüşmesini, demo odası ile İsveç’ten getirilen ve bina önünde bekleyen araç arasındaki kurulu bilgisayarlar yardımıyla yapan Bakan Vural, araçta bulunan Ericsson çalışanları ile konuştu. Araçtaki Ericsson çalışanlarının İsveçli olmasından dolayı ilk görüşme Bakan Vural tarafından İngilizce olarak yapılmış oldu.
Oktay Vural, bu görüşmenin ardından çadırdaki demo odasından ayrıldı ve bu defa da dışarıda bulunan araç içerisinde bir süre yol alarak ikinci defa görüntülü telefon görüşmesini gerçekleştirdi.
Bakan Vural, görüntülü mobil iletişim teknolojilerinin bu yıl içinde frekans ve lisans çalışmalarının Telekomünikasyon Kurumu tarafından yapılacağını söyledi. Bundan sonra da ne kadar lisans verebileceğinin tespit edileceğini kaydeden Vural, şöyle konuştu: Sonra fiyatı belirlenecek. Çalışmalar başlamış durumda. Önemli çalışmanın büyük kısmının bu yıl içinde tamamlanabileceği ve lisans ve ihale çalışmalarının 2003 yılında tamamlanabileceğini düşünüyoruz. Umarım dünyayla birlikte bizde bu teknolojiyi Türkiye’ye getiririz.
Hem konuş hem de gör
Türkiye’de ilk defa tanıtımı yapılan ‘üçüncü nesil’ mobil teknolojilerin kullanıcılara getireceği en büyük yenilik, yüksek veri oranına sahip olmasından dolayı resim ve sesleri gerçek zamanlı, yani hiçbir zaman gecikmesi olmadan taşıyabilmesi. Böylece cep telefonlarından sadece konuşma dönemi kapanıyor. Kullanılacak görüntülü telefonların üzerlerine monte edilmiş bir kamera olacak ve cihazın kullanımı birkaç tuşla halledilecek.
Dünyada, bugüne kadar yapılan ihalelerle lisans bedelleri 8 milyar dolar gibi yüksek fiyatlara tırmanan sistemin en büyük handikapı, veri aktarım hızının düşük olması. Hızın artırılması için yapılması gereken altyapı harcamalarının maliyeti de oldukça yüksek. Ancak tüm bu yüksek maliyetlere rağmen sistem özellikle Japonya ve Avrupa ülkelerinde test aşamasını geçmiş durumda.